Göçmen avukat Hüseyin Tanrıverdi: Unutmayın; Hollanda sözde değil, gerçek bir hukuk devleti

BASRİ DOĞAN | AMSTERDAM, TR724

22 Kasım tarihinde yapılan genel seçimlerde ‘ırkçılık’ suçlamalarına maruz kalan Geert Wilders’in partisinin rekor oyla birinci parti olması sadece Hollanda’da değil, tüm dünyada büyük yankı buldu. Göçmen ve İslam karşıtlığı bilinen Geert Wilders’in koalisyon protokolüne başlayarak başbakan adayı olması, endişeleri de beraberinde getirdi. Zira Wilders, daha ilk açıklamasında, ‘Hollanda’yı yeniden Hollandalıların yapacaklarını’ söyleyerek ilk sinyali verdi.

Göçmen Avukat Hasan Hüseyin Tanrıverdi

Peki Hollanda’daki göçmenlerin durumu ne olacak? Wilders’in ‘radikal’ politikalarını hayata geçirme şansı var mı? Hukuk bu konuda ne diyor? Merak edilen bu konuları göçmen avukat Hasan Hüseyin Tanrıverdi ile konuştuk. Tanrıverdi, öncelikle Hollanda’nın bir hukuk devleti olduğunu hatırlattı. Hükümetin kurulabilmesi için en az 3 ya da 4 partinin bir araya gelmesi gerektiğini hatırlatan Hüseyin Tanrıverdi, ardından şunları söyledi:

  • Bu teoride mümkün ama pratikte zaman alacağı benziyor. Bekleyip uygulamayı göreceğiz. Hollanda gerek iç siyasette gerekse de dış politikada idareyi maslahatcı bir anlayış ile hareket ediyor. Mevcut yapıyı bozmadan düzenlemeler yaparak idare etmek hâkim politika.
  • Tek adamlı popülist uygulamalar yerine takım çalışmasını esas alan bir yönetim anlayışına sahip. Bu anlayışı kolay kolay değiştirecek bir yapı henüz oluşmuş görünmüyor. Geert Wilders’in popülist yaklaşımlarının hayata geçmesi o kadar da kolay değil.
  • Herseyden önce Hollanda bir hukuk devleti. Sözde değil gerçek bir hukuk devleti. Tüm özgürlüklere saygı gösteren bir hukuk devleti. Mevcut varlığını da bu özelliğinden alıyor. Toplumun tüm kesimleri de bu özelliğinin ne kadar önemli olduğunun farkında. Ülkede ayrımcılık kırmızı çizgi ve bunun savunucusu yerel insanlar.
  • Bu nedenle toplumun her kesiminin bir arada yaşamasının ne kadar önemli olduğunu tüm partiler kabul ediyor. Irkçı söylemlerden daha ziyade Hollandalıların hayat şartlarının daha iyi hale getirilmesi için söylemler geliştiriliyor. Ama bu söylemler kırmızı çizgileri aşar ise hukuk buna kesinlikle fren yapar.
  • Buna tüm kesimler inanıyor. Kabul etmek gerekir ki göçmen karşıtı söylemler ve destekçileri artarak devam ediyor. Ama bilinmeli ki Hollanda halkı iyi ile kötüyü (sap ile samanı) birbirinden ayırabilen bir halk. Toptancı bir yaklaşımı kabul etmeyen, bütünüyle bir kesimi karalamak ve nefret söylemi geliştirmekten sakınan bir millet.
  • Yakın zamanda sömürge ülkelerinden özür dileyebilen ve tüm inançların özgürce yaşanmasına imkan tanıyan bir devlet yapısına sahip. Bu durum göçmenler için ciddi bir avantaj.
  • Yeni süreçte doğru ve düzgün göçmenler kazanacak diğerleri ise kaybetmeye devam edecek. Umalım ki bu süreçte kuruların yanında yaşlarda fazla yanmasın.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

2 YORUMLAR

  1. wilders gücünü ırkçı ve kışkırtmacı söylemlerden alıyor. hamaset ve boş laf uzmanı. ülke yönetmek çok ayrı bişey. realitelerle baş başa kalınca işler değişecek. wilders ülke yönetecek donanıma sahip değil, o kabiliyet yok. tükürdüğünü yalayacak gibi görünüyor. Boş laf, hamaset, algı operasyonu hollandada sökmez.

  2. Değil Hollanda hiçbir batı devleti gerçek hukuk devleti bugüne kadar olmadı bundan sonra da olmayacak. yıllardır aynı film. göstermelik kararlar dışında ülke veya toplu halde batı çıkarları daha açık tabirle; iplerini tutan Siyonizmin istediğinin dışına asla çıkamaz. Gazze savaşı herşeyi ortaya çıkardı. hala batı güzellemesi yapanları anlamıyorum. canınız cehenneme

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin