Hemşerim memleket nire?

KENT YAZILARI | ALPER ENDER FIRAT

Günün birinde Ankara’dan bir memurun yolu Of’a düşmüş. Of’ta dolaşmış, gezmiş ama buranın nereye bağlı olduğunu bir türlü hatırlayamamış. Bir kahvehaneye oturmuş ve yanındaki adama “Hemşehrim Of nereye bağlı?” diye sormuş. Adam bu soru üzerine, yabancının yüzüne küçümseyen ifadelerle bakmış ve “Tirek Allah’a bağlu!” demiş. Sahiden de bir Ofluya nereli olduğunu sorduğunuzda muhtemelen Trabzonlu pas geçip doğrudan Oflu olduğunu söyleyecektir.

Başka ülkelerde de böyle midir bilemiyorum ama Türkiye’de bazı ilçeler için vilayet olamamak, bir ile bağlı yaşamak hayli can sıkıcı bir durumdur.

Üniversite yıllarında bazı ortamlarda tanışma seremonileri yaşanır  ve tanıştıklarımızın doğal olarak nereli oldukları gündeme gelirdi. İsmini söyledikten sonra memleketini de söylerdi ya da tanışanlar onu da beklerdi. İşte o memleket söyleme biçimi Türkiye’deki  kentleşme sosyolojisinin de ipuçlarını veriyordu.

Mesela Bayburt o dönemler hâlâ Gümüşhane’nin ilçesiydi ama hiç bir Bayburtlu Gümüşhaneliyim demezdi. İl olma Bayburt için kara sevdaydı ve bütün Bayburtluların en büyük Kızıl Elma’sıydı. Hatta okula gelen Bayburt’un mahalli gazetelerinin neredeyse her sayısının manşetinde aynı konu işlenirdi.

Sadece Bayburt değil mesela Fethiye ilçesinden arkadaşlar da asla Muğlalıyım demez “Fethiyeliyim” demekle yetinirdi. Düzce ile Bolu, Nazilli ile Aydın gibi listeyi uzatabiliriz. Bazen muziplik olsun diye Fethiye nereye bağlı, Düzce nerenin ilçesi diye kasıtlı sorardık.

Bayburt, Düzce gibi il olmayı bir kara sevda haline getirmiş yerler zamanla çeşitli sebeplerle il olmayı başardı, ancak Fethiye, Nazilli, Elbistan, Siverek gibi kendini her daim vilayet gören yerler hâlâ ilçe olarak duruyor.

Türkiye bizim çocukluk ve gençlik dönemlerimizde 67 vilayete bölünmüştü. Ülkeyle ilgili kim nutuk çekecek olsa böyle başlardı. ‘Memleketin 67 vilayeti’ diye başlayan nutukların karizmasını 1989 yılında Turgut Özal, dört ilçeyi il yaparak çizdi.

Aksaray, Bayburt, Karaman, Kırıkkale bu tarihte il oldu ve artık kimse Türkiye’nin 67 vilayeti diye başlayan konuşmalar yapamaz oldu. Öyle ya artık il sayısı 71 idi. O dönem Kırıkkale ile birlikte ülkenin en büyük üç ilçesinden ikisi yani İskenderun ve Tarsus ise beklentilerin aksine il yapılmadı.

Daha sonraki yıllarda çeşitli sebeplerle 10 ilçe daha il oldu ama onlar içinde bu iki büyük ilçe yine yoktu. İskenderun ve Tarsus’un il yapılmasını engelleyen sanki gizli bir el varmış gibi, il olma tartışmalarında isimleri hiç gündeme gelmedi.

Yakın zamanda Halep’i, 82, Bağdat’ı 83, Şam’ı 84 numaralı plakası olacağı hayaliyle yola çıkan AKP hükümeti, bu konudaki büyük hayal kırıklığından sonra bu plakaları ülke içinde dağıtma niyetine girmiş görünüyor. İl sayısının 100’e çıkarılmasıyla ilgili hükümetin bir planı olduğu haberleri medyaya yansıdı.

Hükümet vilayet sayısını 100’e çıkarabilir mi bilemem ama bu tartışmaya katkı olsun diye kendi değerlendirmemi yazacağım.

Öncelikle il olması gereken ilçenin Alanya olduğu kanaatindeyim. Hem Antalya’ya olan coğrafi uzaklığı, hem de kent büyüklüğünü göz önüne aldığımızda, bence vilayet olmayı hak eden yerlerin başında Alanya geliyor. Alanya ile birlikte o coğrafyada Fethiye’de il olması gereken bir yer. Hem kentlilik bilinci, hem şehir büyüklüğü, hem de Muğla ile arasındaki coğrafi zorluk açısından baktığımızda Fethiye’nin ayrı bir şehir olması gerekir.

Yine Ege’de Nazilli’nin il olma beklentisi çok yüksek. Manisa’nın Akhisar ve Salihli ilçeleri de iki ayrı şehir olmayı hak eden nüfus büyüklüğüne ve ekonomik güce sahip yerler.  Bandırma da mutlaka ayrı bir şehir olması gerekir. Hem Balıkesir’e uzaklığı, hem stratejik konumu hem de şehir büyüklüğü bakımından vilayet olma potansiyeline fazlasıyla sahip.

Yine Ege Bölgesi’nde Ödemiş de, İzmir’den bağımsız bir vilayet olmanın şartlarını taşıyor.

Bursa’nın İnegöl, Kahramanmaraş’ın Elbistan, Urfa’nın Siverek, Mardin’in Midyat, Van’ın Erciş ve Ahlat, Konya’nın Akşehir, Mersin’in Tarsus ve Silifke, Hatay’ın İskenderun, Samsun’un Bafra ilçeleri kültürel arka plan, şehir nüfusu ve coğrafik sebeplerden dolayı il yapılması gereken yerler.

Bir de Beyşehir merkezli, Seydişehir, Akseki, İbradı, Bozkır ilçelerinin olduğu bölgenin de ayrı bir vilayet haline getirilmesi gerektiğini düşünüyorum.

Bağdat’a, Basra’ya, Halep’e, Şam’a dağıtamadınız bari buralara dağıtarak avunun…

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

1 YORUM

  1. Çok güzel sosyolojik bir olguya parmak başmışsınız. Yalnız ben yine şeytanın avukatlığını yapayım. Saydığınız ilçeler, il olduğunda iktidar partisine ekstra milletvekili sağlama potansiyelindeyse il olurlar, yoksa daha çoook beklerler.

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin