ÖZEL HABER | TÜRKMEN TERZİ, JOHANNESBURG TR724
Afrika kıtasının en büyük doğal yaşam alanlarından olan Kruger Ulusal Parkı’ndaki özel eğitimli av köpekleri, yüksek teknoloji GPS tasmaları ile helikopterler takibinde gergedan avcılarına karşı mücadelede çok etkili rol oynamaya başladı. Güney Afrika Ulusal Parklar (SANPARK) idaresi bir grup gazeteciye, Kruger’de gergedan avcılarına karşı helikopterli hava desteği ve av köpekleri ile nasıl mücadele ettiklerini nefes kesen bir tatbikatla izletti.
Helikopterlerle Kruger’de vahşi doğaya bırakılan av köpekleri, yere ayak basar basmaz, birkaç kilometre mesafede kaçak avcılar gibi çalılıkların arasına saklanan korucuların kokularını aldılar ve hedeflerine doğru hızla koşmaya başladılar. Ve çok kısa bir süre zarfında “kaçak avcıların” etrafını sardılar. Tatbikatta helikopterler köpekleri üzerinden uçtular ve korucular silahları ile köpekleri takip ederek saklanan “kaçak avcıları” tutukladılar. Nefes kesen tatbikatı yaklaşık 20 kişilik bir medya grubu yüksek bir tepeden vahşi hayvanların saldırısına karşı silahlı park bekçileri eşliğinde takip etti. Tatbikatın ardından helikopterler medya grubunun bulunduğu tepeye indi ve Kruger’in askeri kıyafetler giyen profesyonel korucuları kameralara tatbikatın detayları hakkında bilgi verdiler.
Tatbikat öncesinde medyaya konuşan Kruger’in kıdemli muhafızlarından Steven Whittfield av köpeklerinin avcılara nasıl göz açtırmadığını şu ifadelerle anlattı: “Güney Afrika’dan ve uluslararası kuruluşlardan aldığımız destek ile ‘Uydu Av köpeği Ünitesi’ kurduk. 13 yıldır devam eden gergedan avcılarına karşı mücadelemizde çok farklı teknik ve taktikler uyguladık ama av köpekleri kadar etkili olan bir yöntem henüz tecrübe etmedik. Kaçak avcılara karşı ya ateş ederek ya da taze leşleri ve izleri takip ederek, yani görsel olarak iz sürerdik. Ama anladık ki, çok kuvvetli koku alma güçleri ile iz sürebilen av köpekleri varmış. Artık avcılar saklanacak bir delikleri olmadığını çok iyi anladılar. Çünkü köpekler sadece izleri görmüyorlar, izleri kokluyorlar. Kaçak avcılar bizlerden izlerini kaybettirebilir, otlar üzerinde yürürler, kayalar üzerinde yürürler, eşyalarını ve kendilerini gizleyebilirler. Ama av köpekleri ile takip yaptığınızda bu kaçak avcılar kendilerini ne kadar gizlemek için uğraşırlarsa etrafa o kadar kokularını bırakıyorlar. Otlara, kayalara, üzerine bastıkları fil dışkılarına, yani her yere kokularını yayılıyor. Ve köpekler bu avcıların izini sürebiliyor.”
Kan Tazısı (Bloodhound) cinsi av köpeklerinin uzun koşulara dayanıklıklı ve sabırlı olmadıklarını belirten Whittfield, daha küçük ve hızlı av köpeklerini tercih ettiklerini ifade etti. Av köpekleri ile vahşi doğada çok tehlikeli koşullarda beraber operasyonlara katıldıklarını ifade eden Whittfield, bu av köpekleri ile korucular arasında inanılmaz güçlü bir duygusal bağ oluştuğunu ifade etti.
Av köpeklerinin gelişmiş silahlar ve kesici aletler taşıyan gergedan avcılarının peşine düştüğü anda, helikopterlerin köpekleri korumak için havalandığını ve aynı anda, avcıların silah atışlarına hedef olmamak için havada saat yönünde daire çizdiklerini ve orman bekçilerinin helikopterlerden, kapıları açık şekilde silahlarıyla avcıları takip ettiklerini belirten Whitfield, havalanan ikinci bir helikopterin ise kaçak avcıların üzerinde uçarak onları yavaşlattığını ve köpeklerin daha az yorulmasını sağladığını ifade etti. Köpeklerin çok derin bir sezgi ile hareket ettiklerini ve avcıları yakaladıktan sonra tatmin olduklarını ve büyük bir haz elde ettiklerini ifade eden Kruger bekçisi, av köpeklerinin misyonlarını tamamladıktan sonra kendi kendilerine iniş yapan helikopterlere geldiklerini ifade etti. Köpekleri avcılar yanında, aslan, leopar, sırtlan, vahşi köpek gibi yırtıcı hayvanlara karşı korumanın da büyük bir mücadele gerektirdiğini ifade eden Kruger görevlileri, köpekleri ne kadar severseniz sizinle o kadar uyumlu çalışırlar ve görevlerini en kusursuz şekilde tamamlarlar dedi.
Kruger’de sıkı bir eğitimden geçen av köpeklerinin gruplar halinde 30 km hızla koşabildiklerini söyleyen yetkililer, bu tazıların parktaki K9 köpeklerinin yerini almadığını ayrıca belirttiler. Kruger’in baş korucusu Catherine Dreyer, bu av köpeklerinin parka tanıtılmasından bu yana kaçak avcıların tutuklanmalarında büyük artış görüldüğünü ifade etti ve bu tazılar sayesinde parkta gergedan kaçakçılığının büyük oranda azaldığını ifade ettti. Dreyer sözlerine şöyle devam etti, “Gergedan avcılığını engellemek için farklı yöntemler kullandık ve bunların çoğu başarılı oldu. Ancak bu köpeklerin K9 birimine yardımcı olması için eklenmesi oyunun kurallarını değiştirdi. Kaçak avcıları takip etme konusunda iyiler. Kaçak avcıları yakaladıktan sonra onlara zarar vermiyorlar. Bu sayede legal sorumluluktan kurtuluyoruz. Avcıları yaralamadan yakalamak en önemli görevimiz.”
Boynuzu altından daha değerli olan gergedanlar Uzakdoğu’da geleneksel tıbta çok kullanılıyor. Özellikle Çin gibi uzakdoğu ülkelerinden gelen talepler üzerine uluslararası mafyanın da organizesi ile avlanıyor. Kruger’deki gergedan sayısı 2009’dan 2022 yılı sonu itibarıyla geçen 13 yıl süre zarfında 11420’den 2458’e düştü. Parka ilk olarak 2018’de Teksas’tan getirilen av köpekleri sayesinde gergedan avlanmasında geçen yıla göre yaklaşık yüzde 15 oranında düşüş yaşandı. Av köpekleri sayesinde şu ana kadar yüzlerce kaçak avcı yakalandı.
Güney Afrika’ya özgü tel tuzaklar Kruger’de vahşet saçıyor
Yaklaşık 20 bin kilometrekare alanıyla küçük bir ülkeyi andıran Kruger’in etrafı fakir köylülerle dolu. Her türlü riske ve yasaklara rağmen hayatta kalmak için Kruger’de avlanan köylülerin yanında, son yıllarda et ticareti için Kruger’deki vahşi hayvanları avlayanların sayısında çok büyük bir artış var. Hayvanları avlamak için çelik tellerden ve diğer sağlam metallerden, kablolardan daire şeklinde hazırladıkları tuzakları parktaki çalılıkların aralarına saklayan avcılar bir çok havyanın vahşi şekilde can vermesine sebep oluyor. Kaçak avcılar koruculara yakalanmamak için Kruger’e gece giriyorlar ve daha sonra tuzaklarına takılan hayvanları taşımak gece çok zor olduğu için genellikle gündüz parka geliyorlar. Gün ışığında koruculara yakalanmamak için çok hızlı hareket ediyorlar. Çoğu zaman tuzaklarını bıraktıkları yerlere koruculardan dolayı bir daha gelemiyorlar. Tuzaklara takılan hayvanlar ya başka havyanlara diri diri yem oluyor veya açlıktan ölüyor. Park görevlileri tuzaklara takılan bazı hayvanları kurtarabiliyor. Güney Afrika’daki bazı NGO’lar ise gönüllü korucuları eğitiyor. Haftanın bazı günlerinde Kruger’e gelen gönüllü ekipler, bu tuzakları bularak hayvanların vahşi şekilde avlanmasının önüne geçiyor. Medya grubu ile tel tuzak bulma yürüyüşüne katılan atan gönüllüler, sabah 7:00’den 11’e kadar 65 tuzak buldular. Ayda bir kaç defa bazıları uzak mesafelerden gelerek Kruger’in vahşi doğasında hayatlarını tehlikeye atan gönüllüler, sabahtan öğleye kadar bazen bir kaç tane, bir defasında ise tam 365 tuzak bulduklarını söylediler.
1898’de Transvaal Devlet Başkanı Paul Kruger tarafından kurulan parkı yılda yaklaşık iki milyon turist ziyaret ediyor. Kruger, Afrika’nın 5 büyükleri” olarak bilinen fil, aslan, leopar, kara gergedan, ve Afrika mandasına ev sahipliği yapması ile meşhur.