Avrupa Birliği ve NATO karşıtı Hırvatistan’ın görevdeki Cumhurbaşkanı Zoran Milanović, Pazar günü yapılan cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci turunda iktidardaki muhafazakâr HDZ partisinin adayını ezici bir çoğunlukla yenerek beş yıllık bir dönem daha kazandı.
Euronews’te yer alan haberde, Hırvatistan devlet seçim yetkilileri tarafından açıklanan sonuçlara göre, Milanović oyların yüzde 74,6’sını kazanırken rakibi Dragan Primorac yaklaşık yüzde 25,3 oy aldı.
Bu sonuç, Batı’nın Ukrayna’ya verdiği askeri desteği eleştiren Milanović için büyük bir destek anlamına geliyor. Cumhurbaşkanı Milanović aynı zamanda Hırvatistan’ın muhafazakar Başbakanı Andrej Plenković ve hükümetinin de sert bir muhalifi.
Sonuçların açıklanmasının ardından bir konuşma yapan Milanović, zaferinin seçmenlerin onay ve güveninin bir işareti olduğunu ancak aynı zamanda “duyması gerekenler için ülkedeki durum hakkında” bir mesaj sunduğunu söyledi. Milanović, “Onlardan (hükümetten) bunu duymalarını istiyorum. Vatandaşların söylemek istediği de buydu. Bu sadece bana verilen bir destek değil.” dedi.
Milanović Hırvatistan’ın en popüler siyasetçisi ve siyasi rakipleriyle kurduğu kavgacı iletişim tarzı nedeniyle zaman zaman ABD Başkanı seçilen Donald Trump ile kıyaslanıyor.
Milanović, Aralık ayında yapılan ilk tur oylamasında sadece 5 bin oy farkla yüzde 50’yi geçememişti.
Seçim, 3,8 milyon nüfuslu Hırvatistan’ın enflasyon, yolsuzluk skandalları ve işgücü açığıyla mücadele ettiği bir dönemde yapıldı.
Pazar günü oyunu kullanan Milanović, AB’yi bir kez daha “birçok yönden demokratik olmamakla” ve seçilmemiş yetkililer tarafından yönetilmekle eleştirdi. Milanović, AB’nin “eğer benim gibi düşünmüyorsanız, o zaman düşmansınız” şeklindeki tutumunun “zihinsel şiddet” anlamına geldiğini söyledi.
Milanović, “İçinde yaşamak ve çalışmak istediğim modern Avrupa bu değil” dedi. “Küçük bir ulusun başkanı olarak elimden geldiğince bunu değiştirmek için çalışacağım.”
Milanović’in zaferi, ilk döneminde çatışma yaşadığı Başbakan Plenković ile devam edecek bir siyasi çatışmaya zemin hazırlıyor. Milanović düzenli olarak Plenković ve partisini sistematik yolsuzlukla suçlarken, Plenković Milanović’i “Rus yanlısı” ve Hırvatistan’ın uluslararası konumuna bir tehdit olarak nitelendiriyor.
Sınırlı yetkilerine rağmen pek çok kişi, 1991’de Yugoslavya’dan bağımsızlığını kazanmasından bu yana ağırlıklı olarak HDZ tarafından yönetilen ülkede cumhurbaşkanlığı makamının siyasi güç dengesi açısından kilit önemde olduğunu düşünüyor.