HABER-YORUM | SEMİH ARDIÇ
Türkiye’de korku duvarının yıkılması için iktisadî krizin patlak vermesi icap ediyormuş.
“Kanun Hükmünde Kararname” diye yazılan, “keyfi hükümet kararları” diye okunan utanç vesikaları Resmî Gazete’de yayımlanırken kimse oralı olmamıştı.
Mesai arkadaşları atılırken diğer memurlar ismi listede olmadığı için derin bir “oh” çekip yola devam etti.
120 BİN İNSAN AÇLIĞA MAHKÛM EDİLDİ
Memur, öğretmen, mühendis, asker, polis, savcı, hâkim, ebe, hekim, veteriner, şoför 120 binden fazla insan Adalet ve Kalkınma Partisi’nin (AKP) “düşman hukuku” altında inlerken, ömrünü verdiği mesleğinden bir gece yarısı ihraç edilirken herkes film seyreder gibi seyretti.
Ağustosta kur şoku ile fitili ateşlenen mevcut krizde KHK mağdurlarının açlık ve sefalete mahkûm edilmesinin de payı var.
İntikam hissi ile alınan ve hukuktan bînasip KHK’lar devlet namına bünyenin bir anda kan kaybetmesinden farksızdı.
İlk anda kan kaybına karşı bütün müdafaa mekanizmaları harekete geçebilseydi hasar bu kadar ağır olmazdı. Kanama durdurulamadığı gibi hafife alındı.
YENİ ŞOKLAR UZAKTA DEĞİL
Dünyanın en yüksek ikinci repo faizini ödendiği için kur tarafında tansiyon düşmüş gibi görünse ekonomi her an yeni şoklara maruz kalabilir.
Faiz artışı ile enflasyonu aşağıda tutarak, kaynakları makul ve öncelikli yatırımlara tahsis ederek ve israfa son vererek borç krizi vaktinde kontrol altına alınabilirdi.
Hülasa hükûmet ayağını yorganına göre uzatsa tahribat mahdut kalacaktı. O fırsat kaçırıldı. Piyasa ile bilek güreşine girildi. O güreş 10-0 Türkiye’nin mağlubiyeti ile nihayete erdi.
Borç krizi olarak kontrol altına alınabilecekken bütün reel sektörü içine alan umumî bir krize dönüştü buhran…
KORKU DOST SOHBETİNE KADAR SİRAYET ETTİ
İnsanlar artık dost sohbetlerinde bile konuşurken bin düşünüp bir söylüyor.
Sosyal medyada yayınlanan o videoda Antalyalı amcanın sarfettiği, “Aman kızım, alıverirle adamı içeri!” sözleri ahtapotun kollarının nerelere kadar uzandığını cümle âleme gösterdi.
Girizgâh yaparken belirttiğim “korku duvarının aşılması” tam da bu noktada başladı. Krizin tükettiği esnaf, “Artık bir kuru canım kaldı, yeter!” diyerek sosyal medyada feryat ediyor.
Bursa’da 9 makineli bir atölyede tekstil firmaları için imalat yapan Mert Çetinkal korku duvarını aşan esnaflardan sadece biri. Sanal âlemde protesto videosu yayınlayanların sayıları çoğalıyor.
ATÖLYEYİ KAPATTI, İŞÇİLERİ ÇIKARDI
Çetinkal, peşi sıra gelen elektrik zamlarının aylık faturayı 9 bin TL’den 15 bin TL’ye çıkardığını söylüyor.
Maliyetin altından kalkabilmesi için parça başına ücreti 50 kuruşa çıkarması icap ettiğini, ancak piyasa bittiği için böyle bir zam yapamadığını anlattıktan sonra mecburen atölyeyi kapattığını ve çalışanları işten çıkardığını ifade ediyor.
“Biz bittik, evime ekmek götüremiyorum. Cebimde para yok.” diyen Çetinkal videonun devamında Başkan Recep Tayyip Erdoğan ile Erdoğan’ın hem damadı hem de Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’a sesleniyor: “A Haber’i seyrediyorum. ‘İşler şöyle patladı. Uçuyoruz’ diyorlar. Nerede o işler. Sadece benim değil bütün esnafın işi bozuk. Herkes son noktada.”
ALGI OYUNLARINI ARTIK ESNAF YUTMUYOR
Atölyesi kapanan esnaf isyan etti:
“Anamızı ağlattınız’ demiyoruz, ona verecek cevabınız var; ama bittik!”‘Biz bittik öldük’ diyoruz; ‘yol’ diyorsunuz, ‘havalimanı diyorsunuz. Gündemi değiştirmeyin. Asıl gündem biziz: Bittik!”https://t.co/0lQI7Vyw82 pic.twitter.com/aRDprKA4VH
— Tr724 (@tr724com) 11 Kasım 2018
Gündemi değiştirmek için maaşlı troll tutan AKP bu mevzuda esnafın ne düşündüğünü merak ediyorsa Çetinkal’a kulak verebilir.
Çetinkal esnafın maruz kaldığı krizin gündemden düşmesi için “Andımız” ve “Cumhur İttifakı” gibi suni gündemlerin ortaya atıldığının farkında olduklarını aktarıyor.
Çetinkal, “Sayın Cumhurbaşkanım ‘Biz bittik öldük’ diyoruz; siz ‘yol’ diyorsunuz, ‘havalimanı diyorsunuz. Sonra bir anda ‘Andımız’ konusu açılıyor. Gündemi değiştirmeyin. Asıl gündem biziz. Bittik.” diye adeta feryat ediyor.
BİR BABANIN ÇARESİZLİĞİ
6,5 dakikalık videoda bir kısım var ki krizin haneleri nasıl kasıp kavurduğunun cevabı o kısımda mahfuz.
Yer yer gözleri dolan ve hissiyatını saklayamayan Çetinkal, “Akşam eve gidince çocuğumla oyun oynuyorum. Aklım onda değil. Yarınımı düşünüyorum. Biz alnımızın terini döker ekmeğimize bakarız. Artık eve ekmek götüremiyorum.” diyor.
Bir babanın evladı karşısında aciz vaziyete düşmesinin ne demek olduğunu bilmeyenler için yukarıdaki satırlar “mübalağa” gibi gelebilir.
FATURAYI HEP VATANDAŞ ÖDER
Çetinkal’ın çektiği videoda baştan sona her ifadesinde devleti idare edenler için ibretlik tespitler var.
“Enflasyonla Topyekûn Mücadale” diye göstermelik indirim kampanyalarında konuşan Hazine Bakanı o kadar uğraşacağına elektrik ve doğalgaz zamlarını geri alsaydı belki Mert Çetinkal ve onun gibi binlerce esnaf kepenk indirmeyecekti.
Ne hazindir ki krizi bankalar, büyük şirketler ve siyasetçiler çıkarır, bedelini hep vatandaş öder.