Aralarında Murat Aksoy, Atilla Taş, Hanım Büşra Erdal, Erkan Acar’ın da yer aldığı 29 gazetecinin yargılanmasına İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. Zaman,Bugün, TRT, Habertürk, Özgür Düşünce, Haberdar ve SuBuO Haber internet siteleriyle birlikte çeşitli medya kuruluşlarının çalışanlarının yargılandığı davanın 5. duruşmasına gazetecilerin Bank Asya hesapları, Bylock kullandıkları iddiaları ile tanıkların beyanlarının dinlenmesi damgasını vurdu. 24 Ekim’de tahliye olan Murat Aksoy ile Atilla Taş ve Davut Aydın da ilk kez tutuksuz olarak davaya katıldı. Duruşmanın başında ön sıraya oturup sanıkların avukatlarıyla konuşmasına engelleyen jandarmalar mahkeme başkanının kararıyla arka sıralara alındı.
Duruşmada tanık beyanlarıyla gazeteciler suçlanmaya çalışıldı. Haksız yere 1.5 yıldır tutuklu yargılanan gazetecilere tanık beyanları üzerinden ‘darbe ve terör örgütü üyeliği’ sorgulaması yapıldı. Tanıkların, üniversitede gördüm, birlikte Kur’an kursuna gittik, suça bulaştığını görmedim gibi beyanları üzerinden suçlamalar yöneltilmeye çalışıldı.
‘TANIK: KÖSELİ’NİN SUÇA KONU HİÇBİR EYLEMİNİ GÖRMEDİM!’
P24’ün twitter adresinden paylaştığı bilgilere göre, ilk önce İskenderun 1. ACM’den SEGBİS’le bağlanan bir tanık dinlendi. Mahkeme başkanı tanığa sanık Bünyamin Köseli hakkındaki “F..ö üyeliği” suçlamasıyla ilgili bilgilerini sordu.
Köseli’nin himmet adı altında para topladığı yönünde bilgisi olduğunu ancak kendisinin sanığın para topladığını bizzat görmediğini söyleyen tanık, Gazeteci Köseli’nin suça konu hiçbir eylemini görmediğini anlattı. Savcı tanığa Köseli hakkında kullandığı “bölgeci” ifadesinin ne anlama geldiğini sordu. Tanık bölgecinin 4-5 evle ilgilendiğini, esnaflardan para topladığını anlattı.
TANIK : MEMİŞ VE SEFA’NIN TERÖR ÖRGÜTÜYLE BAĞlANTI OLDUKLARINA DAİR BİR DURUMA ŞAHİT OLMADIM
Duruşmaya Kayseri’den bağlanan Haberdar sitesi eski idari işler görevlisi Erkan Büyük’ün tanıklığı ile devam edildi. Mahkeme başkanı tanığa sanıklardan Ahmet Memiş ve Sait Sefa’yı tanıyıp tanımadığını sordu. Halen tutuklu yargılanan gazeteci Ahmet Memiş de avukatsız olarak tanığa sorular yöneltti.
Erkan Büyük, iki isimle birlikte çalıştıklarını ancak sanıkların bir terör örgütüyle bağlantılı olduklarını gösterecek bir duruma şahit olmadığını söyledi. Savcı tanığa Ahmet Memiş’in evinde bulunan, tanığın kendi adına kayıtlı ve ByLock indirilip silinmiş cep telefonunu sordu. Tanık bu konuda bilgisi olmadığını, kendisinin tek telefonunun olduğunu söyledi. Ahmet Memiş editörlerin kullanımı için tanıktan bir telefon istediğini söyledi. Tanık da bunu doğruladı.
‘KAYA İLE BİRLİKTE KUR’AN KURSUNA GİTTİK, SOHBETLERE KATILDIK, BİR DAHA KENDİSİNİ GÖRMEDİM!’
Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nden bağlanan Sedat Güven isimli bir başka kişi ise gazeteci Bayram Kaya ile ilgili tanıklık yaptı. Tanığa üniversite yıllarından tanıdığını söylediği Bayram Kaya ile ilgili bildikleri soruldu. Tanık 2006 yılı civarında Bayram Kaya ile Beşiktaş’ta bir Kuran kursuna gittiklerini ve sohbetlere katıldıklarını, sonraki yıllarda hiç karşılaşmadıklarını söyledi. Tanığın ifadesi üzerine gazeteci Bayram Kaya söz alarak o tarihlerde, 2005-2006 yıllarında İngiltere’de olduğunu söyledi.
‘KULOĞLU’NU ÜNİVERSİTE YILLARINDA BİRKAÇ KEZ GÖRDÜM’
Duruşmaya İzmir Karşıyaka’dan bağlanan tanığın ifadesiyle devam edildi. SuBuO Haber isimli internet sitesinin yayın editörü Muhammed Sait Kuloğlu’na ilişkin bildikleri sorulan tanık, gazeteci Kuloğlu’nu arkadaşları aracılığıyla tanıdığını, üniversite yıllarında birkaç kez gördüğünü söyledi.
Duruşmaya saat 14:00’e kadar yemek arası verildi. Verilen öğlen arasının ardından başlayan duruşmada savcı mütalaasını sundu. Savcı, tüm tutuklu gazetecilerin tutukluluklarının devamını talep etti. Mahkeme başkanı daha sonra sanıklara tanık beyanlarına ilişkin görüş ve taleplerini sordu.
‘KILIÇ, YARDIM KASTIM OLSA FAZLA PARA YATIRIRDIM!’
Öğleden sonraki duruşmada konuşan HaberTürk TV eski Haber Koordinatörü Abdullah Kılıç, hakkında Bank Asya’ya yatırdığı para ile ilgili yöneltilen suçlamalar konusunda gelen bilirkişi raporlarına dair açıklama yaptı. Kılıç bilirkişi raporlarında Bank Asya’ya yatırılan 1000 TL için “sorgulamaya muhtaç” dendiğini belirterek “Bankaya yardım kastım olsa daha fazla para yatırırdım” dedi.
MİLLET GAZETESİ’NDEN ULUS: TANIK İFTİRA ATIYOR, ÇOCUKLARIM OLMASA BANK ASYA İLE İŞİM OLMAZDI
Daha sonra söz alan Millet Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Cuma Ulus, 17 aydır tutuklu olduğunu ve tanık Ecevit Kılıç’ın kendisiyle ilgili beyanlarıyla savcıyı ve soruşturma makamlarını yanılttığı kaydetti.
Ulus, “Savcı biraz inceleseydi tanığın kendisini yanılttığını ve bana iftira ettiğini görürdü” dedi. Bank Asya’daki hesabının olmasının nedenini çocuklarının okul taksitleri olduğunu aktaran Ulus, “Çocuklarımın okulları olmasaydı Bank Asya ile bir işim olmazdı.” diye konuştu.
Daha sonra söz alan ve tutuksuz yargılanan Davut Aydın, sağlık gerekçeleriyle tahliye edildiğini hatırlatarak, duruşmalardan vareste tutulmasını istedi.
İBRAHİM BALTA: CEZAEVİNDEKİ SAĞLIK SORUNLARI İŞKENCEYE DÖNÜŞÜYOR
Aydın’ın ardından tutuklu yargılanan Zaman Gazetesi Ekonomi Muhabiri ve editörlerinden Halil İbrahim Balta konuştu. Cezaevinde sağlık sorunları yaşadıklarını aktaran Balta, bunun artık bir işkence haline geldiğini söyledi. Gazeteci Balta tahliyesini istedi.
Duruşmada tutuklu yargılanan HaberTürk çalışanı gazeteci Oğuz Usluer mahkemeye ulaşan telefon kayıtları hakkında konuştu. Çelişkilere dikkat çeken Usluer, kayıtlara göre Üsküdar Bulgurlu’da bulunduktan 1 dk. 35 sn. sonra Mecidiyeköy’de bulunduğunun gösterildiğini hatırlatarak, “ Bu mümkün değil.” diyerek hakkında delil olarak sunulan bu kayıtlara itiraz etti.
HTS’YE GÖRE AYNI ANDA İKİ AYRI YERDEYİM, BU NASIL OLUR?
TRT muhabirlerinden Seyid Kılıç da duruşmada söz aldı. Kılıç, mahkemeye delil olarak sunulan ByLock HTS kayıtlarının kendisine ait olmadığına dikkat çekti. Örnekler veren Kılıç, telefonunun Fulya Yeni Cami baz istasyonundan programa bağlandığım görünmesine rağmen aynı saatlerdeki telefon HTS’lerine göre Beyoğlu’nda farklı baz istasyonunda göründüğünü kaydetti. Bunun nasıl olabileceğini söyleyen Kılıç, tahliyesini isteyerek sözlerini tamamladı.
Ardından ekonomi yazarı-gazeteci Ufuk Şanlı savunma yaptı. Şanlı da ByLock kayıtlarıyla HTS telefon kayıtları arasındaki çelişkilerini anlattı. Duruşma bugün (Salı) sabah 11:00’e ertelendi. Mahkemede Sanık ve avukat savunmalarının ardından ara karar verilmesi bekleniyor.
20’si tutuklu 29 sanık gazeteciye açılan “darbe” davasına Murat Aksoy ileAtillaTaş ilk kez tutuksuz katılırken, Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) örgütünden Erol Önderoğlu davayı yakından izledi.