Gazeteci Fatih Altaylı, cumhurbaşkanı seçiminin ikinci turu öncesinde Kemal Kılıçdaroğlu ve Ümit Özdağ arasında imzalandığı ortaya çıkan protokolün ayrıntılarını kaleme aldı.
Gazeteci Fatih Altaylı, kendi sitesinde yayınladığı yazıda CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu ve Zafer Partisi lideri Özdağ arasında iki seçim arasındaki dönemde konuşulan bakanlık pazarlıklarını anlattı. Altaylı’nın yazısına göre iki isim Özdağ’ın İçişleri Bakanı olması konusunda anlaşmış. Özdağ’ın Milli Savunma Bakanlığı talebi Kılıçdaroğlu tarafından kabul edilmemiş. Mutabık kaldıkları diğer bakanlık ise Kültür Bakanlığı olmuş.
Fatih Altaylı’nın yazısının ilgili bölümler şöyle:
Aslına bakarsanız, Kılıçdaroğlu’nun İçişleri Bakanlığı’nı Ümit Özdağ’a verdiği, seçimden önce de gündeme gelmişti, CHP ve İYİ Parti içinde rahatsızlık yaratmış ve hızla yalanlanmıştı.
Ben ise bu konuyu o zaman da araştırmıştım.
Ümit Özdağ ile Kılıçdaroğlu arasında seçim öncesi yapılan görüşmede Özdağ Kılıçdaroğlu’na, milliyetçi muhafazakar seçmenin kendisine oy vermesinin zor olduğunu, HDP’nin varlığının ve DEVA sözcülerinin bazı açıklamalarının Kılıçdaroğlu’nun terörle mücadele gibi hassas konularda zafiyet içinde olduğunu düşünmesine neden olduğunu anlatmış ve “İçişleri ve Milli Savunma Bakanlıklarını kendilerine vermesi halinde muhafazakar seçmenin kafasındaki soruların ortadan kalkacağını” söylemişti.
Kılıçdaroğlu buna “İçişleri olur, Milli Savunma olmaz” yanıtını vermişti.
Bunun üzerine de Ümit Özdağ “İçişleri Bakanı ben olacağım” diye açıklamıştı. Kılıçdaroğlu’nun bu açıklamadan rahatsız olması üzerine Özdağ Kemal Bey’i arayarak “Kemal Bey, açıklayıp, muhafazakar seçmene bunu duyurmadıktan sonra benim İçişleri Bakanı olacak olmamın seçimi kazanmanıza ne etkisi olmasını bekliyorsunuz” diyerek mantıksızlığa dikkat çekmişti.
Taraflar daha sonra tekrar bir araya geldiler.
Bu kez Ümit Özdağ İçişleri, Milli Eğitim ve Kültür ve Turizm Bakanlığı’nı talep etti.
Kılıçdaroğlu “İçişleri tamam, Kültür ve turizmi ikiye böleriz. Kültür’ü size veririz. Milli Eğitim’i veremem” dedi.
Özdağ “İsterseniz partinizle ve ortaklarınızla konuşun. Sonra kesinleştirelim” önerisini getirdi. Kılıçdaroğlu “Gerek yok. Partim bana tam yetki zaten verdi. Size vereceğim bakanlıklar da CHP’ye düşen bakanlıklar. Sorun yok” deyince Ümit Özdağ bunu bir protokole bağlamayı önerdi. Kılıçdaroğlu “Protokol olur ama tek nüsha olur. Bende kalır” dedi.
Özdağ “Bana güvenmiyorsanız, seçimden sonra nasıl birlikte çalışacağız. O zaman vazgeçelim” dedi.
Bunun üzerine protokol iki nüsha olarak düzenlendi.
Biri Kılıçdaroğlu’nda, biri Ümit Özdağ’da kaldı.
Ben bunu seçimden önce duydum, tek taraflı olarak öğrendim.
Ama yalanlanması halinde elimizde tek bir belge bile olmadığı için yazamadım.
Beni şaşırtan ise Kemal Kılıçdaroğlu’nun bunu sadece milletten değil, kendi partisinden bile saklamış olması oldu.”
NE OLMUŞTU?
Ümit Özdağ, T24’ten Cansu Çamlıbel’e verdiği röportajda Kemal Kılıçdaroğlu ile iki seçim arası dönemde ikili protokol imzaladıklarını ve protokole göre seçimlerin kazanılması halinde kendisinin İçişleri Bakanı olacağını, Zafer Partisi’ne 2 bakanlık daha verileceğini ve MİT Başkanlığı için de sözlü mutabakat sağladıklarını söylemişti. CHP Sözcüsü Faik Öztrak bu iddiayı yalanlarken dün katıldığı bir televizyon programında konuya ilişkin konuşan Kılıçdaroğlu, iki lider arasında protokol imzalandığını doğrulamış ancak içeriği hakkında bilgi vermek istemediğini söylemişti.
Arkadaşlar ne bakanlık paylaşımından bahsediyorsunuz. Muhalefet zaten başından seçimleri satmış. Bu sadece satıldıklarını saklamak içindir. Lütfen oyuna gelmeyin!