HABER-YORUM | ERMAN YALAZ
Seçimlere 20 gün kaldı. Üç hafta yani. Yerel seçimlerle büyükşehir, il, ilçelerde başkanlar, meclis üyeleri, muhtarlar yeniden seçilecek.
Lakin ülkenin tepesinde karabulutlar estiren başmuhtar, seçimin büyüğü küçüğü ayırmadan çalışıyor. O miting senin, bu miting benim koşturuyor. Her belediyenin başkanı o. Gücünün yetmediği yerde, kayyımlar, hakimler, yetmedi çeteler devreye giriyor.
AKP’deki manzaraya bir bakın Allah aşkına… 17-25 Aralık sürecinden sonra anayasa, kanun, hukuk, demokrasi tanımaz Erdoğan ve ekibinin talan etmediği siyasi alan kaldı mı? Ya da iğfal etmediği devlet makamı.
Kadir Topbaş gitti, Mevlüt Uysal atandı. Melih Gökçek gitti, Mustafa Tuna geldi. Balıkesir Belediye Başkanı Ahmet Edip Uğur, bir dönem AKP genel başkan yardımcısıydı, kurmay kadrodaydı. Başkanlıktan alınmasına direnince ailesiyle tehdit edildiği ve istifa etmek zorunda kaldığı yansıdı basına. Ağlayarak başkanlığı bıraktı. Bursa Belediye Başkanı Recep Altepe, ‘hazırlıksız yakalandım’ diyebildi. Düzce Belediye Başkanı Mehmet Keleş, Niğde Belediye Başkanı Faruk Akdoğan görevinden ayrılmak zorunda kaldı. Erdoğan böyle istemişti.
Dün ses çıkarmamışlardı olup bitene. ‘Ahmet Davutoğlu’nu Başbakanlık’tan indiren irade’ böyle istiyordu. AKP’nin seçilmişlerine kayyım atadı, istemediğini saf dışına attı. Topbaş, 4 milyon, Gökçek, 1.4 milyon, Altepe 852 bin, Uğur 307 bin oy almış 2014 yerel seçimlerinde. Davutoğlu, 1 Kasım 2015 seçimlerinde 23 milyon 673 bin kişinin oyu ile seçilmişti. AKP genel başkanıydı, başbakandı. Bir Pelikan dosyasıyla işini bitirdi.
Kürt siyasetinin tulum çıkardığı Doğu ve Güneydoğu’daki müdahale daha sert ve acımasızdı. 11 Eylül 2016’da düğmeye bastı. Önce 28 belediyeye kayyım atandı. Ardından neredeyse tamamına. Milletvekilleri, genel başkanlar hapsedildi. Şimdi 80 küsür HDP’li belediyeyi valiler ve kaymakamlar eliyle yönetiyor Erdoğan. HDP’li belediyelerin oyu 4 milyonun üzerinde… Genel başkan Selahattin Demirtaş aylardır hücrede, milletvekilleri, belediye başkanları, üyeler, encümenler, muhtarlar; hepsi mahpusta…
Biz yerel seçime gidiyoruz. Üç gündür Erdoğan yine kükrüyor. Önce Meral Akşener’e çattı. Elazığ mitinginde, “Birileri şu an cezaevinde süre dolduruyor. Aynı yola sen de düşebilirsin” diye tehdit etti. Akşener, yeni partisiyle 4.9 milyon oy almış. Tartışmanın tozu yatışmadan, bugün Ankara’da -Erdoğan’ın AKP’li kayyım atayarak zaten kaybettiği kalesinde- açık ara yüzde 10 fark attığı her ankete yansıyan Mansur Yavaş hedefte. Perdede Erdoğan yok sözde. Ama bir dava açılmış. Ankara Batı 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi jet hızıyla iddianameyi kabul etmiş.
Olay bildiğiniz gibi değil. Tam skandal. Mansur Yavaş’ı dolandıran bir kişi var. Adı Necmettin Kesgin. GATA’dan (Haydarpasa) raporu var, ‘zihinsel ve ruhsal bozuklugu sahip’… Sahte çek ve şantaj suçundan 6 yıl 6 ay ceza almış. Suçu Mansur Yavaş’a karşı işlemiş. Ceza da almış. Lakin, şimdi ‘Mansur Başkan’ seslerini duyunca şikayeti gelmiş. Şikayet etmiş onu. Güdümlü yargı kaçırır mı? İddianame düzenlenmiş. Davanın mağduru Yavaş. Şimdi sanık olarak yargılanacakmış. Neden? (Gülmeyin!) ‘Sahtecilik’ten…. Yok tabi böyle bir suç. Asıl mesele Mehmet Özhaseki’ye yüzde 10 fark atması.
Mansur Yavas, Gökçek ile yarışta 1.4 milyona yakın seçmenin oyunu almış, AKP’nin hile hurdalarıyla, kıl payı seçimi kaybetmişti. Bu kez ipi göğüslediğini AKP’liler açıklıyor. Seçime kalmış 20 gün.
Ne yapacaksın? Kayyım atasan olmaz, görevden alsan adam CHP’nin İYİ Parti’nin ve bütün Ankaralıların gözdesi. Gel partime demişsin, kabul etmemiş. Tek çıkış mahkeme tabi. Akşener’in MHP içindeki parti yarışını durduran da Devlet Bahçeli ve Erdoğan’ın talimatzade mahkemeleri değil miydi?
Bu yazıda bir çok milyon okudunuz. Ne anlamı varsa!? Oy vermiş vatandaş. Seçmiş, sandığa gitmiş. Bu milyonları alt alta toplayın Allah aşkına… Hepsi Erdoğan’dan büyük. Ama o ne derse o oluyor. Diklenenin yerinde yeller esiyor. Ama olsun seçime gidiyoruz biz. Demokrasi var, hukuk devletiyiz, seçme, seçilme hakkımız var!? Yerseniz…
Tabi bütün bunlar çare olmazsa… Erdoğan’ların, Bahçeli’lerin B planları vardır. Kayyım, olmadı mahkeme, olmadı temizlik yapılır… Sıkar bir deli bir yerlere… Suikast bile düzenlerler Allah muhafaza. Oluk oluk kan akıtacaklara soruşturma açan yok nasılsa!? Kazansan da sıkarız diyor mahallenin kabadayıları Yavaş’a. Hepsi muhtar rolünde. Nereden çıkardın demeyin. Mansur Yavaş haftalardır çelik yelekle çıkıyor Ankara’da mitinglerine, esnaf gezmelerine… Daha nasıl sağlanacak sandık güvenliği!
