Hırvat polisi, geri itmeden önce sığınmacıların telefon ve pasaportlarını yakmakla suçlanıyor

Hırvatistan sınır polisinin, Avrupa Birliği’ne geçmeye çalışan sığınmacılardan ele geçirdiği giysi, cep telefonu ve pasaportları yaktığı belgelendi. Hırvatistan yıllardır geri itmelere başvurduğu için eleştiriliyor.

The Guardian gazetesinde yer alan habere göre, No Name Kitchen (NNK) adlı insani yardım derneği polisin eşyaları yakmasının yanı sıra cinsel saldırı ve fiziki şiddete de başvurduğunu raporladı.

Her gün Güney Asya, Orta Doğu ve Kuzey Afrika’dan binlerce insan AB’ye gitmek üzere Balkanları geçmeye çalışıyor. Birçoğu Hırvat sınır polisi tarafından durdurulup aranırken, bazılarının soyulduğu ve binlerce sığınmacının genellikle dondurucu soğuklarda mahsur kalabildiği Bosna’ya şiddetle geri itildiği bildiriliyor.

Bu tür geri itmeler, sığınmacıların bir ülkenin sınırları içine girdiklerinde sığınma taleplerini iletme fırsatına sahip olmaları gerektiğini belirten uluslararası hukukun açık bir ihlali anlamına geliyor.

NKK, Hırvat polis memurlarının insanların kişisel eşyalarını ve AB’ye ulaştıklarında sığınma başvurusunda bulunmak için ihtiyaç duydukları belgeleri yaktığı iddia edilen sekiz büyük alanın yerlerini ayrıntılı olarak açıkladı.

NKK, yanmış akıllı telefonların, sığınmacılar tarafından çekilen video ve fotoğraflar şeklinde Hırvat polisi tarafından gerçekleştirilen suiistimallerin kanıtlarını da içerebileceğini söyledi.

NNK, 2023 yılı sonunda ve 2024 yılı başında Bosna-Hırvatistan sınırına giderek sınırdan geri itilen insanların ifadelerinde geçen ancak daha önce doğrulamadığı belge yakmalara dair kanıtlar buldu.

Dernek, geri itmelerin yaşandığı bilinen bölgeleri tespit etti ve kimlik kartları, yarısı yanmış çantalar, yüzlerce telefon, ayakkabı, gözlük, resmi devlet belgeleri, güç bankaları, para ve ifadeleri doğrulayan diğer günlük nesneleri belgeledi.

Ayrıca sınır polisi tarafından uygulandığı iddia edilen şiddete ilişkin tanıklıkları da topladı.
Aralık 2023’te 23 yaşındaki Faslı hamile bir kadın, Hırvat memurlar tarafından cinsel saldırıya uğradığını ve ardından muhafızların, grubundaki diğer kişilerin eşyalarıyla birlikte kendi eşyalarını da yaktığını söyledi.

Kadın, bir sınır muhafızının kendisini çıplak aramaya maruz bıraktığını ve tecavüz etmekle tehdit ettiğini söyledi. Kadın, bu aramanın “başıma gelen en kötü şey olduğunu” söyledi.

Kasım 2023 tarihli bir başka ifadeye göre, dört Faslı erkekten oluşan bir grubun polis memurları tarafından dövüldüğü ve ardından eşyalarının yakıldığı iddia edildi.

Polisin erkekleri sıcak küllerin üzerinde çıplak ayakla yürümeye zorladığı ve coplarla tehdit ettiği iddia ediliyor. NNK’ya göre, ifadeyi veren Faslı adamın ayak tabanlarında yanık izleri bulunuyordu.

Yardım görevlileri ve gazetecilerin tanıklıklarına rağmen Hırvatistan, sığınmacıları Bosna’ya geri ittiğini ya da onlara karşı şiddet kullandığını sürekli olarak reddetti. NKK kısa süre önce BM’nin işkence konusundaki özel raportörüne kanıtlarıyla birlikte bir başvuruda bulundu.

Hırvatistan İçişleri Bakanlığı’ndan bir sözcü, “personeli tarafından işlenen potansiyel yasadışı faaliyetlere karşı sıfır tolerans politikası” uyguladıklarını ve polisin davranışlarını denetlemek için bağımsız bir mekanizmaları olduğunu söyledi.

Sözcü, Hırvat polisinin göçmenlerden el koyduğu eşyaları yaktığı iddialarıyla ilgili olarak, sığınmacıların daha sonra Hırvatistan’a iade edilmekten kaçınmak için bazen yanlarında taşıdıkları eşyaları imha ettiklerini ve sınırı yasadışı yollardan geçmeye çalışırken kişisel eşyalarını attıklarını iddia etti.

2019’da Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, ailesiyle birlikte tren raylarını geçerek Sırbistan’a dönmeye zorlanan 6 yaşındaki Afgan bir kızın ölümünden Hırvat polisinin sorumlu olduğuna karar verdi. Kız çocuğu bir trenin çarpması sonucu hayatını kaybetmişti.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin