Eski AİHM yargıcı Rıza Türmen, sansür yasasının en çok tartışma yaratan 29. Maddesi’ni değerlendirdi. Anka’ya konuşan Türmen, söz konusu kanunla herkesin tutuklanabileceğini hatırlattı. “İktidarın hakikat dışı söylemlerine itiraz edilmesini önlemek için yazılmış bir madde.” diyen Rıza Türmen, “Herkes içeri girebilir bu kanunla. Ve İnfaz Kanunu’nda yapılacak değişiklikle birlikte. Yaptığınız, söylediğiniz her şey bir suç teşkil edebilir. ” dedi.
Rıza Türmen’in konuyla ilgili açıklamaları şöyle:
- Çünkü Türkiye bugün hakikat ötesi söylemlerle yönetiliyor. Bu kanuna baktığımız zaman, o kadar büyük belirsizlikler var ki. Yani mesela ‘aleni’ ne demek? Bir retweet yaptığınız zaman ya da bir e-mail attığınız zaman o aleni midir? Buna kim karar verecek?
- Bir suç oluşturuluyor burada. Yeni bir suç oluşturuluyor. Suçun oluşup oluşmadığına kim karar verecek? Bir yığın böyle belirsizlikler var. İktidarın en ufak bir söylemine, TÜİK’in enflasyon rakamlarının yanlış olduğunu söylemek, pekala bu kanuna aykırı davranmak, bir suç teşkil ediyor.
- Mesela bir protesto yürüyüşü yapmak, bu bir tehlike oluşturmasa bile kamu düzeni bakımından ‘tepki oluşturma saikiyle yapıldı’ diye suç teşkil edebilecek.
- Tabii bunu bir de İnfaz Kanunu’nda yapılacak değişiklikle birlikte okumak lazım. Bu İnfaz Kanunu’nda getirilecek değişiklikle artık cezası iki yıldan aşağı olan suçların ertelenmesi kaldırılacak. Yani Adalet Bakanı’nın dediği gibi bir gün hapis cezası bile çektirilecek. Orada kalacaksınız. Bu kanun da o İnfaz Kanunu’nda yapılacak değişiklik kapsamına girecek şimdi. Çıkarılan yasa, 29. madde. Bunun ikisini bir görmek lazım.
- Türkiye’de seçime giderken oluyor bunlar bir de. Unutmamak lazım, seçime giden yolda yapılan bir şeydir. Onun için büsbütün vahimdir. Bunun ne kadar, nasıl uygulanacağını göreceğiz tabii. Ama amaç burada insanlara gözdağı vermek tabii, bir caydırıcı etki yaratmak.
- Çünkü, burada ne yapacak şimdi? Herkes içeri girebilir bu kanunla. Ve İnfaz Kanunu’nda yapılacak değişiklikle birlikte. Yaptığınız, söylediğiniz her şey bir suç teşkil edebilir. Bunu böyle uygulayınca ki böyle uygulanılacağını düşündürecek bir yığın sebep var. Böyle uygulandığında tabii topluma büyük bir gözdağı verilmiş olacak.
- Basın bakımından da tabii çok büyük caydırıcı bir etki yaratacak. Yani insanlar haber yapmaktan korkacaklar. İnsanlar bir bilgi alıp yayınlamaktan korkacaklar. Bu, seçime giderken halkın elinden bilgilendirilme hakkını elinden alan bir kanun.
- Sadece, ifade özgürlüğünü ortadan kaldıran bir kanun değil aynı zamanda bunun bir parçası olan halkın bilgilendirilme hakkını elinden alıyor. Seçimde tabii halk ancak bildiği kadarıyla değerlendirebilir. Yani, karanlıkta bir seçime gidilecek. Bilmediğini değerlendiremezsin. Bildiğin kadarıyla değerlendirebilirsin.
- Burada en önemli şey tabii bu kanun aslında otoriter bir rejimin resmi belgesidir. Rejimin ne olduğunu gösteren resmi bir belgedir. Çünkü ifade özgürlüğü, demokrasiyle çok yakından ilgilidir. İfade özgürlüğünü kaldırırsanız, o rejim demokrasi olmaktan çıkar. Bu işte bunun resmi belgesi olmuştur.
- Buna mutlaka bir toplumsal tepki göstermek lazım, toplumsal bir itiraz sesi yükseltmek lazım. Sadece muhalefet partilerinin sesi yeterli değildir. Buna çok geniş kitleler, halkın bir tepki göstermesi lazım. Bence bu çok önemli.