Cumhuriyet yazarı Barış Terkoğlu, çok sayıda hâkim ve savcı hakkında açılan “FETÖ” soruşturmalarının istenmeyen bir karar vermeleri halinde aleyhlerinde kullanılmak üzere arşivde bekletildiğini yazdı. Terkoğlu, bu soruşturmaların daha sonra “Bakın FETÖ’cüymüş” diyerek kullanıldığını belirtti.
Terkoğlu, “Terör yargılaması yapan yargı mensupları, her an terör sanığı olabilecek tehditle görev yapar hale gelmiş. Kritik görevlere getirilen yüzlerce savcı ve hâkimin başının üstünde, gelecekteki FETÖ soruşturmaları sallanıyor. İşte yargının bir türlü dikiş tutmamasının nedeni belki de bu” ifadelerini kullandı.
Barış Terkoğlu, “Teğmenleri değil yargıçları konuşalım” başlıklı yazısında şu ifadeleri kullandı:
“Adli yargı komisyon başkanı, terörle mücadelede kritik önemdeki bir şehrin başsavcısı, bazı ağır ceza mahkemesi başkanları, Adalet Bakanlığı müfettişi, HSK tetkik hâkimi, uyuşmazlık mahkemesi raportörü, daire başkanı, başsavcı vekili, HSK müfettişi… İstanbul’dan Şırnak’a yargının her kademesinde görev yapan bir dizi isim FETÖ incelemelerinin, soruşturmalarının ağına takılmış. Haklarında kimi ankesöre, kimi sınav algoritmasına, kimi FETÖ soruşturmalarındaki ifadelere, kimi FETÖ’nün okullarından mezuniyete dayanan deliller toplanmış.
Soruşturma ve incelemelerin tamamı gizli olduğu ve tabii lekelenmeme hakkı nedeniyle hâkim ve savcıların isimlerini yazmıyorum.
‘BAKIN FETÖ’CÜYMÜŞ’ DİYE ARŞİV OLUŞTURULMUŞ
Ancak ortada tuhaf bir tablo var. Listedeki hâkim ve savcılar hakkında bir yandan ‘FETÖ iltisaklı’ diye inceleme yapılıp deliller toplanırken, hatta kiminin eşinin bağlantıları bile not edilirken, aleyhlerindeki ifadeler bir dosya yapılıp bir araya getirilirken; aynı anda kritik görevlere atanmaya devam etmiş. Gezi davasında beraat kararı veren hâkimin karar sonrasında başına gelenleri hatırladınız mı? Adeta ne zaman istenmeyen bir karar verseler arşivleri açılabilecek, ‘Bakın FETÖ’cüymüş’ denecek arşiv oluşturulmuş. Terör yargılaması yapan yargı mensupları her an terör sanığı olabilecek tehditle görev yapar hale gelmiş.
İşte yargının bir türlü dikiş tutmamasının nedeni belki de bu. Anketlerde ülkenin en güvenilmez kurumları arasında başı çeken yargı, tutanın elinde kalıyor. Bir zamanlar FETÖ’ye hizmet ederken FETÖ sonrasında kendisine yeni sahip bulmuş görünüyor. Kritik görevlere getirilen yüzlerce savcı ve hâkimin başının üstünde, gelecekteki FETÖ soruşturmaları sallanıyor. Eminim, onlar da karar verirken, ‘Ters düşersem yanarım’ hissi yaşıyor. Sonunda olan biten adaleti artık adliyelerden aramayı bırakmış vatandaşa oluyor.”