AMERİKA GÜNLÜĞÜ | ADEM YAVUZ ARSLAN
Ne Başkan Donald Trump’ın azil tartışmaları ne de Ortadoğu’da yaşanan gelişmeler. Bugünlerde milyonlarca Amerikalı’nın gündemi ‘Turkey’. ‘Oo yine bizi ve dünya lideri başkanımız Erdoğan’ı konuşuyorlar’ diyenlerdeseniz hemen söyleyeyim konu biz değiliz, kuş olan ‘Turkey’.
Haliyle bu haftasonu ‘Amerika Günlüğü’nün gündemi hindi, Thanksgiving (Şükran Günü) yemeği ve Black Friday (Kara Cuma) alışveriş çılgınlığı.
BU ADAMLAR NEDEN BİZE ‘TURKEY-HİNDİ’ DİYOR?!
Her yıl kasım ayının son Perşembe günü bütün Amerikalıların neredeyse ortak tek bayram olan ‘Şükran Günü-Thanksgiving Day’ kutlanıyor.
Milyonlarca Amerikalı yollara düşüyor, ailesiyle birlikte Şükran Günü yemeğini yiyor, akşam Amerikan futbolu maçını izliyor ertesi günde Black Friday indirimlerinde çılgınca alış veriş yapıyor. Bir nevi bizim Kurban Bayramı gibi. Yalnız Amerikalılar bu işi çok ciddiye alıyorlar; dindar olsun olmasın milyonlarca Amerikalı, ne kadar uzakta olursa olsun ailesinin yanına gidip Şükran Günü Yemeği’ne katılıyor.
Hepimiz Hollywood filmleri ile büyüdük.
O yüzden hikayesini bilmesek de kızarmış dev gibi hindilerin süslediği Şükran Günü yemeklerini biliriz. Hatta ortalama bir Türk Şükran Günü menüsünü bile bilir. Peki bu yemeğin, hindinin ve Black Friday’ın hikayesi ne? Bazı İslamcıların ‘Black Friday -Kara Cuma dinimize hakarettir, biz Bereketli Cuma’ diyeceğiz’ kampanya yapmasının realiteyle bir bağı var mı?
Önce Amerikalıların Hindiye neden ‘Turkey’ dediklerine bir bakalım.
Biz hindiye ‘Hindistan’dan gelen manasında hindi diyoruz ama aslında bu kuşun Hindistanla ilgisi yok. Malum olduğu üzere Kolomb Amerikayı keşfettiğinde aslında Hindistan’a ulaştığını sanıyormuş. O yüzden de yerli Amerikalılara ‘Indian’ demişler. Daha önce bu köşede yazdığım “Kızılderililere Kızılderili demeyin” yazısında anlattığım gibi Kızılderililere bu yanlışlık nedeniyle ‘Indian’ deniyor.
Kolomb keşfedilen bu yeni kıtadan topladığı mısır, patates ve tütün gibi ürünlerin yanında yaygın olarak bulunan hindilerden alıp Avrupaya dönmüş. Hindi ve diğer ürünler İspanya üzerinden Kuzey Afrika’ya oradan da Anadolu’ya kadar yayılmış. Tabi burada da kalmamış,Anadolu üzerinden Avrupa’ya gitmiş. İngilizler hindiyle İspanyollar değil Türkler üzerinden tanıştığı için ‘Turkey’ demişler. Hindinin yolculuğu burada bitmemiş.
İngilizler Kuzey Amerika’ya yayıldıkça burada karşılaştıkları -gerçekte hindilerin atası olan kuşa- hindilere Turkey demişler. Yani bizim bildiğimiz hindi dünyayı dolaşıp Amerika’ya geri dönmüş. Sonuçta biz bu hayvana Hindistan’dan geldiğini sandığımız için hindi derken İngilizler de Anadolu’dan geldiğini sandıkları için Turkey demişler.
Yanlış anlamalar böyle sürmüş gitmiş. Uzun lafın kısası ortada kimsenin Türkiye’ye hakaret olsun diye hindiye ‘turkey’ dediği yok.
EN YAYGIN AMERİKAN BAYRAMI
Şükran Günü Amerika’nın en yaygın bayramı.
Dindar olsun olmasın milyonlarca Amerikalı (hatta başka din ve millet mensupları da) bu geleneği sürdürüyor. Rivayetler muhtelif olmakla birlikte gelenek şöyle başlamış. Bugün Massachusetts olarak bilinen bölgede yaşayan Kızılderili kabilesi bölgeye yerleşen İngiliz kolonilerinin bölgeye alışamadığını, aç kaldığını görünce onlara kendi ürünlerinden ikram etmişler. Yerlilerin temel protein kaynaklarından olan hindi ana yemek olmuş. 1600’lerin başında yaşanan bu buluşma bir nevi hasat şenliği şeklinde olmuş ve bir kaç gün sürmüş. Bu bölgenin İngiliz kolonileri Puritan Hıristiyan oldukları için yemeğe dini bir misyon da yüklemiş.
Zamanla olay dini boyuttan çıkıp kültürel bir aktiviteye dönüşmüş. Bugün Amerika genelinde dindar olsun olmasın milyonlarca insan Şükran Günü yemeğinde bir araya geliyor. Burada bir gözlemimi de aktarayım; bizdeki kanı Amerikan aile bağlarının zayıf olduğu yönündedir. Nitekim bunda doğruluk payı da var. Ancak bu durumun bir istisnası var o da Şükran Günü. Amerikalılar ‘iki eli kanda da olsa’ bir şekilde Şükran Günü ailesiyle bir araya geliyor. Şahsen bu konudaki hassasiyetlerini takdirle izliyorum.
İstatistiklere göre her yıl Şükran Günü için yaklaşık 55 milyon Amerikalı yollara düşüyor. Çarşamba günü öğle saatlerinde başlayan tatil nedeniyle yollar kilitleniyor. Her konunun istatistiğini tutmaya bayılan Amerikalılar’ın çok ilginç Thanksgiving istatistikleri de var. Mesela ülke genelinde 270 milyon hindi yetiştiriliyor ve bunun 50 milyonu kasım ayının son perşembesi için kesiliyormuş. Yemeğin parçası olan yaban mersini ise yaklaşık 7 milyon varil tüketiliyormuş. Kişi başı yemek harcaması yaklaşık 49 dolar. Hindi nasıl pişirilir konulu dergiler, kitaplar, videolar çok popüler. Hatta çeşitli firmalar ‘Alo Hindi’ hattı bile kurmuş ve bu hatlara 100 binden fazla soru gitmiş. Amerikan halkının yüzde 96’sı Şükran Günü’nü kutladığını söylemiş. 16 milyon Şükran Günü tebrik kartı postalanmış vs.
Hindi için her yıl 552 milyon dolar para harcanıyor. Mesela geçen yılki Thanksgiving Day’de 3.7 milyar dolar online alışveriş yapılmış. İlginç istatistiklerden biri de şu; Şükran Günü için hindi pişirirken çıkan yangınlar nedeniyle 19 Milyon dolarlık hasar oluşmuş geçen yıl. Bu yangınlarda da ortalama her yıl 5 kişi hayatını kaybediyormuş. Dediğim gibi Amerikalılar istatistik meraklısı ve her şeyin istatistiğini tutuyorlar.
Ben hiç denk gelmedim ama Şükran Günü’nün New York’la özdeşleşen bir de ‘Macy’s Şükran Günü Yürüyüşü’ var. 3 milyon kişinin katıldığı bu yürüyüşte çizgi film karakterleri filan yer alıyor. Yine istatistiklere göre 50 milyon kişi canlı yayından bu yürüşüyü izliyormuş.
‘KARA CUMA’ NEDİR? İNSANLAR NEDEN BİRBİRİNİ EZİYOR ?
Amerikalılar herşeyi ticaret ve paraya dönüştürmekte çok mahirler.
Bu özelliklerini de İngilizlerden almışlar. Şükran Günü özünde dini temellere dayansa da zamanla kültürel bir hale gelmiş ve bugün dev bir ekonomi halini almış. Ama orada da durmamışlar. Galiba “madem resmi tatil, okullar kapalı, milyonlarca Amerikalı ailesinin yanına gitmiş, üstelik deliler gibi yemek yemişler, bu fırsatı değerlendirelim” deyip Black Friday alışveriş festivalini icat etmişler.
Türkiye’de son yıllarda tuhaf bir şekilde Black Friday (Kara Cuma) indirimi aleyhtarı kampanyalar yapılıyor. Oysa ki konunun ne dinle ne de kültürle ilgisi var. Olay Şükran Günü’nün hemen ardından gelen Cuma günü nedeniyle bu adı almış. ‘Black Friday’ denmesinin hikayesi ise şöyle; Philadelphia’da düzelenlenen alış veriş festivalinde kaos yaşanmış, trafik felç olmuş, olaylar çıkmış vs. Polisler olayları yatıştırmakta zorlanınca ‘Kara Cuma’ benzetmesi yapılmış ve bugüne kadar gelmiş.
Black Friday gerçekten de bir çılgınlık. Mağazalar yüzde 90’lara varan indirimler yapıyorlar. Bazı firmalar -özellikle elektronikte- az sayıdaki ürüne yüzde 90 gibi indirim yapınca televizyonlara yansıyan görüntüler yaşanıyor. Iyi koşan, kocaman televizyonları kapabilen Black Friday’den karlı çıkıyor. Tabi şunu da hatırlatmak lazım; Şükran Günü Noel’e kadar sürecek tatil sezonunun başı. Bu dönemde harcanan paranın hesabı yok.
Hesabı yok derken aslında lafın gelişi diyorum. Yoksa her kuruşun istatistiği var. Mesela bu yıl kişi başı ortalama 512 dolar harcama bekleniyor. Bu rakam geçen yıl 472 dolar olarak gerçekleşmiş. 116 milyon kişi Black Friday’de alış veriş yapacağını söylemiş. 76 milyon kişi ise Black Friday’ın ardından gelen ‘Siber Pazartesi’de alış veriş yapacağını belirtmiş. Geçen yıl Thanksgiving ve Black Friday’da 9.9 milyar online alışveriş yapılmış. Geçen yılki Black Friday’de 165 milyon Amerikalı alış verişe çıkmış. 25 ile 34 yaş arası tüketiciler kişi başı 419 dolar para harcamış.
Tabi her Amerikalı bu kadar alış veriş çılgını değil. Son yıllarda yükselen bir başka trend var. Black Friday’ın adını ‘Buy Nothing Day- Hiç bir şey almama günü’ olarak değiştiren bir grup aktivist mağazalarda dolaşıp alışveriş yapmayın çağrısı yapıyor. Bazı aktivistler zombi kostümleriyle dolaşıp ‘tüketim canavarı olmayın’ mesajı veriyorlar.
Amerikanın en sevdiğim yanlarından biri de bu. Dileyen dilediğini protesto ediyor, kimse müdahale etmiyor. Protesto edende, destekleyen de işi eğlenceye döküyor. Mesela geçen yıl Türk medyasından görmüştüm; Black Friday’in ne olduğu bile bilmeyen bir vatandaş mağazaları dolaşıp ‘Black Friday indirimi’ yazılarını söküyor, tezgahtar kızları tehdit ediyordu. Cuma gününe ‘kara’ diyerek aslında ‘dine hakaret edildiğini’ savunuyordu.
Buradan bir kamu hizmeti yapalım ve uyaralım;
- Aile kavramı yok dediğiniz ülkede 50 küsür milyon insan yollara düşüp anne babasıyla Şükran Günü Yemeği yiyor. Hediyeler alıyor. İki eli kanda da olsa bu geleneği sürdürüyor. Bence takdire şayan bir kültür.
- Hindiye ‘Turkey’ demelerinin siyasi yada hakaret içeren bir tarafı yok. Olay hindinin coğrafi yolculuğu ile ilgili. Dolayısıyla ‘bunlar bize hindi dedi’ diye kompleks yapmayın
- Hindiyle yılbaşınında bir ilgisi yok. Hatta Şükran Günü yemeği olan hindinin nasıl olup ‘yılbaşı yemeği’ne döndüğünü açıklayabilen biri varsa hayra girer
- Black Friday (Kara Cuma) olayı da Amerikalıların ticari zekalarının bir başarısı. Ne dini ne de siyasi bir anlamı var. Boşuna gidip mağaza camlarından afiş yırtmayın.