İzmir Adliyesi’nde ‘Fetö Borsası’ kurarak milyonlarca lira rüşvet alan ve Hakimler ve Savcılar Kurulu (HSK) tarafından suçu sabit görülmesi üzerine tenzil-i rütbe olarak görev yeri değiştirilme cezası verilen eski İzmir Cumhuriyet Başsavcı Vekili Okan Bato, Yargıtay 7. Daire’de başlayan yargılamada 6 kişilik heyet karşısında suçlamalara cevap verdi. Bato, mal varlığındaki artışın kayınpederinden kalan nakit mirastan kaynaklandığını ileri sürdü.
İzmir Cumhuriyet Başsavcı vekili iken, düz savcı olarak Antalya Adliyesi’ne görevlendirilen Bato hakkında Hakimler Savcılar Kurulu (HSK) müfettişlerinin hazırladıkları rapor doğrultusunda HSK 2. Dairesi, 21 sayfalık karara imza attı. Karar sonrasında Bato, mevzuat gereğince bu kez Yargıtay’da yargı önüne çıktı.
Bato, Yargıtay 7. Daire’de başlayan yargılamada Başkan Memiş Selçuk Güney’le birlikte 6 kişilik heyet karşısında hakkındaki suçlamalara cevap verdi.
Hakkındaki iddiaların tamamen kurgu olduğunu ileri süren Bato, Ergenekon soruşturmasının gizli tanığı eski Savcı Bayram Bozkurt’la ilgili yaptığı soruşturmanın her aşamasında dönemin Adalet Bakanları Bekir Bozdağ ve Kenan İpek’in yanı sıra eski HSK Başkanvekili Mehmet Yılmaz ve mevcut HSK Başkanvekili Halil Koç’u bilgilendirdiğini söyledi.
T24’ten Tolga Şardan’ın aktardığına göre hakkındaki iddiaları reddeden savcı Bato, mal varlığındaki artışın nedenini “kayınpederinden kalan nakdi miras” olarak açıkladı.
Savcı Bato’nun savunması özetle şöyle:
‘TARAFIMA LİNÇ KAMPANYASI BAŞLATILDI’
“2021 yılında HSK başmüfettişleri tarafından hakkımda düzenlenen rapor ve sonrasında 28 Şubat 2023 tarihinde HSK İkinci Dairesi tarafından hakkımda verilen disiplin kararı, aradan geçen mart, nisan, mayıs, haziran, temmuz, ağustos aylarında değil de neden yargılamanın başlayacağı eylül ayında sosyal medyaya sızdırılarak, ki 30 yılı aşkın, bunun 10 yılı ağırlıklı ceza hakimliği geri kalan yılları da Cumhuriyet Savcılığı ve başsavcı vekilliği olarak görev yaparak geçirmiş bir insan olarak bu raporun karara kesin olarak bağlanmadığından kamuoyu ile paylaşılmaması gerektiğini bilecek kadar mesleki tecrübem var iken birileri tarafından kasıtlı olarak eylül ayında sosyal medya sızdırılmış ve eylül ayı boyunca tarafıma linç kampanyası başlatılmıştır.
‘TAKİP ALTINDAYKEN MAL EDİNECEK KADAR AKIL YOKSUNU DEĞİLİM’
Madem ben iddia konusu eylemleri işledim neden böyle bir algı yaratılma ve karar mercilerini baskı altına alma kampanyası yürütülmektedir. Defalarca söylediğim gibi 4 yıl 10 ay boyunca yapmış olduğum terör örgütü suçlar soruşturma bürosu görevimde gerek yaptığım görev itibari ile devletin istihbarat kurumları tarafından, gerekse devletin ve milletin bekasına yönelik faaliyette bulunan terör örgütlerinin gayri resmi takibi altında iken, gerek kendi üzerime, gerekse birinci derece yakınlarım üzerine mal edinecek kadar akıl yoksunu olmadığımı takdir edersiniz.
‘ARTIŞIN KAYNAĞI EŞİME KALAN NAKDİ MİRAS’
Minareyi çalmadım ki kılıfını hazırlayayım. Yine defalarca belirttiğim gibi kaynağı tespit edilemeyen artışın kaynağı, kayınpederimin vefatından sonra eşime ve bizimle birlikte yaşayan kayınvalideme kalan nakdi mirastır. Disiplin soruşturması sırasında dosyada mevcut tanık beyanlarını incelediğinizde de göreceğiniz üzere bir Allah’ın kulu ‘Okan Bato benden rüşvet istedi’, ‘Okan Bato neden maddi menfaat temin etti?’ diyemez iken, maalesef şu anda olmayan bir şeyin olmadığını savunma durumunda bırakıldım.
BEKİR BOZDAĞ’I TANIK GÖSTERDİ
Hakkımdaki iddialar tamamen kurgu olup özellikle her aşaması ama altını özellikle çiziyorum her aşaması, başta Sayın Bekir Bozdağ, Sayın Kenan İpek, Sayın Halil Koç ve Sayın Mehmet Yılmaz’a bilgi verilerek alınan Bayram Bozkurt ifadesi sonrası birilerinin şahsi kin ve intikam duygularının tatmini amacıyla cezalandırmamın istenmesinin hangi terör örgütünün ekmeğine yağ süreceğini de takdirlerini size bırakıyorum.
‘FOTOĞRAFA GENİŞ AÇIDAN BAKIN’ DEYİP 15 TEMMUZ’U İŞARET ETTİ
Ben kesinlikle herhangi bir suç işlemedim, onurumla, şerefimle, namusumla bana tevdi edilen görevi tüm üst amirlerimle istişare ederek, yetkimin alındığı güne kadar yerine getirdim. Bu bakımdan müsterihim. Nasıl bir kumpasın içine ne sebeplerden dolayı çekildiğim konusunda halihazırda Çanakkale ili Gökçeada ilçesi yazı işleri müdürü Özlem Can’ın yüce dairenin huzurunda bizzat yüz yüze tanık olarak dinlenmesini talep ederim.
Ayrıca konunun sıradan bir isim olan Okan Bato değil, Okan Bato üzerinden bazı terör örgütü üyelerinin mevcut soruşturmaları bahane edip yargılamanın yenilenmesi yolunu kendilerine açmaları, milletimizin bir kahramanlık destanı olan 15 Temmuz hain darbe girişiminin tarafımdan kurgulandığı, ki malum muhalif ve FETÖ sosyal medya kanallarında çok rahat işlendiğini görebilirsiniz. Bu olgunun ve fotoğrafa geniş açıdan bakılması gerektiği düşüncesiyle yüce dairenizden atılı suçtan beraat talep ederim.”
İyi ki hukuk okumamışım. Arkadaş bu ne yaa. Yok yukarıdan baskı, yok medyadan algı, yok haraç yok rüşvet yok sürgün. Valla ne diyim, “Allahın hükmüyle hükmetmek” çok zor ya. Ne demişler “aşağıya tükürsen sakal yuları tükürsen bıyık”.