YORUM | M. NEDİM HAZAR
Yerli ve milli uçağımızın lansmanını izlediniz mi?
Geri kalmış ülkelerin tipik bir gösteri anlayışı var.
Suriye’de Esad, Irak’ta Saddam, Libya’da Kaddafi ve Kuzey Kore’de, İran’da ve dahi pek çok üçüncü dünya ülkesinin gövde gösterileri böyle oluyor nedense.
Köhne ve amatör teknolojileri nasılsa anlamazlar denilerek halkın üzerine boca ettikleri bol hamasetli, gürültülü gösteriler.
Yerli ve milli uçağımız da böyle bir gösteri ile halka tanıtıldı.
Uçak dediğin, kalkar havada gösteri filan yapar değil mi?
Sesler, renkli dumanlar tüttüre tüttüre akrobatik hareketler filan.
Bizimkisi biraz farklıydı.
100 metrekarelik bir alanı Halkalı minibüsleri gibi karadan ilerleyerek kat etti.
Halkta derin bir duygu ve coşkun bir sevgi seli oluşturdu.
Uçağın kokpit kapağı mika gibi duruyordu ama nasılsa milletimiz duşkabinoğulları türü gösterilere alıştığı için “Bu nasıl uçak?” diye sormadı.
Haddi zatında uçağın kaportası da bir tuhaftı.
Hani üstün ve yüksek teknoloji filan deniliyor ama Vecihi Hürküş’un evin sundurmasında yaptığı uçaklardan halliceydi.
Uçağın özellikleri, kapasitesi, silah gücü filan.
Hepsi kağıt üzerinde elbette.
Üzerine özenli yerleştirilmiş bir Türk bayrağı kondurdun mu tamamdır!
Biliyorsunuz, iktidarın en gelişmiş özelliklerinin başında fotoşop kullanmak geliyor.
Yerli ve milli uzay mekiği bile yaptılar fotoşopla.
Bugünlerde seçim meydanlarındaki kalabalıkları artırmak için mesai harcıyor sanırım iktidarın fotoşop ekibi.
Kolay değil işleri, Allah yardımcıları olsun tabii.
Melih Gökçek’ten hesap edin işte mantık düzeylerini.
Jelibon madeni filan bulundu diye yazmıştı geçenlerde.
Jelibon yahu Jelibon.
Bor, altın, gümüş filan artık kesmiyor.
Seçim dönemi çıtayı öyle bir yere koydular ki, misal Bakan Soylu “Öyle bir petrol bulduk ki, çıkarır çıkarmaz arabaya koy git!” demişti.
Düşünün yeryüzünde ilk kez bizim topraklarımızda rafine edilmiş yakıt bulunuyor.
Allah’ın işi işte!
Alay-ı vala ile Karadeniz Gazı diye bir palavranın gövde gösterisini de yaptılar geçenlerde.
Hani yalaka yerel radyocuları “Açın pencereleri kombileri sonuna kadar açın” diye gaz vermişti ya, o gaz.
Reis gazı bedava vereceklerini söyledi.
Ama çok umutlanmayın sadece Mayıs ayında.
Seçim bitince zamlara devam.
Yüzde 150 zam yapmışlardı gaza, şimdi ise yüzde 6’lık bir indirim yapacaklarmış yıl sonuna kadar.
Sonrası Allah kerim.
Bu gaz meselesine kafayı taktım ben.
Yerli, yabancı kaynaklardan okudum araştırdım.
Muazzam bir palavra…
Hani 900 milyar metreküp filan diyorlar ya, yalan.
Hani gerçek bile olsa en fazla 3 milyar metreküp filan ancak olabilirmiş.
O da olursa.
Çünkü daha doğru dürüst sondaj bile yapmamışlar.
Bir uzman, “Sondaj yapılmadan miktar açıklandığını ilk kez görüyorum” diyor.
Olsun, bizim Reis ihtiyaç neyse onu söyler, bakanlıklarımız o kadarını hemen bulurlar.
Dün de Gabar dağlarında petrol bulduklarını açıkladılar.
Geçen ay içeriği açıklanmayan kıymetli maden bulmuşlardı.
Bakan, buldukları maden elementlerini sayıyordu.
Maden değil alfabe mübarek.
Tüm harflerden en kıymetli madenler seçimi bekliyormuş bulunmak için.
Hayatları yalan, palavra…
Hatırlarsınız çokomelli damat bir zamanlar, “Uzaya çift şerit yol yapacağız desek, halkımız inanır” demişti.
İnanan oldukça yalanın boyutunu büyütüyorlar.
Emin olun bizzat saray ekibinde bile “Yok artık” diyenler var.
Ama gerçeklikle ilişkileri kopmuş bir kere.
Varsa yoksa seçimi kazanmak, emin olun sonrası umurlarında değil.
Hazinede kalan son varlık altınları da bitirene kadar çalıp, sonra ülkeyi iç savaşa soktuktan sonra, defolup gidecekler.
Gidecekler gitmesine de geriye kalana ülke denir mi emin değilim.
Hah işte, ardından da: “Zaten Mahmut Nedim Hazar, ülkenin içsavaşa sokulacağını, daha haftalar öncesinden açık açık yazmıştı. Bu da dış güçlerin işi; F…ö sonunda bunu da yaptı” diye yine birilerinin üzerine atarlar.
Allah, zalimlere verdiği mehli sonlandırıp, milletimizi felaha ulaştırsın inşallah.
Veysel Ayhan’dan veya editör ekibinden cevap geldi mi?