YORUM | HASAN CÜCÜK
Dünyanın bir numaralı kulüp turnuvası olan Şampiyonlar Ligi’nde ‘rüya final’ hayali bir türlü gerçekleşmedi. Rüya finalinden kastedilen Real Madrid–Barcelona buluşmasıydı. El Clasico ile milyonları ekran başına kilitleyen Real Madrid ve Barcelona’nın Devler Ligi buluşması ayrı bir tat bırakacaktı. Arap sermayesini arkasına almasıyla kimlik değiştiren, Pep Guardiola’nın da gelmesiyle Premier Lig’de şampiyonluğa ambargo koyan Manchester City, Avrupa arenasında bir türlü aradığı başarıya ulaşamıyordu. Kupa rüyasına 2020-21 sezonunda çok yaklaşan City’nin hayaline Chelsea darbe vurmuştu. Geçen sezon final yolunda ise Real Madrid, City’yi saf dışı bırakmıştı. Bu sezon ikili tekrar yarı finalde buluşurken, İstanbul biletini hangisinin alacağı merak konusu oldu. Aslında City – Real buluşmasının, yarı finalde değil de finalde olması futbolseverlerin en büyük arzusuydu. Bir anlamda rüya final bir başka boyutta gerçeğe dönüşecekti.
Real Madrid – Manchester City yarı final ilk buluşmasına geçmeden önce geçen yıla uzanmak gerekiyor. Eleme turlarında Real adeta tarih yazıyordu. Son 16 turunda önce Messi – Neymar – Mbappe üçlüsünün PSG’sini saf dışı bıraktı. Ardından çeyrek finalde kurbanın adı Chelsea oldu. Yarı finalde City ile eşleşen Real Madrid, ibrenin rakibinden yana olmasının dezavantajı ile ilk maçtan 4-3’lük yenilgiyle döndü. Rövanş maçı ise unutulmazdı. Dakikalar 73’ü gösterdiğinde Mahrez’le Real deplasmanında 1-0 öne geçen City koşar adım finale yürüyordu. Dakikalarla birlikte Real Madrid’in umutları da tükeniyordu. Ancak son düdük çalmadan hiçbir şey bitmiyordu. Dakika 90 ve 90+1’de sahneye çıkan Rodrygo uyuyan devi uyandırıp maçı uzatmaya götürmeyi başardı. Son dakikalarda gelen iki golle moral bulan Real uzatma devrelerinde Karim Benzema’nın penaltı golüyle skoru 3-1’e taşıyıp adını finale yazdırdı. Finalde bir başka İngiliz devi Liverpool’u Vinicius Junior’un golüyle 1-0 yenip bir numaralı kupayı 14. kez müzesine götürdü.
2008-12 arasında Barcelona ile Şampiyonlar Ligi’ni iki kez kazanan Pep Guardiola, Bayern Münih ve Manchester City’de yaşadığı lig şampiyonluklarını Devler Ligi’yle taçlandıramadı. City ile bir kez gördüğü finalde Thomas Tuchel’in Chelsea’sine boyun eğdi. Lig şampiyonluğu Guardiola için artık sıradan. Başarı kriteri Şampiyonlar Ligi. Çalıştırdığı takımlarla 10 kez yarı final gören Guardiola bunun sadece 3’ünde finale uzandı. Şimdi dördüncü kez final görme hesapları yapıyor. Karşısında kupa canavarı iki engel var; Real Madrid ve Carlo Ancelotti. Real Madrid, Kupa 1’i tam 14 kez kazandı. Bu kulvarda tartışmasız bir numara. İtalyan Ancelotti ise bu kupayı 4 kez kazanan tek teknik adam. İkişer kez Milan ve Real Madrid ile Kupa 1 sevinci yaşayan Ancelotti, Guardiola’nın önünde büyük bir engel olarak duruyor.
Yarı finalin ilk ayağı geçen yılın hatırlattıkları ile başladı. Oyunu domine eden misafir takımdı. İlk çeyrek dolarken Real Madrid kalesini 4 kez yoklamışlardı. Özellikle Rodri’nin şutunu kaleci Courtois tam köşeden çıkarıp golü önledi. Real oyunu kendi sahasında kabul ederken, her an her şey yapacak oyuncularına güveniyordu. Bir taraftan da Erling Haaland’ı, Rudiger ve Alaba ile kontrol edip etkisini azaltıyordu. Elbette en büyük silahı tecrübeli orta saha ve hata affetmeyen forvetti. Dakikalar 36’yı gösterdiğinde kendi sahasından Modric – Camavinga verkaçı ile orta sahayı hızla geçen Camavinga, öldürücü pası Vinicius’a verdi. Ceza sahası dışından kusursuz vuran Vinicius skoru 1-0’a taşıdı. Kaleyi bulan ilk şutla gol sevinci yaşayan Real, gol sonrası yine oyunu kendi sahasında kabul etti. Defanstaki hatanın maliyetini iyi bilen Real, topu kaptığında ise hızla rakip alana taşıyordu. City kalesine az geldiler ama geldiklerinde tehlike yaşattılar.
İkinci devreye skor avantajının morali ile başlayan Real, oyunu domine eden taraf oldu. Gol için Real yüklenirken, City savunmada kaldı. Haaland’ı topla buluşturmakta zorlanan bir City vardı. Real’in oyun ve skor üstünlüğünü tescil ettiği dakikalarda sahneye çıkan Kevin De Bruyne, Vinicius Junior’a nazire yapan bir vuruşla vatandaşı Courtois’yı avlamayı başardı. Kötü oynadığı dakikalarda golü bulup, skoru eşitleyen City gol sonrası topu ayağında tekrar tutmaya başladı. Real Madrid Benzema ve Tchouameni ile skoru değiştirmeye çok yaklaşmasına karşılık, kaleci Ederson engelini aşamadı.
Final gibi bir yarı finalin ilk ayağını izledik. İki ekipte kazanma düşüncesini son düdüğe kadar sahaya yansıttı. Guardiola oyuncu değişikliğine gitmezken, Ancelotti ilk değişikliğini 81. dakikada yaptı. İki teknik adam da kora kor mücadele eden 11’ini bozmayınca hem tribünleri dolduran taraftarlar hem de ekran başındaki milyonlar aksiyon filmi tadında bir maç izledi. Finalist haftaya İngiltere’de belli olacak. İkisinden biri kazanmak zorunda. İbre ev sahibi City’yi gösterse de Real Madrid faktörünü hatırdan çıkarmamak lazım.
Real Madrid alir 15. defa kupayi.