Halep ordaysa Kemalizm burada

YORUM | MAHMUT AKPINAR 

“Halep ordaysa arşın burada!” diye bir söz var. Muhtemelen bir uzunluk ölçüsü olan arşının aslı Halep’te tutuluyordu. Bir şeyin ölçüsü alınmak istendiğinde bu söz kullanılır. Sanırım bu tarihi sözü “Halep oradaysa Kemalizm de burada!” diye değiştirmemiz gerekiyor. Zira her şeyi Kemalizm’le ölçen, her sözü Mustafa Kemal’e bağlayan, ülkede olan her iyi şeyi ondan bilip her kötülüğü onu anlamamakta gören bir zümre var. Bu zümre eski yaptıklarıyla AKP’nin doğumuna sebep olduğunu, hala pek çok kimsenin onların korkusundan kirli Erdoğan’a yapıştığını unutuyor. Kemalistler harami ve yolsuz İslamcı iktidardan sonra tekrar ülkede etkin olma hayali kuruyor. Ama İktidarın yozlaşmışlığı, kirliliği onların eski veballerini örtmüyor!

Bir tarikat şeyhinin vefatı ve müritlerinin kendince ona saygı göstermesi üzerine Kemalistler yine coştu, mangalda kül bırakmadı.

Elbette o tarikat şeyhi ve onun etrafındakiler eleştirilebilir, mübalağalı bulunabilir. Ama sonuçta her şeyi getirip Kemalizm’e ve Mustafa Kemal’e bağlamak bağnazlıktır, bir nevi yobazlıktır. Türk tarihinde ve dünyada başka lider yokmuş, çıkmamış gibi sürekli M. Kemal’e vurgu yapmak tarihin bir dönemine saplanıp kalmaktır. M. Kemal’in adı anılınca tarikatlarda şeyhe gösterilenin ötesinde cezbeye kapılan, vecde giren, duygulanıp gözyaşı dökenler var.

Kemalizm, Anayasa ile koruma altında, dokunulmazlığı olan, her resmi kuruma girmiş ayrıcalıklı tarikattır. Ritüelleri devlet eliyle yapılmakta, öğretileri tüm okullarda her bireye dayatılmakta ve eleştirisi suç teşkil etmektedir. M. Kemal’de bir hata, eksiklik bulsanız “vatan haini”, “suçlu” ilan edilirsiniz. Kemalistlerde M. Kemal’i Peygamberden öte, hatasız, kusursuz Tanrı gibi görme, ilahlaştırma vardır. Ama sözde mistik ve metafizik şeylere inanmazlar. Güya akılcıdırlar, bilimi esas alırlar! Gerçekte ise en fanatik arrogant, tahammülsüz müritler buradadır! Şeyhin cenazesindeki kalabalığı eleştirenler iktidara muhalefeti bile Anıtkabir’de biriken kalabalıkla ölçerler.

Vefatı üzerinden 84 yıl geçen kişiyi tüm topluma dikte eden, “harikulade”, “yanılmaz”, “hatasız” gören kesim, tarikatları eleştiriyor. Şeyhine saygı gösteriyor diye tarikatların müritlerini topa tutuyor. Kemalistler bir şeyhin cenaze merasimindeki katılımı, kalabalığı tuhaf buluyor, ama her yıl devlet merasimiyle Anıtkabir’e gidilip yas tutulmasını, yıllarca Atatürk’ün maneviyatına saygı diye ülkede hayatın durdurulmasını, 10 Kasım’larda “Saygı durmuyor!” diye insanların linç edilmesini unutuyorlar.

Kemalizm ülkedeki en fanatik, dokunulmaz tarikattır! Tarikatların eleştirilmesi, makul ve rasyonel olmaya davet edilmesi gerekiyorsa bunu yapacak en son kesim Kemalistlerdir.

Diliyorsa Kemalistler de kendi tarikatlarını sürdürsün, ritüellerini yaşatsın.

Ama herkesi sevmeye zorlamak, kreşten itibaren herkese Kemalizmi dikte etmek nedir?

Bırakın başkasına zarar vermedikten, hukuku ihlal etmedikten sonra dileyen dilediğini sevsin, dilediğini eleştirsin. Her şeyin ölçüsü, mizanı Kemalizm mi olmak zorunda?

Ülkeye lazım olan eline Kemalizm metresini alıp herkesin boyunu ölçmek değildir. Türkiye’nin ivedi şekilde çoğulcu ve katılımcı demokrasiye, adalete, hukukun üstünlüğüne, insan haklarına ihtiyacı var! Kemalistlerin de…

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

3 YORUMLAR

  1. Turkiye’nin, Kuzey Kore’den bir kac farki var:
    1- Farkli dil konusuluyor
    2- Farkli irklardaniz cogunlukla
    3- Ilahimsi liderlerimizin adlari farkli
    4- yurt disina cikmak, internete girmek vs nisbeten daha kolay
    Ama bu farkliliklarin otesinde resmi ideoloji, adi ne olursa olsun, toplumlara devletin bunu empoze bicimi vs. sadece biraz ‘seviye’ (level) farkiyla ayrisiyor. Disardan bakinca o kadar kaba, geri ve yobaz kaciyor ki, bunu sadece sistemin nimetlerinden faydalanan Kemalistciler ve yaltakcilari gormuyor; daha dogrusu gormek istemiyor.
    Acikcasi, simdiki salAK taifesi bunlarin elinde bir comar. Evet, bize saldirip, bazilarimizi ciddi yaralayan, bazimizi hatta sehit eden bu itler olsa da, yularlari hala bu derin kemalistci cetenin elinde. Kinlerini doyuracak bir sey varsa o da gayyadir! Cumhuriyet ve benzeri yayinlara bakarsaniz kinlerinin gozlerinden fiskirdigini gorursunuz. Bu kinin, zamaninda kendilerine boyun egmedikleri icin, Dersim’de binaya doldurulup yakilan yuzlerce/binlerce insanin kurtulsun diye disari attiklari kundaktaki bebekleri sunguye takip tekrar iceri atan zihniyet oldugunu unutmayin. Degismediler, sadece AKillandilar. Pisliklerini yakacaklari, asacaklari mahallenin kendi cocuklarina, delilerine, muhterislerine yaptiriyorlar.

    Rabbim, gercek muminleri bu ser odaklarinin uzerinden gelecek bela ve musibetlerden ve icimizdeki ahmAKlarin aptalliklarinin vesile olacagi sersemliklerden, zararlardan muhafaza buyursun.

  2. O dönemleri yaşamış rahmetli babam derdi,

    “Oğlum eskiden Atatürk falan bilinmezdi. Baktı ki, İsmet Milli Şef olma yoluna giriyor, Menderes ön plana çıkardı Atatürükü. Onun adını ön plana çıkartarak bir çeşit İnönünün önünü kesti”

    Türk devletlerinde olan birşey bu, daha yakında Türkmenistan devlet başkanı Türkmenbaşı kendini Türkmenlerin Atası yapmaya başladı, Ruh name yazdı, dünyanın en büyük kubbeli camisinin tam kıble yönüne, duvarlara, Kurandan ayetler değil, Ruhname den sözler yazdırdı. Gidince yerine gelen onun izlerini ustaca silmeye başladı, şimdi o bizim Milli Şef modunda.

    Yarın bir başkası gelir, Berdimuhammedova karşı Türkmenbaşının heykellerini yapar, adını bayraklaştırır tekrar.

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin