AKP Genel Başkan Yardımcısı Nurettin Canikli’nin yeğeni ve sağ kolu Kemal Canikli’nin boşanma aşamasındaki eşi Rüzgar Canikli, TMSF üzerinden yapılan soygun ve talana ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulundu. Halk TV’de katıldığı programda konuşan Rüzgar Canikli, soyguna dair belge dolu kasayı Gayrettepe Emniyet’e teslim ettiğini ancak kasanın incelenmeden Canikli ailesine teslim edildiğini söyledi.
Nurettin Canikli’nin TMSF eliyle gasp edilen şirketleri hortumladığına dair elinde belge ve ses kayıtları olduğunu anlatan Rüzgar Canikli, “Şahitliklerim de var. Kayyımları bile Kemal atardı, amcasına sormazdı çoğu zaman. Mal varlıkların, kaçırdıkları malları kendi üzerlerinde kesinlikle tutmuyorlar. Yıllar boyunca annesinin, farklı şahısların mesela Recep Çörekçi gibi şahısların üzerlerinde tutuyorlar. Buna ilişkin belgeleri de kendi kasalarında tutuyorlar.” dedi.
Rüzgar Canikli’nin açıklamalarından önemli bölümler şöyle:
2014’ten 2018 yılına kadar 4 yıllık bir beraberliğimiz oldu. 2018’de de evlendik. Evlendikten sonra bir takım sıkıntılar yaşadık çünkü ben ailevi konumlarını ve amcasını bilmiyordum.
Biz kendi halinde bir aileyiz. Ailem öğretmen kökenli. Ben iki aylık hamileyken evi terk etti. Korona döneminde. Hamileliğim süresini tek başıma geçirdim. İki kez kanamalı olarak hastaneye kaldırıldım. Hiç bir şekilde ne maddi ne manevi bana destek olmadı.
HAMİLEYKEN DARP EDİLDİM
Şüphem üzerine kendisini Bozcaada’da takip ettim. Bir otelde ‘Melek’ isimli şahısla aynı odada, Adem isimli arkadaşının kimliğini kullanarak kaldığını tespit ettim. Saçlarımdan tutarak beni yerlerde sürükledi. Paylaştığım görüntüler o olaya ait.
Hamileyken darp edildiğim için kendisinden şikayetçi oldum. Karşılıklı darp suçundan ikimize de 10’ar ay ceza verildi ve iyi halden hakim onun cezasının ertelenmesine karar verdi. Orada yargı üzerindeki güçlerini kullandılar. ‘Şikayetini geri çek’ şeklinde çok tehditler aldım.
Sonrasında ABD’ye geldim, tek başıma doğum yaptım. Çocuğum benim 2,5 yaşında şu an. Daha önce çok defa benimle ABD’ye gelip gitti. Ancak daha sonra oğluma yurt dışı yasağı konuldu. Benim çocuğum ABD doğumlu.
ÇOCUĞUMA TÜRKİYE’DE SAHTE KİMLİK ÇIKARDILAR
Türkiye’de çocuğuma beyanen sahte bir kimlik çıkarıyor. Doğum belgesi olmadan çocuğa kimlik çıkaramazsınız. Ben orada değilim, çocuk orada değil. Bu şekilde çocuğumu 12 Nisan’da alıkoyuyorlar. Çocuğa el koyuyorlar. Savcı 4 ke değiştiriliyor ve en son kendi lehlerine karar alıyorlar. Çocuğuma ulaşamıyorum, nerede olduğunu bilmiyorum.
SÜLEYMAN SOYLU, ‘EĞER DOĞRUYSA TUTUKLANMASI LAZIM’ DEDİ
12 Nisan gecesi Süleyman Soylu’yla görüştüm. Kendisi de inanamadı. ‘Bu anlattıklarınız doğruysa o kişinin cezaevinde olması lazım.’ dedi. Evrakları istedi. Gönderdim. Ertesi gün sahur vakti yine görüştüm, 30 saniye. Çok yoğun olduğunu söyledi. İki gün sonra bana, ‘Hanımefendi çok yorgun ve uykusuzum, lütfen’ diye mesaj attı. O günden beri hiç bir gelişme olmadı.
Nurettin Canikli ile görüştüm, mesaj attım. Yaşadıklarımla ilgili yardım istedim ama kafasını kuma gömdü. Çocuğumla ilgili mesaj attığımda ise Kemal Canikli ile görüşmediğini söyledi. Ama Kemal 20 yıldır onun yanındaydı, sağ koluydu.
(TMSF’nin gasp ettiği şirketlerde yaşanan hortumlama iddialarının hatırlatılması ve bu konularda bilgisi olup olmadığının sorulması üzerine) Tabi ki var! Çünkü Kemal sürekli Nurettin Canikli’nin işlerini yapmakla meşguldü. Bu yüzden zaten evliliğimiz süresince çok sıkıntı yaşadım, şiddete uğradım.
Çünkü kaldırabileceğinden çok fazla yük verildi. İki günde bir Viyana’ya gitmesi gerekiyor. Bu Boydak şirketleri zamanında. Biliyorsunuz ki Nurettin Canikli bu işlerin başına atandığı için TMSF’nin başına da Muhittin’i kendileri getirdiği için bu süreçte biz tabi ki kırılma yaşadık. Kemal evde kafayı yiyordu yoğunluktan. Evde bu yüzden çok şiddete maruz kaldım.
YOLSUZLUKLARA ŞAHİT OLDUM
Ben 2014’te kendisiyle tanıştım. Kısa bir süre sonra amcası Nurettin Canikli Gümrük Bakanı oldu. O zaman bu kadar sıkıntılar yoktu. Başbakan Yardımcısı ve Milli Savunma Bakanlığı’na geçtiğinde bu süreçler çok arttı.
Metin (cihan) beyin iddialarını tabi ki gördüm. (Yolsuzluk iddialarına ilişkin bir tanıklığınız var mı sorusu üzerine) Tabi ki var. Ben bunları devletimiz gereken işlemi yaptığında, tanıklığımı, şahit olduğum herşeyi, gerek evrak, gerek belge, gerekse kendisini ses kayıtları…
TMSF’nin el koyduğu şirketlere kayyım olarak atandığı, bir çok şirketin bilinçli olarak zarara uğratılarak alım yapıldığı iddia ediliyor. Bu konulara şahit oldunuz mu?
Tabi ki şahit oldum. Zaten çoğunlukla kayyım atamalarını amcasının haberi bile olmadan Kemal bunları yapabiliyordu. Dosyalar elinde geldiğinde gülüp eğleniyordu. Bunlar hep şahit oldum tabi ki!
TMSF’NİN GASP ETTİĞİ ŞİRKETLER BÖYLE SOYULMUŞ!
TMSF’nin el koyduğu şirketlerden başka şirketlere servet aktarımı oldu mu, bu konuda bilginiz var mı?
Tabi ki tanıklığım var. Gerekli konuşmaları da verebilirim. Ses kayıtları var. Hatta kendi akrabalarının Nurettin Canikli hakkında konuştukları ses kayıtları var. Giresun gazetesine sahte haberler yaparken Kemal’in WhatsApp’ına ses kaydını atıyordu. Biz birlikte yazıya döküyorduk. Hepsine canlı olarak şahit oldum. Şaban Vatan zamanında olan haberler var mesela.
O zaman ben sorduğumda babanın deli olduğunu söylediler bana. Şaban beyin Giresun’da herkesi dolandırdığını anlattılar. Aklıma yatmamıştı ve bunu Kemal’e söyledim. Bir babanın evladı üzerinden bunu yapmasına imkan yok dedim. Bu tür haberler yaptırdılar. Zaten Metin Cihan da onların özel konuşmalarını ifşa etti.
Hatta Kemal Canikli o dönemde fake twitter hesabı açtı. Ahmet Portakal diye. Oradan Metin Cihan’a ‘teröristsiniz’ vs. diye mesajlar yazdı. Yakın zamanda bu hesabı kapattı. Bilmiyorum tweetler silinmiş midir?
Çöküldüğü belirtilen şirketlerden para transferlerine dair tanıklığınız oldu mu?
Kemal Canikli zaten boşanma davasındaki beyanında bile 10 bin TL maaşla çalıştığını beyan etmiş. Mal varlıkların, kaçırdıkları malları kendi üzerlerinde kesinlikle tutmuyorlar. Yıllar boyunca annesinin, farklı şahısların mesela Recep Çörekçi gibi şahısların üzerlerinde tutuyorlar.
Buna ilişkin belgeleri de kendi kasalarında tutuyorlar. Ben bu kasalarını evlerinden çıkardım. 2020’de. Gayrettepe Emniyet’te kasa incelemeye alındı. Kemal Canikli geldi, bana yalvardı. Bu kasa açılırsa amcam tarafından ben kesinlikle öldürülürüm dedi. 7 aylık hamileydim. Seni de öldürürler diye beni tehdit etti. Korktum. O kasa açılmadı.
15 Temmuz’da Yunanis’tan gezisi için rezervasyonları ben yapmıştım. Kemal özellikel 15 Temmuz tarihini istedi. Yunanistan’a gittik. Darbe olduğu haberini aldık. Kemal çok rahattı. Ben anlam veremedim. Orada alkol aldı, eğlendi. 5 gün sonra döndük.