Eski Türk Tarih Kurumu Başkanı ve MHP’li Yusuf Halaçoğlu, Sultan II. Abdülhamid döneminde saraya alınan içki miktarının yer aldığı tarihi belgeleri paylaştı.
Halaçoğlu, kendi YouTube kanalındaki programda II. Abdülhamid’le ilgili olarak şunları söyledi:
“Şu belge, Abdülhamid Han döneminde Yıldız Sarayı’nın içki sipariş listesidir. Ne istiyormuş? 24 şişe kına şarabı, 300 şişe Bordo şarabı, 2 ambar Viyana birası, 24 şişe Porto şarabı. Anlatabildim mi? Osmanlı düşmanı falan değilim. Tam tersi; Tarihçi, tarihi olayları tam olarak anlatmak mecburiyetindedir.”
Hep geçmiş üzerinden biribirimizi dövüyoruz. Bugünkü saraya neler giriyor, milletin serveti kimler tarafından sıfırlanıyor, çıkıp anlatsanıza. Sizden akademisyen, eğitimci, siyasetçi, iş insanı, hatta sanatçı da olur ama “adam” olmaz.
Bu haberi sirf enteresan diye buraya yerlestirmis olamayiz, bu site her halinden belli oldugu sekilde muhalif icerikler üreten bi site sonucta. Su durumda bu haberle amaclanan nedir? Yere göge sigdiramadiginiz Abdülhamit ickiciydi mi demek istiyoruz? Eger böyleyse bu sitenin amaci Sözcüye koltuk degnekligi yapmak mi?
Yok eger muhatap bu sitenin müdavimleri ise amac su mu oluyor? Bunlarin Atatürkün yerine koymak istedikleri tarihi sahsiyet var ya hani, ickicinin tekiymis, o da Islamciydi, hatta Panislamciydi, bunlar iste böyle. Mesaj bu mu?
Simdi soruyorum: Eger Abdülhamit bu ickileri yabanci diplomatlar icin getirtmisse, kendisi icmiyorsa, bunun vebaliyle napacaksiniz? Yok kendisi bizzat icmek icin almissa, bundan bana ne? Olabilir, icmis de olabilir, bu tür haberlerle benim inanc dünyami sarsamazsin, inancim icin cok önemliyse ben kendime her bakimdan örnek alacagim birilerini yine bulurum.
Diyelim Abdülhamid benim inanc dünyami sekillendiren kahramanlardan biri. O tasi ordan alsaniz benim inancim iyice sarsilacak, deist, ateist olacagim. Cok mu iyi oldu simdi?
Kurdun bogazini isirdigi kuzu kendini kurdun önüne atarmis. Aynen böylesiniz. Neyi niye yaptiginizi bile bilmiyorsunuz. Travmanin böylesi hic hayra alamet degil
“Ölülerinizin iyiliklerini, güzelliklerini anın ve kötülüklerini sarfı nazar edin.” (Tirmizi, Sünen, Cenaiz, 33, II/215; Ebu Davud, Sünen, Edeb, 49, IV /275.)
“Bir arkadaşınız öldüğü zaman onu bırakın, onu gıybet edip ayıplamayın.” buyurmuştur.(Ebu Davud, Sünen, Edeb, 49, IV /275)
Efendimizin bu iki hadisine göre ölüde görülen iyi ameller söylenebilirse de kötü halleri söylemek caiz değildir.