ENSAR NUR | TR724 HABER
Devlet Başkanı Vladimir Putin hafta sonu yapılan seçimler sonucunda Rusya’daki iktidarını 2030 yılına kadar uzattı. Seçimlere katılan diğer adayların Kremlin tarafından belirlendiği göstermelik seçimler, Putin’in iktidarının devamı için yapılan bir prosedür haline geldi. Putin’in gerçek muhalifleri ya öldü, ya hapiste ya da sürgüne gitmek zorunda kaldı.
71 yaşındaki Putin, kontrol altındaki Başkanlık seçimleri sonucunda sürpriz olmayan bir şekilde yeniden seçildi. 2030’a kadar göreve devam edecek olan Putin, bir kez daha aday olabilecek. Putin, iktidarını yapılan anayasa değişikliği ile daha önce 2036’ya kadar garanti altına almıştı.
Sandıkların kapanmasından birkaç saat sonra Putin bir zafer konuşması yaptı. “Hepinize ve ülkenin tüm vatandaşlarına desteğiniz ve güveniniz için teşekkür etmek istiyorum” diyen Putin, Batıyı hedef aldı: “Bizi ne kadar sindirmek isterlerse istesinler, bizi, irademizi, bilincimizi ne kadar bastırmak isterlerse istesinler, tarihte hiç kimse böyle bir şeyi başaramadı. Şimdi de işe yaramadı ve gelecekte de işe yaramayacak.”
Putin ayrıca, gelinen noktada Rusya ile NATO arasında bir çatışma çıkmasının imkânsız olmadığını ancak bunun 3’üncü Dünya Savaşı’na giden bir adım olacağını da söyledi.
Putin konuşmasında hapisteki muhalif lider Aleksey Navalni’nin ölümünü ilk kez yorumladı ve bunu “talihsiz bir olay” olarak nitelendirdi. Putin, Navalni’nin tutuklu takasında kullanılmasına prensipte onay verdiğini söyledi. Navalni’nin arkadaşları ise Putin’i pazarlık unsuru olamasın diye tutuklu anlaşmasının tamamlanmasından hemen önce Navalni’yi öldürtmekle suçlamıştı.
Öte yandan Rusya’daki seçimlere Batıdan tepkiler geldi. Pek çok Avrupa devleti yetkilisi yaptıkları açıklamalarda Rusya’daki seçimlerin özgür ve adil olmadığını vurgularken, Batılı liderler Putin’in meşruiyetini sorgulamamayı tercih etti.
Sadece Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM) Başkanı Theodoros Rousopoulos, Putin’in devlet başkanı olarak meşruiyetini tanımama çağrısında bulundu. Bildiri yayınlayan Rousopoulos, “AKPM oybirliğiyle uluslararası toplumu Putin’in devlet başkanı olarak meşruiyetini artık tanımamaya çağırmaktadır. Esir takası ya da Ukrayna’nın kayıp çocuklarının eve getirilmesi gibi barış arayışları ve insani amaçlar dışında Putin’le tüm temasların kesilmesi çağrısında bulunuyoruz” ifadelerini kullandı.
Hayatını kaybeden Navalni’nin eşi Navalnaya geçtiğimiz hafta Washington Post’a yazdığı yazıda Putin ile mücadelenin birinci adımının onun meşruiyetini reddetmek olduğunu söylemişti.