Boğaziçi Üniversitesi’nde ‘işgalin ve katliamın lokumu olmaz’ yazılı pankart nedeniyle gözaltına alınan 15 öğrenciden 9’su tutuklandı, 6’sı adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın konuyla bizzat ilgilenmesinden sonra Boğaziçi Üniversitesi’nde “İşgalin ve katliamın lokumu olmaz” yazılı pankart nedeniyle çok satıda öğrencinin evine baskın düzenlenmiş, üniversiteliler gözaltına alınmıştı. Erdoğan öğrenciler için “okuma hakkı vermeyeceğiz” demişti
Gözaltına alınan 15 öğrenci, emniyetteki sorgularının ardından Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı’na sevk edildi.
Savcılık, öğrenciler için “terör örgütü propagandası” yapma suçlamasıyla tutuklama isteminde bulundu. 2 ayrı mahkemeye çıkan öğrencilerden 9’su tutuklandı, 6 adli kontrolle serbest bırakıldı.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan da öğrencileri hedef almış “İstanbul’da bir üniversitede, adını söylemeyeyim zaten anlarsınız. Çıktılar orada imanlı, milli, yerli gençlik Afrin’le ilgili lokum dağıtıyor. Bu gençlik orada lokum dağıtırken o komünist, vatan haini gençler onların bu masalarını dağıtmaya yelteniyorlar. Bunlar terörist gençler. Bu terörist gençlerle her türlü çalışmayı yapıyoruz, onu söyleyeyim. Onların eşkallerini belirlemek suretiyle bu üniversitede okuma hakkını vermeyeceğiz. Üniversite terörist gençlik yetiştirmez” ifadelerini kullanmıştı.
“Diktatör olsaydı diktatör diyemezdiniz” diyen saf kardeşlerime: Ya insanlar Türkiye’den binlerce km uzaktayken bile, belki birkaç yüz insanın okuyacağı bir yazıya belki birkaç insanın okuyacağı yorum yazarken bile “acaba Türkiye’deki yakınlarıma bir zarar gelir mi!?” endişesi taşıyorsa, bunun anlamı diktatör korkusudur…
Türkiye’de çok tanınmasa da çevresinde sayılan ve sevilen bir siyaset profesöru, daha AKP kurulmadan önce, Doğu meselemizle ilgili: “bir insan hain olabilir; birkaç insan da hain olabilir ama onbinlerce insanın hainliğinden bahsediliyorsa o değerlendirmede bir problem var demektir” diyordu. Başörtülü kızlarımızın üniversitelerden uzaklaştırılmasıyla ilgili olarak da: “nasıl bir zihniyettir ki, “bu kafayla okumak olmaz” deyip üniversiteden uzaklaştırıyosun. Üniversite aydın insanların yetiştirildiği bir yerse, başörtülüleri uzaklaştırmak değil, daha çok gelmelerini sağlamak lazım” diyordu. Bu haber bana bunları hatırlattı. Bir zalimin ardınca giden zalimler ve zalimeler, zulme omuz verenler; farkında değil misiniz ki, elinde silah yerine kalem tutanları üniversiteden uzaklaştırmakla, onları aydınlık yarınlara değil de karanlıklara itiyorsunuz?