Cumhurbaşkanı Cyril Ramaphosa, Güney Afrika’nın İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarının soruşturulması için Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne başvuruda bulunduğunu açıkladı. Ramaphosa, “Güney Afrika olarak, dünyadaki birçok diğer ülke ile birlikte, bu tüm İsrail hükümeti eylemini Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne sevk etmeyi uygun gördük. Orada savaş suçları işlendiğine inandığımız için bir sevk yazısı koyduk.” dedi.
Cumhurbaşkanı Ramaphosa, Katar’da Emir Şeyh Tamim bin Hamad Al Thani ile yaptığı görüşmelerin ardından basına açıklamalarda bulundu. Bir kez daha ateşkes çağrısı yapan Ramaphosa, şu ifadeleri kullandı:
- İsrail ve Filistin arasındaki kriz, Filistin’in tam teşekküllü bir devlet olarak ortaya çıktığı ve İsrail devletinin varlığını sürdürdüğü iki devletli bir çözüm yoluyla çözülmelidir. Şu anda bir toplama kampına dönüşen ve soykırımın olduğu Gazze’de yaşananlar karşısında Güney Afrika olarak tutumumuzu çok net bir şekilde ortaya koyduk ve özellikle hastaneleri hedef alan operasyonlara karşı olduğumuzu belirttik.
- İsrail ve Filistin arasındaki krizin, Filistin’in tam teşekküllü bir devlet olarak ortaya çıkması ve İsrail Devleti’nin sürekli varlığı ile çözülmesi gerekiyor. Şu anda Gazze’de yaşananları, artık bir toplama kampına dönüşen ve soykırımın yaşandığı yer olarak her ikimiz de iğrenç buluyoruz.
- Güney Afrika’daki pozisyonumuzu çok açık bir şekilde belirttik, özellikle şimdi hastaneleri hedef alan ve bebeklerin, kadınların ve yaralıların sinek gibi öldüğü, yaşamın bakımının tamamen göz ardı edildiği ve bir kenara atıldığı devam eden operasyonlara karşı olduğumuzu belirttik.
- Güney Afrika olarak, dünyadaki birçok diğer ülke ile birlikte, bu tüm İsrail hükümeti eylemini Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne sevk etmeyi uygun gördük. Orada savaş suçları işlendiğine inandığımız için bir sevk yazısı koyduk. Ve tabii ki, daha önce Hamas tarafından alınan eylemleri onaylamıyoruz, ancak şu anda devam etmekte olan eylemleri de kınıyoruz ve bunların Uluslararası Ceza Mahkemesi tarafından soruşturulması gerektiğine inanıyoruz.