HABER-YORUM | HASAN CÜCÜK
Almanya’da sezonun sona ermesiyle bir devir de kapanmış oldu. Bundesliga’nın tek küme düşmeyen takımı olan Hamburg SV, 54 yıl aradan sonra bir alt lige düşmenin şokunu yaşadı. Dile söylemesi kolay ama bir efsanenin çöküşüydü bu. Türkiye cephesinde ise bir başka üzün vardı. Efsane başkanları İlhan Cavcav’ın adının verildiği sezonda Gençlerbirliği 29 yıl aradan sonra Süper Lige veda etti. Futbolun bu can yakan vedalarının yanında Almanya’da esen bir ‘Tayfun’ vardı.
Alman futbolu denince akla ilk Bayern Münih gelir ama Bundesliga’da Hamburg SV’un ayrı bir yeri vardı. Bundesliga’da 28 şampiyonluğu bulunan Bayern Münih, 1963-64 sezonuyla start alan Almanya’nın bir numaralı liginde ancak 1965’ten itibaren yer almıştı. Taraftarlarının kısaca HSV dediği Hamburg SV ise Bundesliga’nın kuruluşundan bu yana aralıksız yer alan tek takımdı. Bayern Münih’in bile sahip olmadığı bir ünvanı uhdesinde bulunduran Hamburg SV son yıllarda hep korkulu rüya görmüştü. Ligde kalmayı son haftalarda garantileyen bir Hamburg SV vardı. Veda vakti adım adım yaklaşıyordu. Ve korku bu sezon gerçek oldu.
3 kez de Almanya Kupası’nı müzesine taşıdı
Kuruluş tarihi 1887’ye kadar uzanan HSV’nin mazisi başarılarla doluydu. ‘Bundesliga’nın Dinazoru’ olarak tanımlanan HSV’ye gönül veren yeni nesil taraftarların çoğu kupa ve şampiyonluk yüzü görmedi. Zira en son 1987 yılında Stuttgarter Kickers’i Almanya Kupası’nı müzesine götüren HSV, tam 31 yıldır kupa ve şampiyonluklara hasretti. Son başarısını 1987’de elde eden Hamburg SV’nin, Bundesliga kurulmadan önce üç kez (1923, 1928,1960) ve Bundesliga kurulduktan sonra da yine üç kez (1979, 1982, 1983) olmak üzere toplam 6 Almanya şampiyonluğu bulunuyor. HSV tarihinde 1963, 1976 ve 1987 olmak üzere 3 kez de Almanya Kupası’nı müzesine taşıdı.
Hamburg SV’nin başarıları sadece Almanya sınırları içinde olmadı. Avrupa arenasında ilk başarısını 1977’de Avrupa Kupa Galipleri Kupası’nı müzesine götürerek elde eden Hamburg SV tarihi başarıya ise 1983’te imza atacaktı. Şimdinin Şampiyonlar Ligi olarak tanımlanan Avrupa Şampiyon Kulüpler Kupası finaline kadar gelen Hamburg SV, Atina’da Juventus’u Felix Magath’ın golüyle 1-0 yenerek Avrupa’nın bir numaralı kupasını kazanan kulüpler arasında adını yazdırıyordu. Hamburg SV denince akıllara futbolun önemli efsanelerinden Uwe Seeler, Charly Dörfel, Kevin Keegan, Manfred Kaltz, Felix Magath ve Horst Hrubesch gibi isimler gelir.
1980’li yıllarda yaşanan altın çağın mimarı hiç şüphesiz Avusturyalı teknik adam Ernst Happel’di. İki lig, bir federasyon kupası ve bir de Avrupa Şampiyon Kulüpler Kupası şampiyonluğu kazanarak Bundesliga’nın en başarılı antrenörleri arasına adını yazdıran Happel, aynı zamanda 1978’de Hollanda’ya Dünya İkinciliği kazandıran teknik adamdı. Rakipleri durdurmada oldukça usta olan Happel, özel hayatında sigara karşı koyamadığı içim 1992’de henüz 66 yaşında hayata veda etti. Ölümünden sonra Viyana’nın en büyük stadı olan Prater Stadı’nın adı Ernst Happel Stadı olarak değiştirildi. Tüm bu başarılar Hamburg SV için mazi oldu. 54 yıl sonra Bundesliga’ya veda edip bir tarihi kapattı.
Tayfun Korkut farkı
Bundesliga’dan ayrılmadan önce Stuttgart’ı fırtına gibi estiren Tayfun Korkut’a değinmemek olmaz. Sezona Hannes Wolf yönetiminde başlayan Stuttgart 20 hafta sonunda topladığı 20 puanla düşme hattında bulunuyordu. Stuttgart yönetimi Wolf’u gönderip 21. Haftada takımı Tayfun Korkut’a emanet ettiğinde tarihi bir başarının kapısını açıyordu. Korkut yönetiminde Stuttgart üst üste aldığı puanlarla tabelada hızla üst sıralara doğru yelken açıyordu. Tayfun Korkut yönetiminde 14 maça çıkan Stıttgart sadece 1 yenilgi alırken, son 4 maçında sahadan 3 puanla ayrıldı. Ligin ilk 20 haftasında 20 puan toplayan Stuttgart, Korkut döneminde 14 maçta 31 puan çıkarttı. Son maçında şampiyonluğunu haftalar önce ilan eden Bayern Münih’i deplasmanda 4-1 yenmeyi başardı.
29 yıl sonra Süper Lig’e veda
Süper Lig’de ise hüznün adresi Ankara’nın Gençlerbirliği takımıydı. Hem de efsane başkanları İlhan Cavcav’ın adının verildiği sezonda Süper Lige veda ettiler. Gençlerbirliği, 1969-70 ve 1987-88 sezonlarının ardından üçüncü kez Süper Lige veda etti. Kasımpaşa’ya deplasmanda 3-1 yenilen Gençlerbirliği, Karabükspor’un ardından Süper Lige veda eden ikinci takım oldu. Son 5 haftada gelen 5 mağlubiyet düşmenin habercisi olmuştu. Gençlerbirliği sezona Ümit Özat’la başlamış ancak henüz sezonun başı sayılacak haftalar ardından istifa etmesiyle göreve Mesut Bakkal’ı getirmişti. Bakkal’dan da beklenen performans gelmeyince takım yeniden Ümit Özat’a emanet edilmişti. Sahasında Galatasaray ve Beşiktaş’ı yenen Gençlerbirliği bu başarısını diğer maçlara taşıyamayınca 1989-90 sezonundan itibaren kesintisiz yer aldığı Süper Lige 29 yıl sonra veda etti. Süper Lig’de Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş kesintisiz 60 yıl mücadele ederken, Bursaspor 49, Ankaragücü 48 ve Gençlerbirliği 46 yıl geçirdi.