HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, partisinin grup toplantısında gündemi değerlendirdi. Seçim Kanunu’nda yapılmak istenen değişikliği, “İktidarın küçük ortağı (MHP) eriyor. Yüzde 10’un altında kalacağı kesin gibi. Onu kurtarmak için indiriyorlar. İttifak sistemiyle de oynuyorlar. Amaçları yine kendilerine avantaj sağlamak.” sözleriyle yorumladı.
Mithat Sancar’ın açıklamalarından bazı bölümler şöyle:
SEÇİM BARAJLARI ANLAMSIZDIR
Seçim kanunu teklife dün Meclis’e sunuldu. Yapılan değişikliğin amacının, bu iktidara siyasi mühendislik ve hukuksal oyunlarla çoğunluğu kazandırma amacına dayanıyor. Kaybeden iktidarlar bu mühendislik çalışmalarından medet ummuşlardır. Biz baraja karşı mücadeleyi kuruluşumuzdan beri yürüttük. Bizim önümüze çıkarılmıştı, biz bunu yıktık. Bu barajın ne kadar anlamsız olduğu bizim mücadelemiz sayesinde ortaya çıktı.
BU HESAP İŞE YARAMAYACAK
Kendi hesaplarının da burada bir rolü var ama. İktidarın küçük ortağı eriyor. Yüzde 10’un altında kalacağı kesin gibi. Onu kurtarmak için indiriyorlar. İttifak sistemiyle de oynuyorlar. Yine kendilerine oyları azalmasına rağmen avantaj sağlamak. Bu oyunlara başvuran bütün iktidarlar halkın iradesi karşısında kaybetti. Bu yöntemlerle, seçim kanunlarında mühendislik oyunlarıyla varlığını devam ettirebileceğini sananlar geçmişe baksınlar. Bu hesap işe yaramayacaktır.
KÜÇÜK ORTAK, SAĞLIK ÇALIŞANLARINI TEHDİT ETMEYİ SÜRDÜRÜYOR
Dün tıp bayramıydı. Sağlık emekçileriyle birlikte kutladık. Bugün de süren bir grevleri var. Eylemlerini selamlıyorum. Bozulan sağlık sisteminin yükünü sağlık emekçilerinin omuzlarına yıkıyorlar. Kendi sorumluluklarını gizlemek için sağlık emekçilerini hedef gösteriyorlar. Şimdi de ülkeden kovmaya kalkıyorlar. Küçük ortak bugün tehditlere devam etmiş. Halk sağlık emekçilerinin öneminin farkında. Hekimler hiçbir yere gitmiyor. Kim gidecek, bu iktidar gidecek. Bu halka zulmü, açlığı reva gören bu iktidar gidecek. Hiçbir yere gitmiyoruz, buradayız ve sizleri tarihin çöplüğüne mutlaka göndereceğiz.
ERDOĞAN’IN VAATLERİ, TALEPLERİN YANINDAN BİLE GEÇMİYOR
Dün AKP Genel Başkanı bazı açıklamalar yaptı, sözlerini geri alma amaçlı ifadeler kullandı. Ancak biliyoruz ki daha önceki sözler dil sürçmesi değil, gönlünden geçenin ifadesi. Vaatlerde de bulunmuş 3-5 tane. Bunların hiçbiri hekimlerin haklı taleplerini karşılamaya yetmiyor. Yanından bile geçemiyor. Haklar lütufla gelmez. Haklar mücadele ile alınır.
KUMPASLARLA BİZİ YIKACAKLARINI SANIYORLAR
İktidarın saldırılarının hedefinde partimiz var; Kobani kumpas davası, kapatma davası, polis operasyonları… Bizi etkisiz kılacaklarını sanıyorlar ama yanılıyorlar.
Bir de kapatma davası var, kapatma davasında da aynı kumpas zihniyeti söz konusu. Delil yok, çöp gibi iddianameyle bizleri suçlamaya çalışıyorlar. HDP bir bina değildir, savunmasını her alanda yapacaktır, mücadelesini sürdürecek yolları bulacaktır. Biz asıl savunmamızı halkımızla yapıyoruz.
AYSEL TUĞLUK HAFIZAMIZDIR
İktidar zulme doymuyor. Bir iktidarın özünü anlamak için cezaevlerindeki uygulamalara bakın. Aysel Tuğluk’a teşhis konuldu, cezaevinde kalamayacağı ortaya çıktı ama orada tutmaya çalışıyorlar. Aysel hafızamızdır. Kasım ayından bu yana 8 hasta hükümlü ve tutsak hayatını kaybetti. Bunların çoğu tek başına yaşamlarını sürdürecek durumda değildi. Bu uygulamalar fiili idama dönüştü.
KÖTÜLÜK İKTİDARI
Zulümle yetinmiyorlar sanki keyif alıyorlar. Bu iktidar kötülük iktidarıdır. Zulüm yapıyor tatmin olmuyor. Bir de acıyı büyütecek keyfilikler ekliyor. İşte kötülük budur. Faşizmin en güçlü kaynağı da kötülük zihniyetidir. Baskıda zulümde acı tanımama halidir. Faşizm bu ülkede kurumsallaştırılıyor derken anlatmaya çalıştığımız bu.
