Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un erken genel seçim çağrısından 11 hafta sonra yeni hükümet nihayet Cumartesi gecesi atandı. Ancak sağa açık bir kayışa işaret eden yeni kabine siyasi krize çözüm getirebilecek gibi gözükmüyor.
Sol, Barnier hükümetini parlamentoda bir güvensizlik önergesiyle düşürmeyi planladıklarını açıkladı. Aşırı sağcı siyasetçiler de yeni oluşumu “aynı tas aynı hamam” diyerek eleştirdi.
Fransızlar yeni hükümete karşı öfkelerini dile getirmek için hafta sonu sokaklara dökülürken, parlamentonun güvensizlik önergesi vereceğine dair artan tehditler Michel Barnier hükümetini daha işe başlamadan ciddi bir baskı altına soktu.
Barnier, ağırlıklı olarak muhafazakar Cumhuriyetçiler (LR) partisinin üyeleri ile Macron’un merkezci ittifakının üyelerinden oluşan bir hükümeti bir araya getirdi. Kurulan hükümet seçim sonuçlarına saygı göstermediği gerekçesiyle eleştiriliyor.
Temmuz ayındaki seçimlerin ardından sol ittifak Yeni Halk Cephesi (NFP) 178 sandalye ile parlamentodaki en büyük grup oldu ancak çoğunluğu oluşturacak yeterli sayıya ulaşamadı. Marine Le Pen’in aşırı sağcı Ulusal Ralli’si (RN) ise 142 sandalye ile yarıştaki en başarılı tek parti olsa da Macron’un merkez ittifakının gerisinde kaldı. Merkez ittifak 150 sandalye ile ikinci sırada yer almıştı. Öte yandan, atanan Başabakan Barnier’in içerisinden geldiği Cumhuriyetçiler ise sadece 39 sandalye elde edebilmişti.
Sol LFI partisi lideri Jean-Luc Mélenchon kabineyi “genel seçim kaybedenlerin hükümeti” diyerek eleştirdi. Fransız vatandaşlarının “ilk fırsatta” yeni yönetimi devirme şansına sahip olmaları gerektiğini söyledi.
Sosyalist Parti Başkanı Olivier Faure yeni kabineyi “gerici” ve “demokrasiye parmak sallayan” bir kabine olarak tanımladı. RN lideri Jordan Bardella ise yeni hükümeti kınayarak “hiçbir geleceği olmadığını” ifade etti.
Komünist Parti lideri Fabien Roussel de kabineyi, “Bu yeni bir hükümet değil, bir görev değişikliği” diyerek eleştirdi.
Güvensizlik önergesi verilmesi halinde parlamentoda mutlak çoğunluk sağlanması gerekecek ve bu da hükümeti istifa etmeye zorlayacak.
Barnier’in ilk büyük mücadelesi, Fransa’nın “çok ciddi” olarak nitelendirdiği mali koşullarıyla mücadele edecek bir 2025 bütçe planı ortaya koymak olacak. Ülke, Avrupa Birliği’nin bütçe kurallarını ihlal ettiği için özel prosedüre tabi tutuluyor.
Reform bütçesinin Ekim ayında parlamentoya sunulması 33 yaşındaki yeni maliye bakanı Antoine Armand’a bağlı olacak.
Barnier’in 1 Ekim’de parlamentoya hitaben yapacağı önemli konuşmadan önce, Pazar günü ilerleyen saatlerde planlarını açıklamak üzere televizyona çıkması bekleniyor.