YORUM | M. AHMET KARABAY
Cumhur İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı Tayyip Erdoğan, benzemez isim ve yapıları etrafında toplayarak yeniden koltuğuna seçilmek için akıl almaz yöntemlere başvuruyor. Sanılanın aksine bu kez hedefi her zamankinden dana büyük. Yüzde 60 dolayında bir oyla seçilmek istiyor. Halkaya son dahil olan Sinan Oğan, Erdoğan’ın bu hedefine ne kadar hizmet eder dersiniz?
Erdoğan’ı bulunulan şartları kendi çıkarları için kullanan “oportünist” kelimesiyle tanımlamak yetersiz olur. Onun İtalyan düşünür Niccolò Machiavelli’nin “Prens” isimli eserinde ortaya koyduğu prensipleri çağımızda en iyi uygulayan isim olduğuna bir iki kez yazılarımda yer vermiştim.
“Erdoğan’ın Makyavelistliği, dindarlığı ve insanlığından önce gelir” ifadesini kullanmıştım. Erdoğan, medya tekeline ve devletin bütün imkanlarının kullanılmasına rağmen 14 Mayıs 2023 seçimlerinin başa baş bir mücadele ile sonuçlanacağını ilk günden bu yana biliyordu.
Bu seçimleri, hem “diktatör” diye anıldığı Batı’ya karşı “Bizde demokrasi var, ancak ikinci turda seçilebildim” denilmesini sağlamak hem de Türkiye tarihinde en çok oyu alarak seçilen cumhurbaşkanı olmak için bir fırsat olarak görüyor.
SİNAN OĞAN’IN KATKISI OLMAZ, HESAP İÇİN GEREKLİ
Tayyip Erdoğan, ikinci turda yüzde 60 dolayında oy almak istiyor. Birinin yüzde 49,52’yi yakalayan Erdoğan, her şeyin kotarıldığı yer olan Yüksek Seçim Kurulu’nda işi tamamlayamazdı demek için Türkiye’de yaşamıyor olması gerekir.
Dağılan Ata İttifakı’nın adayı Sinan Oğan, ikinci turda Tayyip Erdoğan’ı destekleyeceğini açıkladı.
Oğan’ın kararını açıklamasının ardından hemen her kesimden benzeri yorumların yapıldığını görüyorum. Sinan Oğan’ın kişisel oyu olmadığı, Erdoğan’a da Kılıçdaroğlu’na da oy vermek istemeyen kesimin üçüncü alternatif olarak tercih ettikleri bir isim olduğu belirtiliyor.
Bu yerinde bir tespit. Ancak eksik. Zafer Partisi lideri Ümit Özdağ, yola çıkarken Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın aday gösterilmesini istemiş, bunun karşılık bulmayacağını anladıktan sonra da Ata İttifakı’nın öncülüğünü yapmıştı.
Başta cumhurbaşkanı adayı olarak Memleket Partisi lideri Muharrem İnce’nin aday olması için çaba harcamış, ancak 6 Mart 2023’de Muharrem İnce’nin ittifaktan ayrılmasıyla bu girişim sonuçsuz kalmıştı.
Futbol diliyle söylemek gerekirse Ümit Özdağ, bunun üzerine “yedek kulübesinden” Sinan Oğan’ı çıkarıp sahaya sürmüştü. Ata İttifakı’nın adayının yüksek oy alması için en çok fedakarlığı adayın kendisi değil, Ümit Özdağ yaptı.
SİNAN OĞAN’IN BİLİNMEYEN YÜZÜ
Sinan Oğan’ın, Erdoğan’ı desteklemesine şaşıranlara şaşırıyorum. Ümit Özdağ’ı bilmiyorum ama Oğan, başından itibaren birinci turda sonuç alınmaması ve işin ikinci tura bırakılıp orada fark yaratılması üzerine kurgulanmış bir figürdü.
Kendisi Azeri bir ailenin çocuğu olarak doğup üniversite tahsilini Türkiye’de yaptıktan sonra hayatının önemli bir bölümünü Azerbaycan’da geçirdi. Yüksek lisans ve doktora çalışmalarını bu ülkede tamamladı, Azerbaycan devlet üniversitesinde öğretim üyeliği yaptı. Daha sonra Türkiye adına bu ülkede görevlerde bulundu.
Azerbaycan’da olduğu sırada Aliyev ailesiyle yakın ilişkiler kurdu. Oğan’ın pek az bilinen yönü ise Rusya ile kurduğu ilişkiler. 2004 yılında Rusya lideri Vladimir Putin öncülüğünde Davos benzeri bir platform kuruldu.
Putin’in başkanlık ettiği Valdai Forumu’nda Sinan Oğan.
Rus TV kanalının 2020 tarihli yayınından. pic.twitter.com/XIkBWpLiRw— Seher Sultan (@sehersultan1912) May 22, 2023
Moskova merkezli olan Valdai Club, Rus propagandasının bir parçası olarak oluşturuldu. Kurulduğu yılki toplantıya Putin katıldı. Batı’da sempati toplamak, Rus ve Batılı entelektüeller arasında bir ağ oluşturmak amacıyla faaliyet gösteren Valdai Club, Kremlin’in dış politika hedeflerine hizmet eden bir “soft power” olarak tanınıyor.
Sinan Oğan, bu kulübün temel taşlarından biri olarak resmi internet sitesinde yer alıyor. İyi derecede Rusça bilen Oğan, Kremlin’in yumuşak gücünün bir parçası durumunda.
ERDOĞAN’A BUGÜNE KADAR DEMEDİĞİNİ BIRAKMADI
Oğan’ın, aktif siyasete atıldığından bu yana Tayyip Erdoğan’a söylemediği söz kalmadı.
“Tekeden süt sağılmaz, Siyasal İslamcıdan da Türkçü olmaz, milliyetçi olmaz, olamaz.”
“KaçAK Saray’da bin küsür oda var. Oldu olacak Türbeyi getirip bu odalardan birine koysalardı.”
“Türkiye’de makul şüpheli olarak, hırsız dendiğinde ‘hırsız=Kaçak Saray=AKP=Erdoğan=Bakanlar’ akla geliyor.”
Erdoğan’a makul sınırları aşarak eleştiri yöneltenleri gördükçe hep aklıma aynı siyasi figürler geliyor. Erdoğan, bunları önce kişiliksizleştirip sonra koleksiyonuna katıyor.
Süleyman Soylu,
Numan Kurtulmuş,
Tuğrul Türkeş,
Devlet Bahçeli,
Savcı Sayan,
Metin Feyzioğlu,
Mehmet Ali Çelebi,
Hulki Cevizoğlu,
Önder Aksakal,
ve Sinan Oğan.
Adamın birini cumhurbaşkanına hakaretten mahkemeye çıkarırlar. Hakim, “Cumhurbaşkanına niçin hakaret ettin?” diye sorduğunda sanık şöyle der:
– Hakim Bey. Süleyman Soylu hakaret etti bakan oldu, Numan Kurtulmuş hakaretler yağdırdı Erdoğan’ın yardımcısı oldu, Bahçeli hakaret etti ittifak ortağı oldu, Metin Feyzioğlu saydırdı büyükelçi oldu. Benim de kendime göre kariyer planlarım var.
Anlaşılan Oğan, fıkradakine benzer bir kariyer planı yapıp uygulamaya koymuş.
OĞAN’IN BAHÇELİ’YE SORMAK İSTEDİĞİ SORU VARDI
Son dönemde önemli gazetecilik örnekleri sergileyen Bahar Feyzan’ın, Sinan Oğan’a sorduğu bir soru ve onun verdiği cevap, içine düşülen acınası durumu gayet iyi şekilde gözler önüne seriyor.
🤷♀️ pic.twitter.com/gHmcX8hma7
— Bahar Feyzan (@baharfeyzan) May 22, 2023
Oğan, bundan sonra domuz bağı cinayetleriyle hafızalara yer eden Hizbullahçıların uzantısı, Türk isminden rahatsızlık duyan Hüda Par ve milliyetçiliği ayaklar altına alanlarla beraber.
Adaylığı sırasında Oğan’a destek kampanyaları düzenleyen Ülkü Ocakları’nın eski Genel Başkanı Atilla Kaya, hayal kırıklığını gizlemedi.
“Ben, ‘cehennemin kapılarını kapayasın’ diye imza vermiştim; ‘cehenneme odun taşıyasın’ diye değil!”
Cumhurbaşkanı adayı olması için en çok çaba gösterenlerden biri olan Yusuf Halaçoğlu, Oğan’ın Erdoğan’a destek açıklamasından sonra “Her halde Azerbaycan’dan talimat geldi” twiti attı. Türk Tarih Kurumu Başkanlığı ve sonrasında MHP Genel Başkan Yardımcılığı yapan Halaçoğlu, Aliyev hatırlatması konusunda yalnız değildi.
Gazeteci Yavuz Selim Demirağ, seçimden dört gün önce Halk TV’de, İlham Aliyev’in Oğan’a “Erdoğan’la birlikte hareket etmesi” ricasında bulunduğunu söylemişti.
Türkiye Cumhuriyeti’nin yolculuğunda “dış güçler” her zaman vardı. Dünküleri bilmek gerek elbette. Ama asıl bilinmesi gereken bugünküler. Rusya, İngiltere, Azerbaycan, Katar, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri…
Bu dış güçlerin hepsi ittifak halinde tek bir isim için çalışıyor: Tayyip Erdoğan.
Yazı çok uzadı farkındayım. Ama bir notumu daha paylaşmadan geçemeyeceğim. Kürt siyasetçi Selahattin Demirtaş hapiste, partisi HDP’nin idamına hükmetmek için Anayasa Mahkemesi gün sayıyor, halkın seçtiği belediye başkanlarının yerinde kayyumlar oturuyor.
HDP’nin yerine kurulan Yeşil Sol Parti, Beştepe Sarayı’ndan gelen her türlü pazarlık teklifini elinin tersiyle itiyor. Demirtaş pazarlığa evet dese neler olabileceğini bütün kamuoyu biliyor.
Soru şu:
Kendini milliyetçi olarak satan Sinan Oğan ve benzerlerine mi güvenirsiniz, dört duvar arasındaki Demirtaş’a mı?
Artık kime güveneceğimi ben de bilmiyorum? Ama kimlere güven olmayacağına eminim; Sinan Oğan o kişilerden biri.
Sinan Oğan’ın desteği, seçim sonuçlarında çıkacak oranı açıklamak için bir gerekli. Erdoğan’ın mantıklı bir izaha ihtiyacı var, Oğan’ın desteğine değil. Oyların nereye gideceğini bir önemi yok.
Şenkal Atasagun ?