ENSAR NUR | TR724 HABER
Harvard Üniversitesi Kennedy Okulu dekanı, İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün (HRW) eski başkanı Kenneth Roth’a teklif edilen kıdemli araştırmacı pozisyonunu Roth’un İsrail’e yönelik eleştirileri sebebiyle veto etti.
Harvard Kennedy Okulu’nun Carr İnsan Hakları Politikası Merkezi, Kenneth Roth’a, 29 yıl süren HRW direktörlüğünden emekli olmasından kısa bir süre sonra kıdemli araştırmacı olarak bir pozisyon teklif etti.
Ancak, Harvard Kennedy School dekanı Douglas Elmendorf, HRW’nin İsrail’e yönelik eleştirilerinden rahatsız olan yahudi bağışçıların baskısına boyun eğerek, Roth’un ise başlamasını engelledi.
The Guardian’a konuşan Roth, Elmendorf’un İsrail’in güçlü destekçileri olan bağışçıların baskısına boyun eğdiğine inandığını söyledi.
“Kennedy Okulu dekanının akademik özgürlüğe değer verdiğini düşünmekle hata etmişim. Belki geçmişe bakınca saflık ediyorum ama İsrail’e yönelik eleştirilerin, diğer hükümetlere yönelik eleştiriler gibi, olağan olduğunu varsayıyorum. Önde gelen bir dış politika merkezi bunu yapar” dedi.
Roth, örgütünün uluslararası ceza mahkemesinin kurulması ve büyük insan hakları ihlalcilerinin yargılanması gibi gelişmelerde oynadığı rol nedeniyle insan hakları camiasında büyük saygı görüyor.
Roth, eleştiricilerin HRW’yi, Birleşmiş Milletler, haber kuruluşları ve diğer insan hakları gruplarına da sık sık yöneltilen bir suçlama olan İsrail’i “ayrı tutmakla” suçladıklarını belirtti.
“İsrail kapsadığımız 100 ülkeden biri. İsrail-Filistin bağlamında bile Hamas ile ilgileniyoruz, Filistin Yönetimi ile ilgileniyoruz, Hizbullah ile ilgileniyoruz. Adil ve objektifiz ama eleştireliz çünkü İsrail hükümeti eleştirilmeyi hak ediyor. İşgal altındaki topraklarda insanlığa karşı apartheid suçu işlediğini gördüğümüz için giderek daha baskıcı hale geliyor” dedi.
İsrail yanlısı bağışçıların etkisi büyük
Harvard Kennedy Okulu, İsrail ordusu ve istihbarat servisleri mensuplarının burada eğitim görmesinde etkili olan milyarder Leslie Wexner gibi İsrail destekçilerinden 10 milyonlarca dolar deste alıyor.
Bir diğer büyük bağışçı Robert Belfer de, İsrail’e yönelik eleştirileri nedeniyle insan hakları gruplarını itibarsızlaştırmaya çalışan Anti-Defamation League ve American Jewish Committee’de aktif rol alıyor.
Uluslararası Af Örgütü geçen yıl İsrail’in Filistinlilere uyguladığı muamelenin uluslararası yasalara göre apartheid olduğunu ortaya koyan bir rapor yayınladığında, Büyük Amerikan Yahudi Örgütleri Başkanları Konferansı Af Örgütü’nü antisemitizm ile suçlayan bir açıklama yayınlamıştı.
Estagfurullah! Estagfurullah!
Haşa ve kella!
Nasıl olur da bu koskoca bilim adamları, son yüzyılın en büyük mağdur ve mazlumları olan Yahudilerin tek ve miniminnacık ve şipşirin devleti olan İsrail gibi bir devletin de diğer devletler gibi eleştirilebilir olduğunu söyleyebilme gaflet ve dalalet -hatta bağışlayınız- insan hakları ve bilimsel gerçekliklerle hiçbir şekilde uyuşmayan bir gayri ahlaki tutum içine girebilmişler.
Ne olmuş yani!
“va’dedilmiş iki nehir arasındaki toprakların (lütfen bu nehirler ne’re diye düşünmeyiniz!) kendilerine ait olduğunu ifade ederek, bu toprakları karışbekarış fethediyor, bu toprakların bulunduğu ilkelerin ülke ve ilkelerine karışmada bir beis görmüyorlarsa…
Gerici, yobaz, mürteci, geri kalmış “afedersiniz Arap” denilen mahlukların, taş atmalarına mukabil, son derece modern İsraillilerin taşlara karşı taş, toz, toprakla karşı koyacak ilkellikler bekleyemezsiniz ki! Onların füzeleri var!
Elbette hükümetlerinin emirlerine karşı koyup, topraklarını teslim etmeyenleri kadın, yaşlı, çocuk hatta hayvan ve ağaçlarına kadar ortadan kaldırmak en tabii ve dinen meşru kılınmış hakları…