AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici’yi ziyaret etti. Yaklaşık 1 saat süren görüşmenin ardından Erdoğan, açıklama yapmadan ayrıldı. Kameraların karşısına geçen Mustafa Destici ise milleti ‘kaosla’ tehdit etti. Millet İttifakı’nın kazanması durumunda ‘kaos’ çıkacağını savunan Destici, “Ben şahsen açık ve net olarak söylüyorum; yani karşı ittifakın ihtimali çok a düşük olsa da, HDP’yle birlikte kazanacağı bir seçimin Türkiye’yi bir kaosa, daha da ilerisine götürebileceği endişesi taşıyorum. Açıkça söylüyorum. (14 Mayıs) Normal bir seçimmiş gibi davranamayız.” dedi.
BBP lideri Mustafa Destici, Tayyip Erdoğan’ın ziyareti sonrası kameraların karşısına geçti. Seçime kendi listeleriyle gidip gitmeyecekleriyle ilgili bir soru üzerine, “Şu anda 4 siyasi partimiz de kendi listelerini hazırlıyorlar ya da hazırladılar. Şu anda da şu andaki durum bizim de ki dün yeniden Refah Partisi açıkladı, akşam Devlet Bahçeli açıkladı. Onlar da kendi logolarıyla girecekler. Tabi son durum bu.” dedi.
Mustafa Destici, konuşmasının devamında sözü 14 Mayıs seçimlerine getirdi ve milleti ‘kaos’la tehdit etti. Şunları söyledi:
(Cümlelerdeki anlam bozuklukları Mustafa Destici’ye aittir)
- Elbette ki biz BBP olarak söylüyorum; bizim arkadaşlar önceliğimiz belli. Biz devletin varlığını, ülkenin bütünlüğünü önceliyoruz. Biz Doğu Türkistan’dan Filistin’e bütün Türk ve İslam coğrafyasını önemsiyoruz. Ve bizim şu anda Cumhur İttifakı’mızın ana gayesi de budur.
- Özellikle savunma sanayiinde atılan adımlar, TOGG başta olmak üzere atılan adımlar, terörle mücadele… Bunlarla ilgili müthiş bir yol alındı. Ben şahsen açık ve net olarak söylüyorum; yani karşı ittifakın ihtimali çok da düşük olsa, HDP’yle birlikte PKK’nın siyasi şubesiyle birlikte kazanacağı bir seçimin Türkye’yi bir kaosa, daha da ilerisine götürebileceği endişesi taşıyorum.
- Açıkça söylüyorum. Çünkü PKK’nın sözcüleri öyle hadsizleştiki son dönemlerde; sanki bir siyasi parti genel başkanı ya da temsilcisi gibi açıklamalar yapıyorlar. Seçimden yana tavırlarını koyuyorlar. Ve açık ve net olarak Millet İttifakı’nın, Altılı Masa’nın adayı ki o masaya yedili masa demek daha doğru olacaktır çünkü HDP artık fiili olarak masada yer almasa da fiili olarak yer almıştır, cumhurbaşkanı adayı çıkarmayarak Altılı Masa’nın adayını destekleme kararı almıştır. Çok açık ve nettir.
- Dolayısıyla da şu olacaktır bak açık ve net söylüyorum; çıksınlar olmayacak desinler. Ola ki bir Millet İttifakı-HDP işbirliğiyle kazanılmış bir seçim sonrası Suriye’ye yönelik harekatlar duracağı gibi, oradaki askeri varlığımız geri çekilecek, kazanımlarımız kaybedilecek ve orada ABD niye Cumhur İttifakı’nın devamını değil de Millet İttifakı’nın kazanmasını istemektedir. Çünkü başkası olacağına Güneyimizde PYD olsun diyen bir Kılıçdaroğlu’nu cumhurbaşkanı olarak görmek istemektedir.
- Kayyımların atandığı belediyeleri tekrar PKK-HDP belediye başkanları atayacağını söylemektedir. O belediye başkanları durup dururken alınmamıştır. Anayasaya ve yasalara göre alınmıtır. Hal böyleyken, bütün bunlar ortadayken biz bunlar yokmuş gibi davranamayız. Normal bir seçimmiş gibi davranamayız.
