İngiltere’de yayımlanan Financial Times gazetesi, tekrarlanan İstanbul seçiminin sonuçlarını değerlendiren bir başyazı yayımladı. “İstanbul’u kaybetmek, Erdoğan’ın yeniden düşünmesini sağlamalı” başlığı ile verilen yazıda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın sürdürülebilir büyüme ve reformlara odaklanması gerektiğini ifade edildi.
Muhalefetin zaferi için “Türk demokrasisinin bazı unsurlarının hala canlı olduğunu gösteriyor.” denilen başyazıda şu değerlendirme yapıldı: “Ancak bu Erdoğan’ın diğer alanlarda nasıl bir baskı yaptığını gözlerden kaçırmamalı. Onbinlerce öğretmen, memur, polis ve subay 2016’daki darbeden sonra hapsedildi. Onbinlercesi işlerini kaybetti.”
BBC Türkçe’nin aktardığına göre, “Türkiye’nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kumar oynadı ve kötü kaybetti” ifadeleriyle yazıya başlayan Financial Times, Erdoğan’ın bu durumda ne yapacağını çok dikkatli bir şekilde düşünmesi gerektiğini vurguladı.
‘İstanbul, iktidarda kalma kabiliyetinde merkezi bir unsurdu’
Gazete “Türkiye’nin ticari başkentinde yenilgi, büyük bir sembolik darbe” olduğunu söylüyor ve İstanbul’un 25 yıl önce belediye başkanı olarak siyasi kariyerine başladığı yer olduğunu hatırlatıyor.
Financial Times, AKP’nin Türkiye’nin en önemli şehirlerinin neredeyse hepsini kaybettiğini aktarıyor ve “Yenilgi aynı zamanda çok somut bir kayıp. AKP yıllardır 4 milyar dolarlık İstanbul bütçesinin tek sahibiydi. Kamu ihaleleleriyle sundukları iltimaslar ve verilen kamu hizmetleri, iktidarda kalma kabiliyetinde merkezi bir unsurdu” diyor.
Gazete, Erdoğan’ın karşılaştığı üçüncü engelinse, “AKP’nin şimdi, İmamoğlu’nun Cumhuriyet Halk Partisi ve siyasi ortaklarının şahsında açıkça görülen, yeniden canlanmış ve etkin bir muhalefetle karşı karşıya kalması olduğunu” belirtiyor ve şöyle devam ediyor:
Gezi eylemcileri için göstermelik mahkeme
“CHP’nin ateşli milliyetçilik ve laiklik şöhreti uzun süredir, AKP’ye verilen desteğin temeli olan Müslüman muhafazakârları ve Türkiye’nin Kürt nüfusunu uzaklaştırdı. İmamoğlu açık ve kapsayıcı bir kampanya yürüttü, Ramazan’da oruç tuttu ve muhafazakâr oyların birazını almayı başardı. CHP aynı zamanda ittifaklar oluşturabildi ve bunların arasında Kürtlerin hakimiyetindeki parti de vardı.
Muhalefetin zaferi Türk demokrasisinin bazı unsurlarının hala canlı olduğunu gösteriyor. Ancak bu Erdoğan’ın diğer alanlarda nasıl bir baskı yaptığını gözlerden kaçırmamalı. Onbinlerce öğretmen, memur, polis ve subay 2016’daki darbeden sonra hapsedildi. Onbinlercesi işlerini kaybetti. Pazartesi günü, İstanbul’daki seçim sonuçlarının açıklanmasından saatler sonra, 16 kişi göstermelik bir mahkemede, bir kent parkının buldozerlerle yıkılmasına karşı girişilen ve Türkiye’ye yayılan eylemlerin arkasında olmakla suçlandı.”
‘Damat Berat Albayrak’ı ekonomi ekibinden çıkarması gerekiyor’
Başyazının son kısmını Erdoğan’a tavsiyelere ayıran Financial Times şöyle devam ediyor: “Daha ferasetli bir tepki, Erdoğan’ı başlangıçta başarılı kılan şeye dönmek ve sürdürülebilir kalkınma ve istihdam yaratmaya odaklanmak olur. Bu, yüksek faiz oranlarının enflasyona yol açtığı gibi alışılmadık fikirleri bırakması, merkez bankasının bağımsızlığını geri getirmesi, damadı Berat Albayrak’ı kendisine ekonomi brifingi verenlerin arasından çıkartması ve halefine yapısal reformları yapabileceği özgürlüğü tanıması anlamına geliyor.
Bu, aynı zamanda, Türkiye Rusya’dan hava savunma füzeleri alırken daha da kötüleşmek üzere olan Batı’yla ilişkilerini düzeltmesi ve otokratik eğilimlerini törpülemesi de demek. Bu, uzak bir ihtimal gibi gelebilir. Ancak Erdoğan, daha önce çıkarına uygun olması durumunda, ödün verme ve U dönüşleri yapmaya hazır oldu. Bunu tekrar yapmasının zamanı geldi. Yapmazsa, başlangıç yaptığı İstanbul’daki sonuçlar, Türk siyasetindeki uzun hakimiyetinde sonun başlangıcı olabilir.”