HDP doğru mu yaptı?

YORUM | LEVENT KENEZ

HDP, cumhurbaşkanı seçimlerinde kendi adayı ile seçime gireceğini açıkladı. Kimilerine göre bu kararla seçimin ikinci tura kalması kesinleşti. Önceki tecrübeler bunu demek için biraz erken olduğunu söylese de mevcut anketler Erdoğan’ın 2014 ve 2018’deki oy oranından şu an için uzak olduğu yönünde. 

Erdoğan’ın ilk turda %50+1’i bulamadığı takdirde ikinci turda HDP’nin tavrının muhalefetin adayının kazanıp kazanmamasında kilit rol oynayacağını gözlere sokan ve seçildiği takdirde HDP sayesinde kazanıldığını kayıtlara geçirerek bir hamle.

Öncelikle HDP’nin, kapatılma ihtimalini göz önünde bulundururarak hukukî tartışmaları da aşmak için yasak gelmesi mümkün olmayan adayını yüz bin imza seçeneği ile göstereceğini düşünüyorum. En azından öyle yapmaları aklın yolu budur dedirtiyor.

6’lı masa nasıl siyaseten HDP ile mesafesini koruyup iktidarın ve medyasının hışmından korkup cesur adımlar atamıyorsa, HDP’nin de elbette siyaseten ne kadar kilit rolde olduğunu göstermek için yaptığı bu hamle saygıyı hak ediyor.

Kaldı ki, HDP’nin kendi adayını göstermesi ve bu aday için tabanını mobilize etmesi 6’lı masanın çıkarınadır. Bir kere HDP’nin aday çıkarmadığı, 6’lı masa adayına yeşil ışık yaktığı senaryoda  6’lı masanın hissedeceği baskıyı yönetecek kadar kapasitesi yok. İYİ Parti ve CHP içindeki devlet memurlarının böyle bir durumda Saray’a nasıl asist yapacağını tahmin etmek zor değil. O yüzden HDP’nin aday çıkarması 6’lı masa üzerindeki gerilimi azaltır.

HDP elbette biz ikinci turda size oy vermezsek ya da sandığa gitmezsek seçilemezsinizi 6’lı masanın gözüne sokmuştur. Büyük ihtimalle 6’lı masanın adayının söylemlerine bakacaklar ve pazarlık yapacaklar. Bu pazarlık kelimesi kulağa hoş gelmese de Erdoğan’ın yaptığı pazarlıklar, 6’lı masadakilerin kendi aralarındaki al-verler düşünüldüğünde gayet meşrudur ve siyaseten makbuldur.

Ancak şu var ki,  yüzde 10’luk bir oy oranı ile biz yoksak siz de yoksunuz bir dayatmaya dönüşürse buradan bir çıkış yolu bulunmaz. Yüzde 40’lık bir blok bu iktidardan kurtulmak için yüzde 10’a ihtiyaç duyuyorsa, yüzde 10’luk kesimin de bu kötücül rejimden kurtulmak için yüzde 40’a ihtiyacı vardır. Bu ilişki karşılıklı siyasi çıkar ekseninde olgun bir seviyede yürütülemezse oluşacak fireden galip gelecek olan Erdoğan olur. İki tarafın da istemeyeceği bu sonuca kasten sebep olan en basitinden bu ülkenin dürüst ve demokrat insanlarına ihanet etmiş olur.

HDP son seçimlerde hapiste olduğu için kendi kampanyasını yürütemeyecek olsa da Demirtaş’ı aday göstermişti. Oyların % 8,4’ünü aldı, 4,2 milyon kişi oy verdi. Aynı anda yapılan genel seçimlerde parti %10,76 oranında oy aldı, 5,8 milyon kişi partiye oy verdi. Partiye ve adaya verilen oy sayısı farkına bakıp, Muharrem İnce’ye bile oy veren seçmenin şu an için adaylıkta önde görünen Kemal Kılıçdaroğlu’na daha olumlu bakacağını düşünüyorum. 

HDP’nin daha da şeytanlaştırılması, kapatılması, Suriye operasyonu ile gündemin milliyetçi rüzgara teslim edilmesi ya da hiç ummadık bir anda PKK’nın kanlı bir eylemi… Hepsi bu ülkede yaşayan sıradan bir vatandaşın bile artık tahmin ettiği senaryolardan. 6’lı masa bunlar yaşandığında iktidar dilinden ayrıştığı sürece Kürtlerin desteğini alacak. Kendi içlerinde birliği sağlarlarsa Erdoğan’ın tuzağına düşmemiş olacaklar. Bu durumda Erdoğan’ın bu taktiksel kötülükleri Kürt siyasi seçmenini iktidara karşı daha da hırslandıracak.

Erdoğan’ın ikinci tura giderken özellikle muhalefet blokundaki milliyetçi ve muhafazakar seçmene kanca atacağı malum. Ne yani PKK’nın desteklediği adaya mı oy vereceksiniz basitliğinden, Alevi birisini mi devletin başına getireceksiniz bel altısına kadar. Genel başkanların yönetimde etkili olacağı tezi partilerin tabanında etkili olabilir ama sıradan seçmen için aynı anlama gelmiyor. Erdoğan, her bir ferdi ayrı bir pislik haline gelmiş hanedan üyeleri, yandaş, hırsız işadamları, kirli bürokratları ve katil ortakları gitmeden Türkiye’nin düzelemeyeceğine insanların ikna  olması lazım. Seçim döneminde ekonominin şimdikinden daha iyi bir durumda olacağı, insanların maaş zamları neticesinde henüz ceplerinde para olduğunu düşünürsek bunun için daha çok çaba sarf etmeleri gerekecek.

HDP’li seçmen için de, Demirtaş’ı hapse attıran, belediyelere kayyum atayan, 90’lı yıllardaki gibi ölümlere sebebiyet veren, Suriye’deki soydaşlarına yönelik askeri harekatlar düzenleyen Erdoğan’dan memnunsanız söyleyecek bir şey yok. Muhalefetin hiçbir adayı ondan daha kötü bir insan değil. Kürtlere Erdoğan’dan daha fazla zarar veremez.

Burada HDP’nin haklı bir argümanı var. Kürtlerle ilgili olarak güvenlikçi devlet siyaseti devam edecekse ha Erdoğan gitmiş Kemal Bey gelmiş ha Ekrem gelmiş. Kürtlerle ilgili siyasetin değişeceğine dair bir somut bir durum yoksa neden size bu güzelliği yapalım diyorlar. Haksız değiller. 

HDP’nin aday çıkarma kararından sonra 6’lı masanın ikinci turda HDP’lilerin oy vereceği bir adayı ilan etmelerini söylemek herhalde çok zeki olmayı gerektirmiyor. Sadece Demirtaş’ın tweetlerini bile takip etseler HDP seçmeni için doğru bir strateji geliştirebilirler.

“Biliyorsunuz kendisi Alevi” Bay Kemal’in siyasi finalini devamlı seçim kaybettiği Erdoğan’ın krallığını bitirerek yapması ve bunu da Türkiye’de en çok ayrımcılığa uğramış Kürt seçmenin oyuyla, milliyetçi ve İslamcı partilerin destek verdiği bir ittifak ile yapması Türkiye için bir fırsat olabilir. Kulağa çok hoş gelen bu durumun gerçekleşmesi yine muhalefetin becerisine bakıyor.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin