YORUM | M. NEDİM HAZAR
Öyle öğrendik bir dönem.
CHP vaktiyle camileri ahır yapmış, şeklinde bir kabul vardı Anadolu halkında.
El Hak CHP böyle şeyler yapabilecek potansiyele sahip olduğunu hala gösterir. Görüyorsunuz işte Özgür Özel tipolojisindeki parti mensupları hala halkın inancına nasıl nefret dolu olduklarını her fırsatta gösterirler.
Gülen hareketine yapılan kıyıma sessiz kalmaları, hatta alkışlamalarındaki temel motivasyon da buradan kaynaklanıyordu bence.
Yobaz Müslüman istiyordu CHP.
Okumuş, eğitime önem veren, aydınlık zihniyetli inanmış insanlardan haz etmediler ve sanırım sonsuza kadar da hazzetmeyecekler.
Kılıçdaroğlu’nun her ne kadar kırmaya çalışsa da, pek başarılı olamadığı unsurlardan biri buysa, diğeri de Ergenekon zihniyetinin palazlandığı partiyi arzu ettiği seviyeye getirememesi.
Klasik anlayıştaki CHP’nin ibadethanelere karşı duyduğu alerji herkesin malumu.
Ancak, bu partiyi ibadethanelere karşı bu kadar mesafeli, hatta düşman hale getirenlerin hiç mi vebali yok bu algıda?
Yaklaşık 5 yıldır AKP ve Erdoğan camileri siyasetin ahırı yapmaktan asla geri durmadı.
AKP’nin bidayetinden beri camileri adeta bir parti merkezi gibi kullanmasının inançla, ibadetle ne alakası olabilir ki?
Adam yerel seçimlerde aday.
Çöp toplamak için oy istiyor çöp!
“Bize oy vermeyen cehennemde yerini hazırlasın” diye konuşuyor camide hem de.
Son olayı biliyorsunuz.
Tayyip Erdoğan başından beri yurt dışındaki gurbetçileri inanç sömürüsüyle motive ettiğini biliyoruz.
Son birkaç yılda ise, bu işi kriminalize edecek kadar ileri gitmiş durumdalar.
Almanya başta olmak üzere, ne kadar çete, uyuşturucu mafyası, karanlık çevreler varsa, hepsine gizliden ya da UETD, DİTİB gibi yapılanmalarla destek verir hale geldi.
Avrupa’daki vatandaşları birer muhbire dönüştürmeyi marifet saydılar.
Avrupa’da işinde gücünde olan sıradan insanları böldüler.
Özellikle diyanete bağlı camiler.
Hepsi AKP’nin propaganda merkezi gibi çalışmakta.
Cemaati fişlemek, halkı kin ve nefrete teşvik etmek birer dini ibadet sayılıyor Türk diyaneti tarafından.
Yeni bir seçim sürecine girilirken, AKP klasik elemanlarını Avrupa’ya yollayamıyor.
Çünkü hepsi mimlenmiş durumda.
Karanlık ve kirli işlere teşne olduklarını tüm ülkeler biliyor.
Bu sebeple yeni piyonlar sürüyorlar sahaya.
İşte TBMM Divan Katip Üyesi AK Parti Nevşehir Milletvekili Mustafa Açıkgöz ve Nevşehir Belediye Başkanı Mehmet Savran bu yeni piyonlardan ikisi.
Erdoğan kendisi gelemeyince, onun mektubunu getirmişler sözde.
Nerelere gidecekleri belli.
Avrupa’ya adım atar atmaz, ibadethanelere koştular ve Erdoğan-AKP propagandası yapmaya başladılar.
Bununla da yetinmediler.
Kullandıkları nefret dili Hitler faşizmini yaşamış Avrupa için hiç de yabancı değil aslında.
Şu üsluba bakın:
“Onlara Türkiye’de yaşam hakkı tanımadığımız gibi Almanya’da da tanımayacağız. Bunlara Türkiye’de yer vermeyeceğiz. Allah’ın izniyle orada bitirdik, dünyanın neresinde olursa olsun saklandıkları delikten çıkarıp yok edeceğiz.”
Bahsettiği insanlar Erdoğan rejiminin gadrine uğramış dürüst, namuslu, masum insanlar.
Türkiye’yi açık hava cezaevine dönüştürdükten sonra, kendilerine hayat hakkı tanınmayınca bir şekilde yurt dışına çıkmış onbinlerce eğitimli masum insan.
AKP ve Saray istiyor ki, ne pasaportları olsun, ne de işleri.
Açlıktan ölsün hepsi.
Nevşehir Milletvekili Mustafa Açıkgöz, Erdoğan’dan aldığı emirle çıtayı daha yukarı çekiyor ve diyor ki, Avrupa’da da size zulmedeceğiz ve açık açık ekliyor: “Sizleri yok edeceğiz”
Bir siyasetçi bunu söylüyor, hem de camide…
Yaklaşık 5 seneden beri ektikleri fitne tohumu yetmemiş gibi, AKP ve Erdoğan daha da ayrıştırıp nefret ettirerek bir seçim daha kazanmayı umuyor.
Seçimi kim kazanır bilmem.
Erdoğan’ın oyunları tutar da, bir dönem daha kazanırsa, Türkiye’ye tam olarak elveda denebilir artık.
Afganistan’dan bile 50 yıl geride bir rejim inşa etmekten başka seçenekleri kalmadı zira.
Yok, eğer saray ve Erdoğan kaybederse, başta Nevşehir Milletvekili Mustafa Açıkgöz gibilerin ektikleri nefret tohumunun hesabını verme dönemleri gelecektir.
Bakalım o zaman gidebilecekleri bir yer olur mu?
Hukuk ve tarih önünde hesap vermek, yandaş yargıdan proje karar çıkarmaya benzemez çünkü.
Milletvekili Mustafa Açıkgöz ve Belediye Başkanı Mehmet Savran…
Sizi not ettik..
Belki vazifemizi yapmaya mecburduk diyeceksiniz ama bu savunma gelecek neslin yüzünüze tükürmesini engellemeyecektir!