Hafize Gaye Erkan olayında, hangi düğmeye basıldı?

M. AHMET KARABAY | HABER İNCELEME

Son bir haftadan bu yana Hafize Gaye Erkan’ı Merkez Bankası Başkanı olarak yaptıklarından çok hakkındaki kayırmacılık iddialarıyla konuşur olduk. İşin ilginç tarafı, herkes durduğu yerden konuya yaklaşıyor. Kimine göre Merkez Bankası’nda Erkan Ailesi saltanat kurmuş, kimine göre ise her şey yoluna girmeye başlıyorken çarka çomak sokuluyor.

Merkez Bankası ve onun başındaki isimlerle ilgili çok yazı yazdığımı düşünenler için bir not düşeyim. Dünyada Merkez Bankası başkanları, ülkeyi yönetenlerden daha çok gündemde olurlar. Örneklerle zamanınızı almayayım şöyle bir zihninizi yoklarsanız ABD’den Japonya’ya kadar söylediklerimin doğruluğuna hak vereceksiniz.

Gaye Erkan’ın, 11 Ocak’ta New York’ta “Yatırımcı Günleri” toplantısına katıldığı gün iktidar yanlısı olsun, muhalif kesim olsun, “Acaba ne kadar para getirecek?” sorusuna cevap arıyordu. Bu köşeyi takip edenler hatırlayacaklar, aynı gün çıkan yazımın başlığı İktidar medyası, Gaye Erkan’a tuzak kurdu idi.

Medyada yer alan, “50 trilyon dolarlık fon” haberlerine atıfta bulunduktan sonra, “Bunlar umut yükseltme saflığından çok yakın gelecekteki kavga günlerine cephane toplamaktan ibaret.” ifadesini kullanmıştım. Yazının son cümlesi ise “Gaye Erkan’ın bavulunu seçimden önce mi yoksa sonra mı toplayacağına ilişkin papatya falına başlayabilirsiniz.” diye bitiyordu.

11 Ocak tarihli bu yazı yazıldığında kamuoyuna yansıyan en küçük bir gerilim yoktu. Bugün Gaye Erkan hakkında duydukları her iddiayı doğru gibi aktarıp ortalığı ayağa kaldıranlar, işin perde arkasında nelerin olduğuna ilişkin hiçbir bilgiye sahip değildi.

ERKAN HAKKINDAKİ İDDİALAR VAHİM

Öncelikle şunun altını çizmek gerekiyor. Gaye Erkan hakkında ortaya atılan iddialar hayli vahim. Babasına yönetim katı olan 9. katta oda tahsis edilmesi, aile için bankada özel mutfak oluşturulması, baba Erol Erkan’ın garsonu tokatlaması, evlerine kurum aracıyla yemek servisi yapılması, annesi Gamze Erkan’ın banka çalışanlarıyla özel irtibatta olması…

Bunlar endişe verici iddialar. Birinin bile doğru olması bile başkanı koltuğundan ettirecek nitelikte. Doğru olup olmadığına ilişkin henüz hiçbir belge ortada yok. Tek bilgi kaynağı, Merkez Bankası’ndaki görevinden uzaklaştırılan Büşra Bozkurt’un iddiaları. Bozkurt’un CİMER’e yazdığı şikayet mektubunu Sözcü Gazetesi haberleştirdi.

CİMER’deki mektubun Sözcü’ye yansıması, kendisinin mağdur olduğunu söyleyen Büşra Bozkurt’un başörtülü olması iki taraf için de okuyucuda güven unsurunu destekler nitelikte. Başörtülü biri Sözcü’ye konuşuyor; Sözcü, başörtülü birine sahip çıkıp haber yapıyor…

Burada yer alan haberleri İYİ Parti’nin dürüstlük abidesi (!) milletvekili Turhan Çömez bütün iddialar ispatlı belgeliymiş gibi anlattıktan sonra, “Bunları soru önergesi olarak sordum.” demesi işin çarpıcı bir başka yönü.

BİLAL ERDOĞAN’DAN GÜÇLÜSÜ YOK

Ancak işin içinde veliaht Bilal Erdoğan varsa, mesleki tecrübemin bana söylediği şey, bu konuya daha bir kuşkuyla bakmanın gerekliliği.

Bu iddialar kamuoyu gündemine gelmeden bir süre önce Başkan Gaye Erkan, bankanın Veri Yönetişimi ve İstatistik Genel Müdürü Yusuf Kenan Bağır’ı görevden alıyor. Gerekçesinin ne olduğuna ilişkin bir bilgiye ulaşamadım ama öylesine bir görevden alma ki adı telefon rehberinden bile derhal siliniyor.

Ancak Yusuf Kenan Bağır, iki gün sonra görevine yeniden başlıyor. Göreve yeniden başlamasını ise Bilal Erdoğan’ın sağladığını Merkez Bankası’nda hemen herkes bilip konuşuyor. Çünkü Bağır, Kartal İmam Hatip Lisesi’nden Bilal Erdoğan’ın okul arkadaşı. Bağır’ın sosyal medya Linkedin’de kendi paylaştığı bilgiler bunu doğruluyor.

Yusuf Kenan Bağır’ı iki gün içinde görevine iade ettiren güç, o tarihten itibaren Gaye Erkan’ın görevden alınması için düğmeye basmış durumda. 11 Ocak’ta “ortada fol yok yumurta yok” dendiği günlerde iktidar medyasının kurduğu tuzağa ayrıntı vermeden bunun için dikkat çekmiştim.

Tuzağı kuran Bilal Erdoğan ve onun kontakta olduğu iktidar medyası, pazarlayan ise muhalefet. Veliaht beyin gücü konuşulduğunda nedense benim aklıma hep Muharrem İnce’nin bir dönem söylediği “dünyada en çok iş yapan okullar sıralaması” gelir. İnce, önce Oxford’u, ardından Harvard’ı üçüncü olarak da Kartal İmam Hatip Lisesi’ni sayıyor.

YENİ ŞAFAK’IN NACİ AĞBAL OPERASYONUNA BENZİYOR

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dünyanın faiz artırdığı “Ben ekonomistim. Faiz sebep, enflasyon sonuçtur.” diyerek ülkeyi felakete sürüklemeye başladığı günlerde Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal, doğru bir adım atarak faizleri yüzde 8,5’ten yüzde 15’ yükseltmişti.

Kamu bankalarından ballı borçlanmalarla büyüyen Yeni Şafak’ın bünyesinde olduğu Albayrak Grubu, faiz artırımını 19 Mart 2021’de “Bu operasyonu kimin adına çektiniz?” şeklinde manşetten vermişti. Sonrasında malum, Ağbal gitmiş yerine, Beştepe Sarayı’nın talimatı doğrultusunda hareket eden Yeni Şafak yazarı Şahap Kavcıoğlu getirilmişti.

Şahap Kavcıoğlu’nun izlediği politikaların ülkeyi ne hale getirdiğini hep birlikte yaşıyoruz. Erdoğan, 28 Haziran 2023 seçimlerinden sonra Kavcıoğlu’nu TCMB’den aldı ama onun kadar kritik bir görev olan Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu Başkanlığına atadı.

Gaye Erkan hakkında çıkan haberlerden sonra Kavcıoğlu ve onun temsil ettiği zihniyet şimdi ellerini ovuşturuyor. Gaye Erkan giderse Kavcıoğlu Merkez Bankası’na dönmez, geleceği yer Mehmet Şimşek’in bulunduğu Hazine ve Maliye Bakanlığı olur. Erkan’ın gitmesi, sıranın Şimşek’e geldiğini gösterir.

Korkmayın o kadar. Emin olun Kavcıoğlu, her şeye rağmen Nurettin Nebati’den kötü yapmaz.

Siz niçin Gaye Erkan hakkında bu kadar haberler ortalıkta dolaşırken iktidar kanadından tek bir savunma haberi gelmedi sanıyorsunuz. Diyarbakır Kulp Kaymakamı’nın imamı sinkaflı küfürlerden sonra tekme tokat girişmesini, “Kaymakamımız cami imamının hutbeyi tam okumasını sağlamıştır.” diye kamuoyuna yansıtabilen maharetli iktidar mensuplarının aklına Merkez Bankası’nı emanet ettikleri Gaye Erkan’ı savunmak gelmez?

Gaye Erkan’ın biletinin kesildiği anlaşılıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bir kararnamesiyle gitmesinin iç ve dış piyasada oluşturacağı olumsuz havanın önüne geçmek amacıyla iş bir sürece bağlanmış durumda. Üstelik kamuoyunun en çok rahatsız olduğu akraba kayırmacılık suçlamasının ağırlığını sırtında taşıyarak gidecek.

Daha önceki görevden almalar gibi… Merkez Bankası başkanları, TÜİK başkanları nasıl önce itibarı yok edildi ardından görevden alındıysa, Erkan olayında da öyle olacağa benziyor.

Merkez Bankası’nın başındaki Gaye Erkan’a bırakın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek bile destek vermedi. Şimşek, bu kadar haber içinde sadece Oda TV’nin yaptığı, “Gaye Erkan haberlerini Mehmet Şimşek ekibi servis ediyor.” iddialarını yalanladı.

Görevden alınan Büşra Bozkurt’un, özgüven patlamasının altında arkasındaki gücün verdiği desteğin yattığını hisseden bir tek ben miyim?

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin