2014 yılında yaşanan Soma faciasının olduğu hafta özel yönetmelik çıkarılarak 657 sayılı devlet memurları yasasına aykırı bir şekilde TRT’ye atanan Star gazetesi yazarı Nasuhi Güngör’ün gelişi gibi gidişi de olaylı oldu. TRT’nin eski Haber Dairesi Başkanı Nasuhi Güngör, hakkında başlatılan soruşturma sonrası 19 Eylül 2016 Pazartesi günü yaptığı açıklamada tehditler savurarak memuriyetten istifa ettiğini belirtti. Güngör, bu süreçte kamuoyuyla bazı bilgi ve belgeleri paylaşarak Gülen Cemaatinin TRT’de nasıl hala pervasızca hareket ettiğini ortaya koyacağını söyledi. Bakalım fetö soslu tweet’leri paçayı kurtarmasına yarayacak mı?
KPSS’YE GİRMEDİ, YAŞ ŞARTI ARANMADI, İSTİSNAİ MEMURİYETTEN YÖNETİCİ OLDU
Peki kendisi nasıl gelmişti bu göreve? Neler yaşanmıştı? Güngör KPSS’ye bile girmeden, yaş şartı aranmadan devlete memur olmuş, Başbakanlık’ta ‘İstisnai memuriyet kontenjanından’ sadece iki hafta görev yaptıktan sonra da TRT’ye geçmişti. Nasuhi Güngör’ün TRT’de yasa ve yönetmeliklere aykırı şekilde görev yaptığı iddiaları üzerine, CHP Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer, TRT’den sorumlu Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın yanıtlaması istemiyle soru önergesi vermişti.
Arınç’tan o önergeye gelen cevapla iddiaların doğru olduğu ortaya çıkmıştı. Bülent Arınç’ın verdiği cevapta, 10 yıllık devlet memuru olma şartını taşımayan Güngör için 14/05/2014’te yönetmelik değişikliği yapıldığı netleşmişti. Arınç değişikliğin “kurumsal hizmet ihtiyacı” gerekçesiyle yapıldığını belirtmişti.
YÖNETMELİK ÇIKTI, ÖZEL SEKTÖRDEKİ SÜRESİ MEMURİYETE SAYILDI
Özetle ve resmi tarifiyle, 22 Ocak 2013 tarihinde Başbakanlık’ta 657 sayılı Devlet Memurları Yasası’nın 59. maddesine göre “İstisnai memuriyet” kontenjanından kadroya alınan, daha sonra “müşavir” kadrosuyla TRT’ye geçen Güngör, Devlet Memurları Yasası ve TRT yönetmeliğine aykırı olarak TRT Türk kanalının koordinatörü yapılmıştı. “Özel sektörde geçen sürenin tamamının memuriyette geçerli olacağına ilişkin” yönetmelik değişikliği sonucunda Güngör, “memur” (!) olmuştu.
20 Nisan gecesi “Erdoğan-Davutoğlu” tartışması yaşandığı dönümde A Haber’de “Toplumsal Hafıza” programınının konuğu olan Güngör ağzındaki baklalardan birini çıkarıvermişti. TRT Genel Müdür Müşaviri ve Star yazarı Nasuhi Güngör sıfatıyla aynen şunları söylemişti: “AK Parti artık Davutoğlu ile yoluna devam edemez.” Haklı çıktı. AK Parti Davutoğlu ile devam etmedi, Güngör’le de tabi. Güngör’ün bu konuşması sabaha ulaşmadan etkisini gösterdi. Sabah saatlerinde Güngör’ün sözlerinin faturası kesildi. Köşe yazarlığı yaptığı Ethem Sancak’ın sahibi olduğu Star’dan gönderildi.
Tartışma burada bitmedi. Güngör’ün görevden alınmasıyla birlikte yeni gelişmeler yaşandı. Şenol Göka’nın genel müdürlüğe gelmesiyle de saltanat kavgası ayyuka çıkmıştı. Sözcü gazetesinin 10 Ocak 2016 tarihli haberine göre, iş dönemin başbakanı Ahmet Davutoğlu ve Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş’a kadar intikal ettirilmişti.
GELEN GİDENİ ARATMADI!
O dönemde Güngör’ün ardından Şenol Göka’nın da gidici olduğu yazılıp çizildi. İddiaya göre, Göka da Nasuhi Güngör kadar konuşulacak işlere hemen el atıvermişti.
MADENCİ TEKMELEYEN YERKEL’İN EŞİYLE MİT BASIN MÜŞAVİRİNİN EŞİNE KADRO
Göka’nın döneminde 500 yeni personel alınmıştı. 500 kişiden 135’ini sınavla alınan saz ve ses sanatçılarından oluşuyordu. 129’u ise sözleşmeli personeldi. Göka döneminde alınan personelin 46’sı Sayıştay raporuna da giren araştırmacı, 21’i de üst düzey yöneticiydi. Yaşanan maden faciasının ardından Başbakanlığı döneminde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile birlikte Soma’ya giden ve yerde yatan bir vatandaşı tekmeleyen Başbakanlık Müşaviri Yusuf Yerkel’in eşi Sümeyra Yerkel de işe alınan isimler arasındaydı. TRT İstanbul Müdürlüğü’nde Sözleşmeli Yapım ve Yayın Elemanı olarak göreve başladı. Yerkel aynı zamanda AKP Kadın Kolları MKYK’de yedek üye olarak görünüyordu.
Bir başka tartışmalı isim MİT ile irtibatlıydı. Hükümete yakınlığı ile bilinen Memur-Sen’e bağlı Birlik Haber-Sen’in Genel Başkan Yardımcısı ve PTT’de memur olarak çalışan Mehmet Cemalçivi , TRT Eğitim Dairesi Başkanlığı’na araştırmacı olarak alındı. TRT Çocuk Kanalı’na kanal koordinatör yardımcısı olarak atanan isim ise İsmihan Yılmaz oldu. İsmihan Yılmaz, Star Gazetesi’nden MİT’in basın birimine atanan Nuh Yılmaz’ın eşi.
Güngör, hakkında başlatılan soruşturma sonrası memuriyetten istifa ettiğini açıkladı. Şimdi hakkında açılan soruşturmayı görüp şunları sıralamış:
TRT Haber Dairesi Bşk. olduğum döneme ilgili başlatılan soruşturmalara karşı açık bir hukuk mücadelesi vermek için böyle bir karar aldım.
Bu soruşturmalar ve teftiş süreci bizzat TRT Genel Müdürü Şenol Göka tarafından yönlendirilmekte ve ısrarla devam ettirilmektedir.
Bazı bilgilere dikkat çekmek istiyorum.TRT Teftiş Kurulu Başkanlığı’nda bulunan müfettişlerin yüzde 80’i FETÖ kapsamında açığa alınmıştır.
Mesela ben ve ekibimle ilgili soruşturmalarda bizzat yer alan müfettişlerden 4 tanesi yine FETÖ kapsamında meslekten ihraç edilmiştir.
Bu soruşturmaların yeniden yapılmasına yönelik itirazlarımız Teftiş Kurulu tarafından reddedilmiş ve bu gerçek göz ardı edilmiştir.
Müfettişler verilen savunmaları dikkate bile almamış, hukukun en temel ilkeleri çiğnenmiş, akıl almaz cezalarla süreç infaza dönüşmüştür.
Kamuoyundaki herkes biliyor ki, hakkımdaki bu infaz kampanyası, yakın tarihte ortaya koyduğum bazı düşüncelerle doğrudan ilgili.
Öncelikle 20 Nisan 2016 gecesi A Haber’de yaptığım konuşmadan sonra beni yok etmek için dört bir yandan saldıranlara birkaç sözüm var.
O akşam söylediklerim ortada. “Hükümet, Ahmet Davutoğlu ile yoluna devam edemez” dedim. Neler yaşandığını tüm dünya gördü.
“Rusya ile ilişkilerimiz acilen düzelmeli. Suriye politikamız mutlaka değişmeli” dedim. Peki Türkiye bugün hangi adımları atıyor?
“Rusya ile ilişkilerimiz acilen düzelmeli. Suriye politikamız mutlaka değişmeli” dedim. Peki Türkiye bugün hangi adımları atıyor?
Aylarca ekranda “HDP’li belediyeler Kandil’e kaynak aktarıyor. El konulmalı” diye feryat ettim. Şimdi ne oldu, hatta geç kalınmadı mı?
“Türkiye’nin etkin bir lobi gücüne ihtiyacı var. Kendisini dünyaya anlatamıyor” dedim.15 Temmuz’u bile anlatamıyoruz hala yazık ki.
Daima buradayım. Bağımsız bir gazeteci olarak Türkiye ve dünyaya dair düşündüklerimi paylaşmaya devam edeceğim. Şimdilik bu kadar.”
Şimdilik bu kadar değil anlaşılan. Bol FETÖ soslu twitler Güngör’ü kurtaracağa benzemiyor. Belki cesur müfettişler ve hakim savcılar varsa, Nasuhi Güngör’ün TRT’deki resmi görevlerinden önceki ilişkilerine de mercek altına almak ister. Orası, Göka’nın müfettiş raporlarıyla Güngör’ü hedef aldığından daha büyük balıkları barındırıyor. İhale, dış yapım, iltimas, bol kazanç; o sürecin anahtar kelimeleri olabilir.