‘Faiz’ inadının 1 yıllık maliyeti: 72,3 milyar dolar!

HABER İNCELEME | YUSUF DERELİ

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası rezervlerindeki erime durmuyor. Temmuz ayında eksi 27,4 milyar dolar olan MB’nın Ekim ayı sonu itibariyle swaplar hariç net rezervleri eksi 54,1 milyar dolara düştü. Söz konusu rakam geçtiğimiz yıl 18,2 milyar dolardı. AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın faiz inadı nedeniyle sadece bir yılda MB’nın rezervlerindeki erime 72,3 milyar dolar.

Peki doları baskılamak için ‘döviz’ satılması işe yaradı mı? Hayır… Ekim 2019’da 5,73 TL olan dolar kuru, faizlerin 475 baz puan artırılması, aktif rasyosunun kaldırılacağının açıklanması ve zorunlu karşılıkların dün itibariyle yükseltilmesine rağmen bugün 7,90 seviyelerinde. Sadece 3 ayda doları döviz satarak tutmak için ‘buhar’ edilen para 26,7 milyar dolar! 

Erdoğan, “Faiz sebep, enflasyon sonuçtur.” tezinde ısrar etmeyip, faizleri 1 yıl önce arttırsaydı dolar 8,5 TL’yi görmeyecek, TL yüzde 30 değer kaybetmeyecek, MB’nin rezervleri de eksi (-) 54 milyara kadar düşmeyecekti. Erdoğan’ın inadının bedelini şimdi topyekün bir millet ödeyecek.

Merkez Bankası, kaybolan ‘güveni’ yeniden tesis etme adına önemli adımlar atıyor. MB, 19 Kasım’da para politikası faizini beklentilerin üzerinde 475 puan artırarak yüzde 15’e çıkardı. Ardından BDDK, eleştirilere neden olan Aktif Rasyosu uygulamasının yıl sonunda kaldırılacağını açıkladı. Söz konusu uygulama bankaları riskli kredi vermeye zorluyordu. Son olarak dün, Merkez Bankası, bankaları kredi vermeye teşvik eden zorunlu karşılık uygulamasında değişikliğe gitti. Türk lirası zorunlu karşılık oranı vadesiz, 1 ay ve 3 aya kadar vadeli hesaplar için yüzde 4’ten yüzde 6’ya, yabancı para zorunlu karşılık oranı vadesiz, 1 yıla kadar vadeli hesaplarda yüzde 17’den yüzde 19’a çıkarıldı. 

ZORUNLU KARŞILIK NE SAĞLAYACAK?

Bankalar, ‘zorunlu karşılık’ gereği, piyasadan topladığı mevduatın belirli bir kısmını ‘teminat’ olarak Merkez Bankası’nda tutmak zorunda. Merkez bankaları zorunlu karşılık oranını enflasyon ve büyüme arasındaki tercihe göre artırıp azaltabiliyor. Son düzenlemeden önce 100 TL mevduat toplayan bir banka, söz konusu miktarın yüzde 4’ünü yani 4 TL’sini MB’na yatırmak zorundaydı. Kalan kısmı ise kredi olarak kullandırabiliyordu. Artık MB’na yatıracağı oran yüzde 6’ya çıktı. Dolayısıyla bankanın kredi hacmi (para arzı) daraldı. Para arzının ‘daraltılması’ faizlerin yükselmesi, dolayısıyla ekonominin yavaşlaması anlamına geliyor.

MAHFİ EĞİLMEZ: FAZLA BİRŞEY BEKLEMEYİN 

İktisatçı Mahfi Eğilmez, yeni düzenlemenin daha önceki tebliğde belirlenen koşulları sağlayan bankaların aleyhine olduğunu anlatıyor. Eğilmez, “Değindiğimiz bu olumsuz gelişmeye karşılık bu değişiklikle birden fazla oran uygulanan kategorilerdeki oran sayısının bire düşürülmesi Merkez Bankası’nın sadeleşme politikası çerçevesinde olumlu bir adım olarak görülebilir. Bu değişiklikten bundan ötesini beklemek pek doğru olmaz.” diyor. 

SIKILAŞTIRMA POLİTİKASI DEVAM EDİYOR

Başkent Üniversitesi Finans ve Bankacılık Bölüm Başkanı Prof.Dr. Şenol Babuşçu, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “Merkez Bankası kararlarının amaçları: 1.Parasal aktarım mekanizmasının etkinliğini artırmak, 2.Krediye dayalı büyümeyi sınırlandırmak, 3.Rezervleri artırmak, 4.Sade ve anlaşılır bir zorunlu karşılık sistemine geçmek, 5.Aracılık maliyetlerini azaltmak.” ifadelerini kullanıyor. 

MB, REZERVLERİNİ ARTIRMAK İSTİYOR

MB’nın amaçlarından biri de rezervleri artırmak. Yabancı para zorunlu karşılık oranı yüzde 17’den 19’a çıkarıldı. Bankalar, piyasadan topladıkları her 10 doların 19 dolarını MB’nda tutmak zorunda. Peki Merkez Bankası’nın doları baskılamak için son iki yılda talan edilen rezervleri, zorunlu karşılıkların iki puan artırılmasıyla doldurulabilir mi?

REZERV EKSİ 54,2 MİLYAR DOLARA DÜŞTÜ!

MB’nin verilerine göre, Türkiye’nin Ekim 2020 sonu brüt rezervleri 84,5 milyar dolar.  SÖz konusu rakam geçtiğimiz yılın aynı döneminde 104,5 milyar Dolardı. Geçtiğimiz yıl 34,9 milyar dolar olan net rezervleri ise 7,2 milyar Dolara kadar düştü. Swaplar hariç net rezervleri ise eksi 54,1 milyar Dolar. Geçen yıl rakam artı 18,2 milyar dolar olarak kayıtlara geçmişti. Sadece bir yılda rezervlerdeki erime 72,3 milyar dolar. Son üç aydaki erime miktarı ise 26,7 milyar dolar. 

İNADIN FATURASINI MİLLET ÖDEYECEK 

Peki ne oldu bu kadar rezerv? Erdoğan’ın ‘Faiz sebeptir, enflasyon sonuç’ politikasına kurban edildi. Zamanında faizleri artırarak doların yükselişini durdurup, reform adımları atmak yerine MB’nın dövizlerini satarak kuru baskılamanın bedelini millet ödeyecek. Bu kadar dolar heba edildi, dolar düştü mü? Hayır! Bir yıl önce 5,73 TL olan dolar kurunun 8 lirayı aşmaması için bütün politika araçları kullanılıyor! 20 yılda ancak biriktirilen milyarlarca dolar rezerv, sadece iki yılda Erdoğan’ın ‘inadı’ nedeniyle buhar oldu…  

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin