HABER-YORUM | HASAN CÜCÜK
Kubilay Türkyılmaz, Murat Yakın, Hakan Yakın, Mesut Özil, Serdar Taşçı, Eren Derdiyok, İlkay Gündoğan, Gökhan İnler, Emre Can, Veli Kavlak, Yasin Pehlivan…. liste uzayıp gidiyor. Bu isimlerin ortak özelliği Avrupa’da doğmuş gurbetçi çocuklarıydı. Futbola doğdukları ülkede başlayan bu isimler, milli tercihini anavatan Türkiye’den yana değil yeni vatanlarından yana kullanmışlardı. Son yıllarda Euro Türk futbolculara nazar değdi.
1990’ların başında sahneye çıkan Kubilay Türkyılmaz’la önemli bir sayfa açılıyordu. Bellinzona kulübünde futbola başlayan Türkyılmaz, 1988 yılında milli takım tercihini İsviçre’den yana kullandı. Bu tercihte Kubilay’ın İsviçre’yi ‘vatan’ olarak benimsemesi yanında, Türkiye’nin Bellinzona gibi sıradan bir kulüpte top koşturan başarılı bir Türk’ün olacağını bilmemesi de önemli rol oynadı. Kubilay Türkyılmaz’ın milli takıma seçilip başarılı olması, Murat ve Hakan Yakın kardeşlerin de tercihini İsviçre’den yana kullanmasında etkili oldu. Bu üç ismin en belirgin özelliği, Türkçeye uzak olmalarıydı. Öyle ki Yakın kardeşler, Türkiye’de top koştururken tercüman aracılıyla iletişim kurmuşlardı.
Avrupa ülkeleri yıllarca Türklere ‘Ülkemizde kazanıp Türkiye’ye yatırım yapıyorsunuz’ eleştirisini yöneltti. Avrupa’da küçük ve eski evlerde kiralık oturan Türkler, memleketlerine geniş ve lüks evler yaptırıyordu. Senenin 11 ayı zar zor geçinirken, izne gittiklerinde su gibi para harcıyorlardı. Konu futbol olunca aynı eleştiri geliyordu. ‘Biz çilesini çekip yetiştiriyoruz, Türkler meyvesini yiyor’ sitemi İsviçre için geçersiz oluyordu. Kubilay’la başlayıp Murat ve Hakan Yakın’la devam eden süreci Eren Derdiyok ve Gökhan İnler devam ettirdi. Bu isimlerin başarısı artı olarak Türklerin hanesine yazıldı. Türkler, yalnızlık ve yabancılık duygusundan biraz olsun bu futbolcular sayesinde uzaklaşmış oldu. Kubilay Türkyılmaz, İsviçre milli formasıyla en çok gol atan ikinci isim oldu. 62 milli maçta 34 gol atan Kubilay’ı geçen tek isim 84 milli maçta 42 gol atan Alexander Frei oldu. Eren Derdiyok ve Gökhan İnler’den sonra İsviçre formasını giyen Türk asıllı oyuncular çıkmadı.
Avrupa’da en fazla Türkün yaşadığı Almanya milli takımının kapısı sadece ’gurbetçilere’ değil, yabancı olan herkese kapalıydı. Almanların bu inadını Fransa’nın 1998’de Dünya Kupası’na uzanması kırdı. Fransa milli takımını oluşturan oyuncuların tamamına yakını göçmen kökenliydi. Irkçı Le Pen’in ifadesiyle ’Fransa milli marşını bilmeyenlerden’ oluşuyorlardı. Almanların kadrosunda görmek istediği ilk isim Yıldıray Baştürk oluyordu. Bayer Leverkusen formasıyla ortaya koyduğu futbolla dikkatleri üzerine çeken Yıldıray Baştürk, milli tercihini Türkiye’den yana kullanıyordu. Yıldıray’ın izinden giden Altıntop kardeşler Hamit ve Halil ile Nuri Şahin’de tercihlerinde Türkiye diyordu. Alman milli takım formasını giyen ilk Türk asıllı 2006’da Malik Fathi oluyordu. Sadece iki kez Almanlar adına sahaya çıkan Fathi için dönemin A Milli Takım teknik direktörü Fatih Terim, ’Türk olduğunu bilmiyorduk’ garip açıklamasını yapacaktı.
Fathi ile başlayan süreç Mesut Özil, Serdar Taşçı, İlkay Gündoğan ve Emre Can’ın Almanya milli takımını tercih etmesini sağlıyordu. Bu isimlere Kerim Demirbay’da eklendi. Ancak Kerem Demirbay istikrarlı bir şekilde formayı giyemedi. Elbette içlerinde en başarılı olan isim Mesut Özil’di. Dünya Kupası öncesi başlayan ‘Erdoğan’la fotoğraf çektirme’ krizi sonra milli takımı bırakan Mesut Özil, en başarılı Türk asıllı listesinin ilk sırasında yer alıyor.
Mesut Özil sonrası Emre Can ve İlkay Gündoğan, Alman milli formasını giymeye devam ediyor. Ancak her iki isim de takımın değişmezleri arasında yer bulamıyor. Mesut Özil sonrası, büyük bir boşluk olduğu net.
Euro Türklerin boy gösterdiği bir başka milli takım Avusturya oldu. Veli Kavlak, Yasin Pehlivan, Ekrem Dağ ve kaleci Ramazan Özcan milli tercihlerini Avusturya’dan yana kullandı. 2011’de Beşiktaş’a transfer olunca yakından tanıdığımız Veli Kavlak 31 kez Avusturya adına sahaya çıktı. Yine Gaziantepspor ve Beşiktaş formalarını giyen Ekrem Dağ da 10 kez Avusturya formasını giydi. Şu sıralar Gençlerbirliği formasını giyen Yasin Pehlivan’da Avusturya adına 17 maçta sahaya çıktı. Bayer Leverkusen formasını giyen kaleci Ramazan Özcan’da doğduğu ülkeyi tercih etti. Özcan, 10 kez Avusturya kalesini korudu. Yine Avusturya doğumlu Ümit Korkmaz’da 10 kez bu ülkenin formasını giydi. Bu isimlerden sonra Avusturya formasını giyen Türk asıllı oyuncu çıkmadı.
Attığı frikik golleriyle dikkat çeken Uğur Yıldırım, milli tercihini Hollanda’dan yana kullandı. Ancak Yıldırım sadece bir maçta forma şansı buldu. Uğur Yıldırım yanlış tercih yaptığını anlayacaktı ancak yapacak birşey yoktu. Türk milli takımı kapısı kurallar gereği kapanmıştı. Bir zamanlar Süper Lig’de adından söz ettiren Erkan Zengin, İsveç formasını tercih eden Euro Türk oldu. Zengin, 21 maçta 3 gole imza attı.
Bu isimlerin tamamına yakını mazide kaldı. Doğduğu ülkenin formasını giyen sadece Emre Can ve İlkay Gündoğan kaldı. Fenerbahçe’nin NEC Nijmegen’den transfer ettiği Ferdi Kadıoğlu, milli tercihini Hollanda’dan yana kullandı. 19 yaşındaki oyuncu Hollanda U21 formasını 4 maçta giydi. Euro Türk futbolcuların doğduğu ülke formasını giymesi Türklere olan bakışında değişmesini sağlıyordu. Maalesef bu trend son yıllarda tersine döndü.