Havuz medyası, çok uzun zamandan beri Hizmet hareketinin önde gelen isimlerine karşı itibarsızlaştırma kampanyası sürdürüyor. Amaç “bakın işte ardından gittiğiniz insanların gerçek yüzü budur!” dedirtmek ve hareketin tabanını uzaklaştırmak olsa gerek. Bu iftiraların ekserisi de “himmet” adı altında toplanan paraların “imamlar” tarafından iç edilmesi üzerine.
Onlara göre himmet paralarıyla astronomik maaşlar alınarak, dünya turlarına çıkılmış, dünya zevklerinin dibi bulunmuştu. Bir yandan da ardı ardına yapılan haberlere göre, hareketin önde gelenleri Saray’larda sefa sürüyordu. Bir bakıma 17-25 Aralık sürecinde ortaya saçılan yolsuzluklar, iç edilen milyar dolarlar, villalar, köşkler ve gemilerin intikamı alınmış oluyordu. Öyle ya,”iki hurma ile açlığını bastıran bir peygamberin izinden giden rehberleri” için o güne kadar yazılan iftiraların (!) bir karşılığı olmalıydı.
Bugüne kadar bu minvalde yüzlerce yalan haber yapıldı halen de yapılmaya devam ediyor. Ancak artık anlaşılan yalan haber mızrağı çuvala sığmıyor. Üstelik bu yalan makinesini çalıştıranlar, matematikten de iktisattan da, reel ekonomik bilgilerden de bihaber. Yakın zamana kadar Havuz medyasının iftira haberlerine mesafeli duran Doğan Medyası da 15 Temmuz’dan itibaren bu arsızlar korosuna katılmış bulunuyor.
Öyle ki Hürriyet’in okur temsilcisi Faruk Bildirici bile son yazısında kendi gazetesinde çıkan haberlerin ünlü yalan haber sitesi Zaytung’un haberlerine benzetti. (http://www.tr724.com/faruk-bildirici-hurriyetin-cemaat-haberlerini-elestirdi-zaytung-hissi/) Ama elden ne gelir, havuz medyasıyla beraber cemaate karşı sürdürdüğü yaylım ateşini bir an kesse, terör örgütü propagandası yapmak bahanesiyle gruba kayyım atanması işten değil.
Bu kadar akıldan yoksun haberlere koskoca Hürriyet’in sayfalarında yer vermesini başka türlü izah etmek zor. Artık Hürriyet’in manşet haberleri arasında Anadolu Ajansı tarafından servis edilmiş operasyonel yalan haberler daha fazla yer alıyorsa, olsa olsa bu korkudandır. Anadolu Ajansı’ndan haber gelmediyse, internet sitesinin manşetleri arasına Sabah’ın haberlerinden bolca serpiştirilmeli ki aff-ı şahaneye mazhar olunabilsin.
Ne tür haberler bunlar? Örneğin Anadolu Ajansı mahreçli bugünkü Hürriyet haberine göre, cemaatin İzmir “imamları” toplanan himmet paralarından 20 bin ile 50 bin lira arasında astronomik maaşlar almaktaymış. Anadolu Ajansı bir de belge koymuş. Buna göre -doğruluğu şüpheli- ünvanların karşısına ücret olarak alacakları ek ders sayıları yazılmış. 50 bin lira maaşın belgesi nerede? Yok elbette! Çünkü haberde yer alan rakamlar bir yıllık maaşın toplamı. Yani 12’ye bölünecek. Olsun, havuzun kalemşörleri “üstün emekleri karşılığında” kendi aldıkları maaşların izahını başka türlü nasıl yapacaklardı ki! Bas yalanı gitsin.
Bir başka örnek. 7 Ağustos tarihli bir başka habere göre Eskişehir’de savcılığa ifade veren bir gizli tanık, 45 bin lira maaş alan imamlardan bahsediyor. Bu haber hangi gazetede nasıl yer almış bir bakalım.
Gizli tanık beyanına göre, 25 kişiye toplamda 45 bin lira maaş ödenmiş. Bu ortalama kişi başı 1800 Lira demek. Havuzun haberi tam bir utanmazlık illüzyonu. 25 kişiye ödeneni, tek kişiye ödenen maaş gibi gösteriyor. “Vay be! Milletten himmet olarak toplanan paraları bu şekilde iç etmişler” dememek mümkün mü? Bu arsızlara denecek tek şey; açın hiç değilse bu insanların sigorta kayıtlarına bakın. Belki asgari ücretle çalıştıklarını görünce ar eder de özür dilersiniz. Bir kaç gündür ortalığa saçılan maillere bakılırsa malum aile efradı tarafından her kuruşu alın teriyle kazanılmış bazı şirketlere atanan kayyımlara yüzbinlerce lira maaşlar ödeyenler de bunlar, hatırlatalım.
Bir şeyi daha unutmayalım, zalimin zulmü varsa mazlumun Allah’ı var, bugün halka cevretmek kolay yarın Hakk’ın divanı var.