HABER YORUM | HASAN CÜCÜK
Pandeminin futbolun kimyasını bozduğunu daha önce yazmıştım. Ukrayna ekibi Shakhtar Donetsk’in as oyuncuları koronavirüse yakalanmasına rağmen gittiği Real Madrid deplasmanında 3-2’lik galibyet elde etmesi bunlardan biriydi. Ancak forsu kısa sürdü. Devler Ligi üçüncü hafta maçlarında sahasında Alman takımı Borussia Mönchengladbach’ı konuk eden Shakhtar yarım düzine gol yedi. Almanya’nın eski şampiyonu, 1970’lerdeki o şaşaalı günlerini hatırlattı.
1970’LERDE AVRUPA FUTBOLUNA DAMGASINI VURDU
Alman futbolu son dönemde Bayern Münih ve diğerleri olarak iki ayrılmış durumda. Ancak bu hep böyle değildi. 1970’li yılların başında M’Gladbach gerçeği vardı. Kulüp tarihinin altın dönemi tam da 1970 yılında başladı ve 10 yıl boyunca sürdü. Bu sürede Bundesliga’da 5 şampiyonluk, 2 de Almanya kupası kazandı. Başarılar Almanya’yla sınırlı değildi. Avrupa’da 5 final oynadı ve 2’sinde kupaya uzandı.
M’Gladbach, 1900 yılında kuruldu. Siyah Kartal İncisi lakaplı ekip 1970’e kadar kayda değer bir başarı elde edemedi. 1963’te kurulan Bundesliga’ya iki yıl sonra dahil oldu. İlk şampiyonluğuna 1969-70 sezonuna ulaşan M’Gladbach, 10 yıllık periyotta Almanya’nın en başarılı takımına dönüştü. Şimdilerde adını Bayern Münih’le özdeşleştirdiğimiz Jupp Heynckes, M’Gladbach’ın altın döneminin en önemli isimlerinden biriydi.
Heynckes 1963’te başlayıp, 1978’de noktalığı kariyerinde sadece 1967-70 arasında Hannover 96 formasını giymişti. Geri kalan dönemde M’Gladbach için ter döktü. Attığı gollerle takımına şampiyonluk ve kupalar getirdi. 218 golle kulüp tarihinin en golcü oyuncusu rekorunu da elinde tutuyor.
Jupp Heynckes dışında M’Gladbach formasıyla Berti Vogts, Günter Netzer ve Danimarkalı Allan Simonsen yıldızlaşan isimler oldu. Allan Simonsen, ortaya koyduğu futbolla 1977’de Ballon d’Or (Altın Top) kazandı.
1970-77 arasında 5 kez Bundesliga şampiyonu olan Borussia Mönchengladbach, 2 kez de ligi ikinci sırada bitirdi. Oynadığı 4 UEFA Kupası finalinin ikisinden kupayla döndü. Birinde Liverpool’a diğerinde Frankfurt’a finalde boyun eğdi. 1975’te Hollanda ekibi Twente’yi, 1979’da ise Yugoslavya temsilcisi Kızılyıldız’ı yenip UEFA Kupası’nı müzesine taşıdı. Avrupa Şampiyon Kulüpler Kupası’nda (Şampiyonlar Ligi) ise 1977’de finale kadar geldi. Kupa hevesine yine Liverpool engel olacaktı.
1980’e geldiğimizde M’Gladbach fırtınası dinmişti. O günden bugüne geçen sürede tek başarısı 1995’te gelen Almanya Kupası oldu. İki kez de kupayı finalde kaybetti. 1970’lerde tam 5 yıl boyunca UEFA kulüpler sıralamasında ilk sırada yer almıştı. M’Gladbach’ın bu rekoruna bugüne kadar sadece Barcelona ulaştı.
DEVLER LİGİNDE CANLANMA EMARELERİ
Bu başarılar artık tarihin tozlu sayfaları arasında kaldı. Alman futbolunun başrol oyuncusu Bayern Münih. M’Gladbach’a yardımcı oyunculuk bile düşmüyor. Ligde asansör takıma dönüştü. 1999’da Bundesliga’dan düşen M’Gladbach, iki yıl 2. Bundesliga’da kaldıktan sonra yeniden ait olduğu lige yükseldi. 2007’de bir kez daha küme düştü. Ancak ertesi sezon yeniden Bundesliga’ya yükselmeyi başardı.
Bu sezon ligde oynadığı 6 maç sonunda 11 puan toplayan M’Gladbach 5. basamakta bulunuyor. Şampiyonlar Ligi’nde ise ilk maçlar sonunda beklenenin üstünde performans sergiliyor. Daha önce iki kez gruplara kalmış, her ikisinde de erken veda etmişti. 2013’te playoff’u bile geçememişti.
Bu yıl Real Madrid, Inter ve Shakhtar Donetsk’le birlikte B Grubu’nda mücadele eden Alman ekibi için 3.’lük başarı çıtasıydı. Ancak deplasmanda Inter’le 2-2 berabere kalarak kolay lokma olmadığını gösterdi. Ardından Real Madrid’le karşılaştı. 2-0 öne geçtiği maçta skoru koruyamayıp beraberliğe razı oldu. Ukrayna deplasmanında ise gol olup yağdı. 6-0’lık galibiyetle grupta liderliğe yükseldi. Bundesliga’da 6 maçta 10 gol atabilmişti, Devler Ligi’nde 3 maçta 10 golü var şimdilik.
Mönchengladbach’tan kimse Bayern Münih gibi kupaya uzanmasını beklemiyor ancak ilk ikiye kalarak gruptan çıkarsa, geçmiş günleri yâd etmiş olacak.