Diyarbakır’da hakimin aracıyla çarparak ölümüne neden olduğu Erdal Üşer’in kusurlu bulunması üzerine ailesi, hakimin savcı ve polislerle birlikte delilleri kararttığını iddia ederek HSK’ye başvurdu.
Diyarbakır 3. Asliye Hukuk Mahkemesi Hakimi E.M.D., 9 Şubat 2023’te saat 10.35’te Seyrantepe Köprülü Kavşak üstünde aracıyla seyir halindeyken yolu karşıdan karşıya geçen Erdal Üşen’e çarptı. Üşen çarpmanın etkisiyle 36 metre uzağa fırladı. Hastaneye kaldırılan Erdal Üşen, tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.
ÖLDÜREN KUSURSUZ, ÖLEN KUSURLU
Gazete Duvar’dan Ferhat Yaşar’ın haberine göre Diyarbakır 3. Asliye Hukuk Mahkemesi Hakimi E.M.D., kaza sırasında olay yerine gelen polislere, hakim olduğunu söyledi. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı kazayla ilgili başlattığı soruşturmada ilk olarak otopsi işlemi için cesedin Adli Tıp Kurumu’na sevkini istedi. Araç sürücüsünün hakim olduğunun anlaşılmasının ardından otopsi işleminden vazgeçilerek sadece ‘ölü muayene tutanağı’ tutuldu.
Üşen’in yakınları, otopsi işleminin yapılması halinde aracın hızının anlaşılabileceğini ancak sürücünün hakim olması nedeniyle koruma ve mesleki dayanışma nedeniyle otopsi işleminden vazgeçildiğini savundu.
‘KAMERA GÖRÜNTÜLERİ EKSİK ÇÖZÜLDÜ’
Olay yerinden alınan kamera görüntülerine göre kazaya neden olan hakimin frene bastıktan sonra ayağını frenden çektiğini ileri süren aile, bu görüntülerde eksik çözümleme yapıldığını ve detayların dosyaya işlenmediğini ileri sürdü. Aile, eksik çözümlemenin de bilinçli olarak yapıldığını ve amacın kazaya sebebiyet veren kişi olan hakimin korunması olduğunu belirtti.
‘BİLİRKİŞİ RAPORU TALİMATLA İSTENİLEN ŞEKİLDE HAZIRLANDI’
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilen tahkikat evrakına göre araç sürücüsünün beyanının alınmadan tahkikatın tamamlandığı anlaşıldı. Savcılık ölümlü trafik kazalarında uyguladığı genel teamüllerin ve yasal prosedürün dışına çıkarak adli kolluk olarak savcılığın emrinde çalışan Diyarbakır Bölge Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü’nde görevli bir komisere bilirkişi raporu için dosyayı teslim etti. Hazırlanan bilirkişi raporu 17 Şubat’ta tamamlandı. Raporda Erdal Üşen, 310 metre uzaktaki yaya geçidinden karşıdan karşıya geçmediği gerekçesiyle kusurlu bulundu. Aileye göre rapor talimatla istenilen şekilde hazırlandı.
‘ARAÇ SÜRÜCÜSÜ FRENE BASTI, SONRA AYAĞINI ÇEKTİ’
Erdal Üşen’in ailesi, Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) yaptığı başvuruda, ”Bilirkişi raporunun objektif olmadığını, taraflı olduğunu, olay yerini gösterir CD görüntülerinde araç sürücüsünün önce frene bastığı sonra frenden ayağını çektiğinin görüldüğünü, bu hususun rapora yazılmadığını yine 180 cm. boyunda ve 90 kilo ağırlığında birinin normal seyreden bir aracın çarpması sonucu 36 metre savrulmasının mümkün olup olmadığının tartışılmadığını, üstelik bu 36 metrelik çarpmanın korkulukların bölünmesi dikkate alındığında daha şiddetli olduğunu, olay yerindeki maddi olgular yerine afaki düşünceye dayalı olarak raporun hazırlandığını” söyledi.
‘ÖNCE DELİLLER TOPLANDI SONRA İFADE ALINDI’
Aile, hakim E. M. D.’nin ifadesinin dosya tamamlandıktan sonra alındığını bunun da amacının ifadesinde bir çelişkiye yer bırakmak istenmemesi olduğu iddiasını da dosyaya ekledi. Ayrıca Adli Tıp Kurumu Kimya İhtisas Dairesi’nin hazırladığı rapora göre ölen Erdal Üşen’de uyuşturucu ve uyarıcı madde bulunmadı. Aile, dosyanın bir örneğini aldıklarında, araç sürücüsü hakime alkol ve uyuşturucu testi yapılmadığını da fark etti. Diyarbakır 1’inci Sulh Ceza Hakimliği ise yapılan itirazı reddetti.
‘ŞÜPHELİYE ALKOL VE UYUŞTURUCU TESİTİ NEDEN YAPILMADI?’
Üşen ailesi, AYM’ye gönderdiği dosyada şu hususlara yer verdi: “Kaza yerine gelen kolluk güçleri olaydan hemen sonra Cumhuriyet Savcısı G. E. ile görüştü. Savcının ölen Üşen’in otopsisi için Adli Tıp Kurumu’na sevk edilmesine karar verdiği halde neden otopsi işleminden vazgeçildi? Şüphelinin alkol ve uyuşturucu testi neden yapılmadı? Olay yerinde neden gözaltına alınmadı? E.M.D’nin ifadesinin deliller toplandıktan sonra alınmış olması dikkat çekici. Benzer dosyalarda mahalli bilirkişiye rapor hazırlatılmadan dosyanın Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’ne gönderildiği halde bu dosyada emrindeki polis komiserine bilirkişi sıfatıyla rapor hazırlatmak maksatlıdır. Dosyadaki görüntülerde şüpheli frene bastıktan sonra freni serbest bıraktı. Delillerin karartıldığını, şüphelinin lehine delil oluşturulduğunu, 180 cm. boyunda ve 90 kilo ağırlığında bir kimsenin çarpmanın etkisiyle önce 23 metre, sonra bariyere çarparak savrulmaya devam ettiği ve toplamda 36 metre savrulmanın hangi süratle yapılmış bir sürüşün eseri olabileceğinin araştırılmadığı bir olayda etkin bir soruşturmadan söz edilemez.”
SAVCILAR ‘DELİLLERİ KARARTTI’ İDDİASIYLA HSK’YE ŞİKAYET EDİLDİ
Kaza günü nöbetçi olan savcı Gökhan Eroğlu ve Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcı vekili Hakan Hançer hakkında özensizlik, tarafsızlık ilkesinin ihlali, delil karartma, delilleri incelememe, şüpheli lehine delil yaratma ve mahkemeye erişim hakkının engellenmesi suçlamalarıyla Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’na şikayette bulunuldu.