Göle havalimanı yaparsan olacağı bu!

İstanbul Havalimanı’nın ana şantiyesi sular altında kaldı. Su altına kalan bölgede ise daha önce göl bulunduğu anlaşıldı. Uzmanlar inşaat aşamasında bu konuda uyarılarda bulunmuş, dönemin Ulaştırma Bakanı Lütfi Elvan, “Zeminin 4/3’lük bölümün bataklık olduğunu görüyoruz” demişti. Çevre felaketlerini yakından takip eden Hüseyin N. Karaaslan değerlendirmeleriyle facianın neden yaşandığını adım adım anlattı. @NKaraaslan tweet dizisindeki bilgiler ve Cumhuriyet’in haberi şöyle:

İstanbul’da etkili olan şiddetli yağış nedeniyle Arnavutköy sınırları içerisinde bulunan İstanbul Havalimanı ana şantiye alanının bulunduğu bölge sular altında kaldı. Şantiyenin hemen alt bölümünde bulunan otopark alanındaki araçların sulara gömüldüğü görüldü. Yaşananlar akla daha önce bu konuda bilimsel bir çalışma yapılıp yapılmadığını getirdi.

ÇED RAPORU

İstanbul Havalimanı ile ilgili 2013 yılında iki ayrı Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) raporu hazırlandı. 238 sayfalık ilk rapor 9 Nisan 2013’te yayımlandı. Ardından bu rapor Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ÇED, İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü’ne bağlı İnceleme Değerlendirme Komisyonu’na gitti. Komisyonun incelemesinin ardından 22 Nisan 2013’te 319 sayfalık ‘Nihai ÇED Raporu’ hazırlandı İlk raporda havalimanının yapılacağı alanda 70 göl, gölet ve gölcük olduğu belirtilirken, nihai rapora tüm bu alanlar ‘büyüklü küçüklü su birikintisi’ olarak yansıdı. İlk raporun 182. sayfasında 660 hektarı kapsayan göl alanlarıyla ilgili detaylı bilgiler verildi. Göllerin en büyüğünün Kulakçayırı olduğu anlatıldı. Ancak İnceleme Değerlendirme Komisyonu’nda incelendikten sonra hazırlanan nihai ÇED raporunda Kulakçayırı Gölü’nün adı hiç yer almadı. Nihai raporun 103. sayfasında 70 adet büyüklü küçüklü su birikintisi olduğu, buralardaki suların inşaat aşamasında kullanılacağı, hafriyatın da yine buralara doldurulacağı, bu alanlardaki sucul ve canlı yaşamlarının da yok olacağı belirtildi.

2010 yılından İstanbul Havalimanı bölgesine ait uydu fotoğrafı. Göl rahatlıkla görülüyor.

JEOLOJİ MÜHENDİSLERİ ODASI İNŞAATA ‘UYGUN DEĞİL’ DEMİŞTİ

Jeoloji Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi, 2014’te hazırladığı raporda, İstanbul’un Karadeniz kıyısında, Terkos gölünün bitişiğinde belirlenen 7 bin 594 hektar büyüklüğündeki alanın jeolojik ve tektonik yapısı nedeniyle havalimanı inşaatına uygun olmadığı belirtilmişti. Raporda 3. Havalimanı’nın inşa edileceği alanın niteliğine ilişkin ise şu bilgilere yer verilmişti: “Havalimanının yapılacağı alanının üçte birine denk düşen 6 bin 172 hektarlık alan meşe ve kayın ormanlarıyla kaplı. Alanın geriye kalan bölümünde ise kömür ve kum ocağı işletmeleri bulunuyor. Maden İşleri Genel Müdürülüğü’ne kayıtlı maden sahası ise 2 bin 670 hektar. Maden işletmelerinden arta kalan çukurlar zaman içimde su ile dolarak yapay göl halini aldı. Bölgede bu şekilde oluşmuş 66 tane yapay, 1 tane doğal göl bulunuyor.”

ÇED DEVRE DIŞI BIRAKILDI

3 Ekim 2013’te yürürlüğe giren Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Yönetmeliği’nde geçici 2. maddeyle getirilen düzenlemede “29 Mayıs 2013 tarihi itibarıyla planlama aşamasına geçmiş ve ihale süreci başlamış olan veya üretim veya işletmeye başlamış olan projeler ile bunların gerçekleştirilmesi için zorunlu olan yapı ve tesisler ÇED kapsamı dışındadır” denildi. Böylece İstanbul Havalimanı’nda ÇED devre dışı bırakıldı.

2010 yılındaki göl yok, bölgede havalimanı var.

DÖNEMİN BAKANI ‘BATAKLIK OLDUĞUNU BİLİYORUZ’ DEMİŞTİ

Yine 2014 yılında o dönem Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı olan Lütfi Elvan, 3. havalimanı inşaat sahasındaki incelemeleri sonrası basına yaptığı açıklamada “Sahaya genel olarak baktığımızda 4/3’lük bölümün bataklık olduğunu görüyoruz. Dünyanın en büyük havalimanını bu bataklığı ıslah ederek gerçekleştiriyoruz. Bu havalimanımızın sağlam bir zemine oturması gerekiyor. Bunun için dünyanın en büyük firmalarıyla çalışmalar yapılıyor. Biz dünyanın en büyük havalimanını bu bataklığı ıslah ederek gerçekleştiriyoruz” diye konuşmuştu.

VE SONUÇ…

İstanbul’da etkili olan şiddetli yağış nedeniyle İstanbul Havalimanı ana şantiye alanının bulunduğu bölge sular altında kaldı. Su altında kalan bölgede 2010 yılında göl bulunuyordu.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin