HABER-YORUM | HASAN CÜCÜK
Günümüzde Pep Guardiola, Jürgen Klopp, Diego Simeone ve Zinedine Zidane kenar yönetimlerinin popüler isimleri olmasına karşılık efsane Alex Ferguson’un yanına adlarını yazdırmaları için daha önlerinde katetmeleri gereken uzun yol var. Ferguson, 1986’da sıradanlaşmış bir Manchester United’i alarak, adım adım zirveye taşıdı. Zirveye çıkmak kadar, kalmakta zordur. Ferguson, zirveye çıkardığı United’i uzun yıllar aynı seviyede tutmayı başararak, neden dünyanın en iyi teknik adamı denince adı akla ilk gelen olduğunu cevabını verdi. Ferguson sonrası rotasız gemiye dönen United, çareyi pahalı transferler ve şöhretli hocalarda arar oldu. Ama bir türlü ne aradığı şampiyonluğu ne de efsanenin yerini dolduracak birini bulabildi.
Manchester United, 2013’ten sonra hasret kaldığı şampiyonluğa ulaşma adına futbol tarihinin en pahalı defans oyuncusunu kadrosunu kattı. United ve Leicester City, Harry Maguire’i tarihin en pahalı savunma oyuncusu yapacak transfer için anlaşmaya vardı. Bir süredir 26 yaşındaki stoperi kadrosuna katmak isteyen ve oyuncu için daha önce yaptığı 70 milyon sterlinlik teklifi reddedilen Manchester United, teklifini 80 milyon sterline çıkardı ve iki kulüp anlaşmaya vardı. 2 yıl önce Hull City’den 12 milyon sterlin bedelle Leicester’a gelen Maguire, bu transferin resmileşmesinin ardından Liverpool’un Hollandalı stoperi Virgil van Dijk’i geride bırakarak tarihin en pahalı savunmacısı olacak.
Harry Maguire’yi kadrosuna katmasıyla United son yıllarda kolay gol yiyen takım imajını silmek istiyor. Başaracak mı? Bunun cevabını sezon başlayınca alacağız. Gözardı edilmeyen bir gerçek var ki, Ferguson sonrası milyonlarca Euro ödenip kadroya katılan oyunculardan United istediği verimi bir türlü alamadı. Alex Ferguson’un 27 yıllık United günlerine son verip 2013’te emekliye ayrılmasıyla doğan boşlupun herkes farkındaydı. Sonuçta koltuğun yeni sahibi David Moyes ‘Bir Ferguson değildi.’ Sadece Moyes değil. Louis Van Gaal ve Jose Mourinho gibi her kulübün rüyasını süsleyen teknk adamlarda bir Ferguson olamadı. Ferguson’un boşluğunu doldurmak çok zordu. Ama başarı için bir yol daha vardı. Ferguson sadece kupalar kazandırmakla kalmamış, United’i dünyanın en zengin kulüplerinden biri yapmıştı. Transferde ince eleyip sık dokuyan İskoç hoca, kulübün parasını hovardaca harcamamıştı. Nokta transfer yaptığı gibi, oyuncunun değerinin üstünde ücrette ödemedi.
Ferguson’un boşluğu doldurmak zordu ama dünya çapında yıldızları kadroya katıp pekala şampiyon olunabilirdi. İşte Ferguson sonrası yeni strateji bu oldu. Hocalarda sıradan isimler değildi. Tekrar olacak ama bir kez daha yazayım, hiçbiri bir Ferguson değildi! 2013-14 sezonuna Ferguson’unsuz merhaba diyen United, İskoç hocanın şampiyon olarak bıraktığı takıma Juan Mata ve Marouane Fellaini takviyesi yaptı. Mata için 44, Fellaini için 33 milyon Euro ödendi. Ferguson olsa bu transferleri ya daha ucuza kapatırdı ya da takıma kazandırmazdı.
Ferguson, United’daki ilk 15 yılında takımı yıllarca sırtlayacak oyuncuları oldukça cuzi bonservis ücretleri ödeyip kadroya kattı. En pahalı transferi 46 milyon Euro ödediği Rio Ferdinand oldu. Bu oyuncu ise ödenen ücretin hakkını yıllarca savunmanın emniyet sübabı olarak ödedi. Yine Wayne Rooney’i 37 milyon Euro’ya Everton’dan satın aldı. Rooney yıllarca United’in gol yükünü çekti. En büyük hayalkırıklığını 42 milyon Euro ödediği Arjantinli Veron’la yaşadı. 27 yılda yaptığı yanlış transfer sayısı bir elin parmaklarını ancak geçti. 2003’de Chelsea’nın 2008’de ise City’nin zengin sermayesi tarafından satın alınmasıyla Ferguson, yıllarca uyguladığı ucuza oyuncu alma politkasını mecburen terketti. Zira karşısında parayı su gibi harcayan iki kulüp vardı.
2014-15 sezonunda Arjantinli Angel Di Maria için 75 milyon Euro ödedindi. Bu kulüp tarihinin rekoruydu. Ancak Di Maria beklentilere cevap vermekten uzak kaldı. Bir yıl sonra 63 milyon Euro’ya PSG’ye satıldı. 2015-16 sezonunda Anthony Martial 60, Morgan Schneiderlin 35, Memphis Depay 34 milyon Euro bedelle kadroya katıldı. Bu isimlerden sadece Martial kulüpte kaldı. 2016-17 sezonunda Paul Pogba için 105 milyon Euro bonservis ödeyen United, sadece kulüp tarihinin değil dünyanın en pahalı transferini de imza attı. Mourinho’nun egosuna takılan Pogba, ödenen milyonların karşılığını ortaya koyan bir performansı ancak Portekizlinin kovulmasından sonra gerçekleştirdi.
Borussia Dortmund’dan 42 milyon Euro ödenip kadroya katılan Henrikh Mkhitaryan ise bir başka hüsran oldu. 2017-18 sezonunda bu kez 85 milyon Eıro ödenip kadroya katılan Romelu Lukaku oldu. Dev forvet gol yollarındaki sıkıntıya çare olamadı. Lukaku’nun yanına 34 milyon Euro ödenip Şilili Alexis Sánchez transfer edildi ama bu oyuncu Barcelona ve Arsenal performansının yanına yaklaşmayan sıradan bir görüntü çizdi. 35 milyonluk İsveçli defans oyuncusu Victor Lindelöf’de aynı sezon United kadrosuna katıldı ama ödenen ücretin ağırlığında ezilip kaldı. Geçen sezonun en pahalısı 59 milyon Euro karşılığında kadroya katılan Fred oldu. Sezonun ilk yarısında ortada gözükmedi. Tıpkı Pogba gibi Mourinho kovulunca kendine geldi.
Juan Mata, Fellaini, Di Maria, Pogba, Martial, Depay, Mkhitaryan, Lukaku, Sanchez, Lindelöf, Fred… hepsi birer yıldız. Her takımın kadrosunda görmek istediği oyuncular. Ferguson gibi bir usta olmayınca bu yıldızların varlığına rağmen şampiyonluk gelmedi. Un, şeker ve su var ama usta iyi olmayınca helva kalitesi kötü oldu. Harry Maguire için 80 milyon sterlin ödendi ama son yıllardaki flaş transferlerde United taraftarının yaşadığı hüsran şampiyonluk için heyecanlanmalarına yetmiyor. Zaten Premier Lig’de şampiyon adayları sıralanırken, United adı ancak 5. sırada yer buluyor. Ferguson’un United’e yaptığı büyük kötülük(!), zirveye çıkardığı takımı uzun süre zirvede tutmayı başarması oldu. Emekliye ayrılmasıyla ile doğan boşluk kara delik oldu. Hem ünlü teknik adamları hem de yıldız oyuncuları yutan.