‘HDP’ kararı Devlet Bahçeli’yi öfkelendirdi: AYM, bütünüyle tasfiye edilmelidir

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, HDP’nin Hazine yardımı blokesinin kaldırılması yönünde karar alan AYM’ye yüklendi. Bahçeli, “AYM oy çokluğuyla karar almış ve yine safını belli etmiştir. AYM’nin statüsü, kuruluş ve yargılama esasları kökten değiştirilmeli, hainlere zeytin dalı uzatan kahredici mevcut yapısı bütünüyle tasfiye edilmelidir. AYM, Türk milletinin mahkemesi değildir.” diye konuştu.

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin MYK ve MDK Toplantısı’nda açıklamalarda bulundu. AYM’nin, HDP’nin Hazine yardımı blokesini kaldırımasıyla ilgili sert konuştu. Devlet Bahçeli’nin açıklamalarından satır başları şöyle:

  • Seçim için geri sayım başlamıştır. Türkiye’nin kaybedecek 1 saniyesi bile yoktur. Bizim derdimiz Türkiyemizin kısa sürede derlenip toparlanmasıdır. 14 Mayıs seçimlerinin ülkemize hayırlı olması, yaşadığımız acılar sebebiyle seçim kampanya döneminin sakin sabırlı anlayışı kutuplaşmadan uzak geçmesi başlıca dileğimizdir. MHP buna hazırdır.
  • Bizim teklifimiz şudur, 14 Mayıs 2023’te yapılacak seçimler için siyasi partilere ödenen 3 kat fazla ödeneğin doğrudan depremden etkilenen illere ve vatandaşlara aktarılması düşünülmelidir. MHP bu feragata gönüllüdür. Diğer siyasi partilerden de hassasiyeti ümit etmektedir.
  • Biz böyle düşünürken Anayasa Mahkemesi’nin HDP ile ilgili aldığı karar gafilliktir. AYM oy çokluğuyla karar almış ve yine safını belli etmiştir. HDP’nin kapatılması istemiyle AYM nezdinde açılan dava devam ediyorken terör ve bölücülük yatağının alacağı yardıma bloke konmuştu.
  • Bu mahkeme söz konusu blokeyi kaldırmış HDP’ye hazinenin kasasını açmıştır. Bu yürek burkan hukuk skandalı olarak anılacak karardır. Bu karara oy veren mahkeme üyeleri vicdanlarını sesi değil ihanetin sesini dinlemiş ve buna kulak vermişlerdir.
  • Üstelik yılan hikayesine dönen kapatma davasında HDP’nin yapacağı sözlü savunmanın 11 Nisan’a ertelenmesi de kararlaştırılmıştır. Hukukun siyasileştiğini iddia eden gürültü kirliliği yapan müfterilerin hiçbir tepkisi, eleştirisi duyulmamıştır.
  • İşlerine geldi mi adalet derler, gelmedi mi adaletin rafa kaldırıldığını iddia edecek kadar ikiyüzlüdürler. AYM, HDP’nin seçimlere girmesine kolaylaştırmış, açıktan tarafını belli etmiş, güvenirliğine bir kere daha darbe vurmuştur.
  • Önümüzdeki seçimden sonra Cumhur İttifakı’nın yegane hedeflerinden biri yeni anayasadır. AYM’nin statüsü, kuruluş ve yargılama esasları kökten değiştirilmeli, hainlere zeytin dalı uzatan kahredici mevcut yapısı bütünüyle tasfiye edilmelidir. AYM, Türk milletinin mahkemesi değildir.
  • Teröristlere Hazine yardımını açan kararı melanet olarak tanımlıyoruz. Şayet HDP zillet ittifakında yer almayıp, kendi cumhurbaşkanı adayını çıkarmayı planlıyorsa AYM başkanı arayıp da bulamayacakları özelliklere sahiptir. HDP’nin cumhurbaşkanı adayı AYM başkanı olursa biz bunu son derece doğal ve tutarlı bir tercih olarak kabul ederiz.
  • Her ne kadar PKK, CHP ile İP’e methiyeler düzüp terörist Demirtaş cezaevinden müzakere içerikli bir mektubu İP Başkanı’na yayınlaasa da henüz hiç birşey için geç kalınmış değildir. AYM’nin bölücü terör örgütünün arka bahçesi olması adalet ve hukuk katlidir. Buna göz yumamayız. Böylesi alçalmayı sineye çekemeyiz.
  • Şehitlerin kemiklerini sızlatan kahramanlarımızı incitip yok sayan mahkemeyi biz de yok sayarız. Suçlunun masum kabul edilip, masumların suçlandığı Türkiye olamaz. Cumhur İttifakı böylesi kepazeliğe müsaade etmeyecektir. Teröristi aklayan mahkeme yapısına sonuna kadar karşı çıktık.
  • Türk adaletine verilen zararı cübbe giyip karar açıklayan üyeleri nasıl tamir edecektir. Kandilden 3-5 terörist olsaydı aynı karar aynı şekilde çıkmayacak mıydı? Bu soruların cevabını AYM üyeleri değil aziz milletimiz 14 Mayıs’ta verecek ve hesabını soracaktır.
  • Kılıçdaroğlu’nun çırpınışı beyhudedir. Üstelik makul son, 14 Mayıs’ta kendisini beklemektedir. Kılıçdaroğlu şahsıyla birlikte diğer parti başkanları uçurumun dibine çekecek siyaseten silip atacaktır. Zillet kaybedecektir, zafer Cumhur’un olacaktır.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

1 YORUM

  1. Sayın Bahçeli’nin, “Siyasi partilere ödenen ödeneğin 3 kat fazlasını depremzedelere dağıtalım” önerisini okuyunca aklıma geldi: İsmet İnönü ile Osman Bölükbaşı aynı uçakta seyahat ederken İnönü, torununu Bölükbaşı’na gönderir ve “Dedem, aşağıya biraz para atmanızı rica ediyor. ‘Bir köylü bulunca sevinir’ diyor!” deyince Bölükbaşı hazırcevap: “Dedene söyle; uçaktan kendini atsın, bütün millet sevinsin!” der.
    MHP, hazine yardımının üç katını depremdezeye vermeyi teklif edeceğine, siyaset sahnesinden çekilsin; milletin %92’si sevinsin.
    Bu nasıl uyanılık, nasıl bir şarta bağlılık: “Siz yardım ederseniz, biz de ederiz”. Kardeşim sen edeceksen et yardımını. Başkasının yardım edip etmemesi neyi değiştirir. “Başkaları ederse” şartına bağlamak demek, “Benim yardım etme imkanım var ama eğer başkaları aynısını yapmazsa ben de yardım etmem” demek değil mi?
    Sen RTE’ye götür teklifini, bakalım o ne diyecek!

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin