Ana Sayfa HABER Erdoğan’ın sır görüşmeleri; Gül cephesinde kıpırdanma var!

Erdoğan’ın sır görüşmeleri; Gül cephesinde kıpırdanma var!

NECİP F. BAHADIR | YORUM

Tayyip Erdoğan’ın esrarengiz iki görüşmesine ‘siyasi anlam’ yüklemek gerekir mi? Evet. Kişisel veya insani sebepleri olamaz mı? Belki. Hangi iki görüşmeyi kastettiğimi anlamışsınızdır. Önce ikincisinden başlayacağım. Herkese “Ne oluyoruz!” dedirten Saray’daki sürpriz ötesi Meral Akşener görüşmesinden…

Fotoğrafı dışında her şeyi sır…

Meral Akşener iki ay önce “Siyasetin s’si ile bile igilenmeyeceğim!” diyerek Ankara’dan ayrıldı ve kayıplara karıştı. Medyadan uzak durdu; ta ki hafta içindeki cenazelere kadar. Her iki cenazede de ‘sarı saçlarıyla’ arz-ı endam etti. Saç değişikliği siyasetten uzak yeni bir hayatın göstergesi miydi? Yeni yaşamlar böyle, ‘küçük değişimlerle’ başlar. Derken, bomba gibi, bir ‘randevu haberi’ düştü siyasetin gündemine.

Haberi Saray’ın iletişim sorumlusu Fahrettin Altun sosyal medya hesabından duyurdu. Akşener, Erdoğan’la Saray’da görüşecekti. Tabii komplo teorileri havada uçuştu. Senaryo üstüne senaryo yazıldı. Görüşmenin ardından hiçbir açıklama yapılmadı. Randevu talebi kimden geldi? Görüşmenin içeriği neydi? Buluşma neden İstanbul’da değil de Saray’da gerçekleşti? Soru çok! Cevap yerine iddialar ve siyasi senaryolar var.

Aslında liderler arası görüşme son derece doğal. Memleket meselelerini konuşmak için bir araya gelebilecekleri gibi insani nedenlerle de görüşebilirler. Türk siyasetinde lider buluşmaları nadirattan olduğu için her randevu yığınla soru işareti doğurur. Hele, bir de tatmin edici açıklama yapılmaz kamuoyu aydınlatılmazsa ortalık komplo teorilerinden geçilmez. Son örneğimizde olduğu gibi.

Oğlu için ‘makam’ dilenmesi mümkün mü?

Erdoğan – Akşener görüşmesi her türlü ‘olağanüstü anlam’ yüklemeye müsait ve elverişli. O kadar ki akla ziyan ‘komplo teorileri’ bile ‘acaba doğru mu’ diye zihinleri meşgul etmekte. Ben de iki gündür randevunun daha çok siyasi anlamı üzerine düşünüyor, tarafların ‘oyun planları’ üzerine kafa yoruyorum. Yorumlar ağırlıklı olarak Akşener cephesinden…

Somut gerekçelerinden biri; Oğlu Fatih için Paris büyükelçiliği talebi… Çok basit bir neden ama iddia ne yalanlandı ne de teyit edildi. Bir siyasi liderin oğlu için kalkıp Saray’a gitmesi ve makam dilenmesi mümkün mü? Akşener gibi bir siyasetçi bu duruma düşer mi? Ayrıca bunun için Saray’a gitmeye gerek var mı? Pekala cenaze töreninde Erdoğan’a talebini iletebilir, not olarak eline verebilirdi. ‘Olmaz’ demiyorum ama sadece bir ‘makam talebi’ bana ikna edici gelmiyor.

Diğer iddia yeni anayasa çalışmalarında misyon üstlenmesi; Akşener nasıl bir görev alabilir ki? Çalışmaları koordine eden Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş var. Ona yardımcılık mı yapacak? Bir arabulucu gibi partiler arası görüşmelere mi çıkacak? Onca yaşanmışlıklardan sonra Akşener’e kim yüz verir? MHP kapıyı bile açmaz. Bahçeli’nin elini sıkamaz. Bir anayasa metni mi hazırlayacak? Onu aşar! Kanaatimce ‘yeni anayasa’ görüşmenin nedeni olamaz.

Siyasette ‘arabulucu’ mu olacak?

Amerika gibi ülkelerde örneklerine sık rastlanan siyaset üstü ‘arabulucuk veya uluslararası görev’ olabilir mi? Mükmün. Öyle bir arayış da yok ki… Akşener’e misyon icat edilmek istenirse neden olmasın. Kitaba uysa da uymasa da bir yolu bulunabilir. AKP’nin son dönemi böylesi acayiplerine son derece müsait. Türk dünyası üzerine bir misyon mesela… Eğer bir mantık aranacaksa bu daha mantıklı.

Yeni anayasa oylamalarında İYİ Parti’den milletvekili ayartmak olamaz mı? Akşener herhalde 20’nin üzerinde milletvekilini anayasaya oy vermeye ikna edebilir. Ama daha ortada fol yok yumurta yok. Bu niyetle yapılacak görüşme için vakit çok erken daha. Belki zemin yoklama… Akşener kurucusu olduğu İYİ Parti’nin tabutuna son çiviyi çakar mı? Zira, bir başka parti veya Erdoğan için partinin içine elini sokmanın başka anlamı ve sonucu olmaz.

Ya görüşme talebi Erdoğan’dan geldi ise? Yorumlar ve senaryolar hep Akşener odaklı. Ben bakış açısını değiştirme taraftarıyım. Görüşmenin Erdoğan’ı mutlu ettiği muhakkak. İletişim başkanı haberi sevindirik bir üslupla duyurdu. Erdoğan’ın hamlesi niye olmasın? Peki niyeti ve hedefi neydi? 31 Mart’tan sonra sandık bozguna karşı yeni arayışlar içinde olduğunu bilmeyen yok. Özgür Özel’e yanaşması gibi.

Denize düşen Erdoğan, Akşener’e mi sarılıyor!

Pek gerçekçi olmasa da, ‘Akşener fotoğrafına’ Erdoğan’ın ‘hala güç bende’ anlamı ve mesajı yüklediğini tahmin etmek zor değil. Siyasetin tükenmiş, seçmenden tokadı yemiş Akşener’in Erdoğan’a ne desteği ve katkısı olabilir ki… Gündemi birkaç gün meşgul etmenin dışında tabii. Erdoğan, ortağı Bahçeli ile ‘güvercin kavgası’ içinde. ‘MHP’ye çalım’ niye olmasın. Özel görüşmesinden bile huylanan Bahçeli, Akşener buluşmasından rahatsız olmaz mı? Hem de nasıl…

Mayıs seçimlerinin ikinci turunda Erdoğan’ın Sinan Oğan’la yaptığı işbirliği MHP’nin fena halde canını sıkmıştı. Bahçeli’nin kafasında kim bilir Akşener görüşmesi üzerine ne tür senaryolar, teoriler dönüp duruyordur. Pekala Erdoğan, milliyetçi siyaset üzerine Akşener’le bir ‘oyun planı’ kuruyor olabilir. Sonuç vermez elbette. Ama unutmamak lazım ki denize düşen boğulmamak için her yolu dener. 31 Mart sonrası Erdoğan’ın yaptıklarında bir mantık ve tutarlılık aramak beyhude. Bu da onlardan biri. Kaderine doğru hızla ilerleyen Erdoğan’ı Akşener’in kurtarabilmesi mümkün mü? 

Görüşmeye belki de bu kadar ‘siyasi anlam’ yüklemek doğru değil. Ama serde tarihe not düşmek gibi bir kaygı varsa, iş değişir. Bu yazının niçin yazıldığını sanıyorsunuz. Hem dikkat çekmek, hem de tarihe olan borcu eda etmek… O yüzden görmezden gelemedim.

Abdullah Gül cephesinde kıpırdanma var!

Diğer esrarengiz görüşme mi? Erdoğan’ın İstanbul’da Abdullah Gül’le buluşması… Yine hiçbir açıklama yok. İddia ne doğrulandı ne de yalanlandı. Ben hiç şaşırmadım. ‘Bekliyordum’ desem yeridir. Niye mi? Abdullah Gül cephesinde Erdoğan’ın canını sıkacak bir kıpırdarma var. Ayrı bir yazı konusu da… Kafamda hala demlenmekte. Bazı ek kulisler bekliyorum. Gül’ün koruma ve araç sayısı da sürpriz değil. Hep o kıpırdarmaya verilen cevaplar. Hemen her yazıda Erdoğan sonrasının arayışlarına vurgu yapıyorum. Havaya bakılırsa ‘Gül senaryosu’ ete kemiğe bürünmek üzere.

Gördüğünüz gibi yazarınız uzaklardan da izlese Ankara siyasetindeki her esintiyi hatta kıpırdayan her yaprağı dikkatlerinize sunuyor. Emin olun siyaset ‘büyük sürprizlere’ gebe. Onun için böyle esrarengiz görüşmelere binlerce km uzakta da olsam nasıl kayıtsız kalabilirim ki…

1 YORUM

  1. Cool kul
    Ķeşke yazdığınız yazıyı birisi redakte etse; hiç olmazsa Microsoft Word' kontrol ettireydiniz yazım hataları için...