Futbolda yeri doldurulamayan teknik adam: Alex Ferguson [Haber-Portre: Efe Yiğit]

‘Kovulması imkânsız’ teknik direktör olarak ünlendi. Herkes kovulurdu ama o asla. Bu isim 27 yıl boyunca Manchester United’I çalıştıran Sir Alex Ferguson. Haziran 2013’te 71 yaşındayken emekliye ayrılan Ferguson’un bıraktığı kocaman boşluk hala dolmadı. Ferguson’suz Manchester United, adeta gazı kaçmış gazoza döndü. Bırakın şampiyonluğu zirveyi zorlayacak bir takım bile olmadı. Bu yıl takımın başına gelen Jose Mourinho’da şu ana kadar dertlere derman olmadı, transfere harcanan 185 milyon Euro’ya rağmen. Peki Ferguson’u farklı kılan özellikleri nelerdi?

FERGUSON KURALLARI

ferguson spotTakvimler 6 Kasım 1986’yı gösterdiğinde İngiltere’nin köklü kulüplerinden Manchester United, teknik direktörlüğe İskoç Alex Ferguson’u getirdi. Celtic ve Glasgow Rangers’ın İskoçya’daki hâkimiyetlerini sarsan adam olarak Old Trafford çimlerine ayak basan Ferguson’un ‘Kimsenin kovmaya cesaret edemeyeceği teknik adam’ olup görevde 27 yıl kalacağını kimse tahmin etmiyordu. Son şampiyonluğunu 1967’de kazandıktan sonra sessizliğe bürünen M. United’ı önce Ada’nın sonra ise Avrupa’nın en iyi takımlarından biri yapan Ferguson’un en önemli özelliği, bir oyuncuyu sadece yetenekli ve yıldız olduğu için kadrosuna katmamasıydı. Ferguson, oyuncuda kendini geliştirecek potansiyeli de arıyordu. Kendisi için değil, takımı için oynayacak isimleri tercih ediyordu. Sahada varını yoğunu ortaya koymayan futbolcuları asla affetmiyor, havaya giren oyuncuya kapıyı göstermede sakınca görmüyordu.

‘Ferguson kuralları’na uymayan oyuncuların kaderi ise belliydi: Önce yedek kulübesi, ardından başka kulüp. Paul İnce, David Beckham, Jaap Stam, Marc Bosnich, Dwigth Yorke, Andy Cole, Ruud Van Nistelrooy ve Gabriel Heinze gibi yıldızlar Ferguson kurallarına riayet etmeyince bu kaderi tattı. Ryan Giggs, Gary Neville ve Paul Scholes gibi isimler ise 40’lı yaşlara kadar Ferguson’un değişmezleri oldu. Öyle ki, futbolu Mayıs 2011’de 37 yaşındayken bırakma kararı veren Scholes, Ferguson’un isteğiyle Ocak 2012’de yeniden yeşil sahalara dönüp M. United için ter dökmeye devam etti.

OYUNCULARININ ‘BABA’SI

Ferguson’u farklı kılan bir diğer özelliği ise oyuncusuna sahip çıkmasıydı. Basının ve taraftarın önünde oyuncusuna kol kanat geren Ferguson, bu özelliğinden hiç taviz vermedi. ‘Oyuncunun biletini sadece ben keserim’ düşüncesiyle hareket etti. Öyle ki, Eric Cantona taraftara uçan tekme atıp aylarca ceza aldığında Ferguson oyuncusunun yanında yer aldı. Keza Rio Ferdinand uyuşturucudan ceza aldığında en büyük destekçisi Ferguson’du. Christiano Ronaldo 18 yaşında babasını kaybettiğinde sığındığı liman yine Ferguson’du. Baba acısını yaşamış olan Alex Ferguson, Ronaldo’ya bir baba şefkatiyle yaklaşarak oyuncusunun derdine ortak olmuştu. Ronaldo, bugün hâlâ Ferguson’la baba-oğul ilişkisini devam ettirirken, en çok İskoç teknik adamın şefkatini özlediğini ifade ediyor.

Prensiplerini uygulamada oldukça inatçı olan Ferguson, öğrenme konusunda ise kapısını hep yeniliklere açık tuttu. Manchester United’da yıllarca 4-4-2 sistemini uygularken, Arjantinli Sebastian Veron’un alınmasıyla 3-5-2 sistemine geçerek ‘sistem delisi’ olmadığını gösterdi. Hemen belirtelim; uğruna sistem değiştirilen Veron, İskoç hocayı en büyük hayal kırıklığına uğratan isim oldu.

TEKNİK ADAMLAR DA YETİŞTİRDİ

Ferguson’u farklı kılan başka özelliği ise iyi teknik adamlar yetiştirmesi. Ferguson döneminde M. United’da top koşturan isimler, faal futbol yaşamı sonrası hocalarının izinden giderek, antrenör oldu. Tabii Ferguson’dan öğrendikleri teknik ve taktikleri uygulamayı ihmal etmediler. Bu isimlerin en bilinenleri, Steve Bruce, Mark Hughes, Paul İnce, Roy Keane, Gordon Strachan ve Bryan Robson.

Ferguson, Manchester United’da uygulayacağı ‘aynı ortamda büyümüş gençleri’ takıma kazandırma projesini ilk kez Aberdeen’de hayata geçirmişti. Takımın yıldızları Joe Harper, Bobby Clark ve Steve Archibald’a yol verirken; Eric Black, Neale Cooper, Niel Simpson ve John Hewitt gibi Aberdeen’in ‘genç evlatlarına’ formayı teslim etti. Genç yaşta Aberdeen formasını giyen bu isimler, Ferguson’un güvenini boşa çıkarmayıp üst üste başarılara imza attı. Ferguson, bu metodu M. United’da da uyguladı. Ryan Giggs, Paul Scholes, Neville kardeşler, Nicky Butt ve David Beckham gibi çocuklukları bir arada geçmiş oyuncuları genç yaşta oynatarak bir kez daha haklı çıkmanın gururunu yaşadı.

NEREDEN NEREYE

71 yaşında teknik adamlık kariyerine son noktayı koyma kararını aldığında ise kırılması imkansız rekorlara imza atmıştı Ferguson. M. United ile 13’ü lig ve 2 Şampiyonlar Ligi şampiyonluğu olmak üzere 38 kupa kazandırdı. Doldurulması güç bir boşluk bırakarak kariyerini noktalayan Ferguson’un yerine gelen ilk isim 11 yıl Everton’ı çalıştıran David Moyes oldu. Ancak daha sezonu tamamlamadan görevinden ayrıldı. Moyes sonrası koltuğun sahibi 2 yıl Hollandalı Louis Van Gaal oldu. Koca 2 yılda kazanılan 1 FA Cup ile Man Utd seyircisi teselli oldu. Bu sezon takım Portekizli Jose Mourinho’ya teslim edildi. Pogba, Zlatan İbrahimoviç, Henrikh Mkhitaryan ve Eric Bailly gibi yıldızların transferine rağmen Mourinho’lu Man Utd zirveden uzak kaldı.

Ferguson sonrası M. United’in en iyi derecesi lig 4.lüğü oldu. Bu sezon Mourinho’nun hedefi şampiyonluk değil, ligi en kötü ihtimalle 4. bitirip Şampiyonlar Ligi bileti almak. Ferguson döneminde zirvenin tek sahibi olan United, şimdi ligi ilk 4. sırada bitirmeyi başarı olarak görüyor. Nereden nereye.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin