Erdoğan’ın ‘Güneydeki ülke’ çıkışından Beştepe’den İsrail’e güzellemeye

HABER ANALİZ | MUHSİN AHMET KARABAY

ABD ve İsrail’in uzun zamandan bu yana Ortadoğu’da yürüttüğü bir siyaset var. En çok aleyhine konuşan isimlerle en iyi işbirliğini yapar. Bazen de en muhalif görülen isimleri, kendine en çok hizmet ettirmeyi başarır.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, dün gece Beştepe’de İslam Ülkeleri Hahamlar İttifakı ve Türk Yahudi Toplumu mensuplarını kabul etti. Kabulde Rusya’nın yanı sıra çok sayıda ülkenin Yahudi toplum temsilcilerini ağırladı.

Beştepe’deki kabule Azerbaycan, İran, Özbekistan, Arnavutluk, Kazakistan, BAE, Uganda ve KKTC’den gelen temsilciler yer aldı. Kültür ve Turizm Bakanı M. Nuri Ersoy da hazır bulundu.

Organizasyonu, Türk Yahudi Toplumu Delegasyon Başkanları İshak İbrahimzadeh’nin yaptığını Erdoğan’ın konuşmasından öğrendik. Bu yıl, Yahudiler için Tanrı’ya yeniden adanma anlamına gelen 9 dallı şamdanın yakıldığı özel günler olan Hanuka Bayramı İbrahimzadeh’nin girişimleriyle Haliç’te kutlanmıştı.

Açılımı ise İsrailli Natali ve Mordi Oaknin çiftinin bu yılın Kasım ayında gözaltına alınıp sonra da “casus” diye tutuklanması sağladı. Sıradan bir çiftin casusluk suçlamasıyla başlayan gerginlik, bakanlar düzeyinde sürdürülen diplomatik girişimler ilk etapta sonuç vermedi. Bunun üzerine İsrail Cumhurbaşkanı Yitzak Hertzog ve Başbakan Naftali Bennett Beştepe’yi arayarak çifti özgürlüğüne kavuşturdu.

Ankara’nın Natali ve Mordi Oaknin çiftini, iki ülke arasındaki ilişkilerin düzeltilmesi için bir tür rehine gibi kullandığı, Erdoğan’ın o günlerde yaptığı Türkmenistan ziyareti sonrasındaki açıklamaları ile anlaşıldı. Erdoğan uçakta gazetecilere, Birleşik Arap Emirlikleri ile aramızda nasıl bir adım atıldıysa İsrail ve Mısır ile de buna benzer adımların atılacağını söyledi.

Erdoğan’ın bu açıklamalarını, 30 Kasım’da “Erdoğan uçakta bugüne kadar söylediği en önemli şeyi dedi” başlığı ile konu etmiştim.

Çok değil daha bir yıl önce, bırakın İsrail ile doğrudan iyi ilişkiler kurmayı, İsrail ile ilişkilerini düzelteceği duyulan Birleşik Arap Emirlikleri için Beştepe’nin sesi Yeni Şafak gazetesinin attığı manşet yüz kızartacak türdendi.

Erdoğan’ın, yoğun girişimler sonucu elde ettiği ve G-20 liderler zirvesinde Roma’da görüştüğü ABD Başkanı Biden’dan bir dizi ev ödevi almıştı. Bunlar arasında Ermenistan ve İsrail ile ilişkilerin düzeltilmesi şartının bulunduğu sonradan yaşanan gelişmelerle anlaşıldı.

ABD medyası, Ermenistan ile uçak seferlerinin hemen başlatılması ve ilişkileri normalleştirmek için tarafların özel temsilciler atamasını, “Erdoğan’ın Biden’ı memnun etme girişimleri” olarak niteledi. ABD’li Bloomberg’e konuşan Türk yetkilinin, talebin Biden ile görüşmede Erdoğan’a iletildiğini söylemesiyle pazılın son parçası da tamamlanmış oldu.

‘EEEYYY İSRAİL’ GİTTİ, YAHUDİ TEMSİLCİLERİYLE BEŞTEPE’DEN İSRAİL’E SELAM GELDİ

Erdoğan’ın artık seçim meydanlarında ağzını doldurup “Eeeyyy İsrail” dediği günler çok geride kaldı. Gülen Cemaati’ni suçlamak için adını vermeden “Güneydeki ülke” demesi de unutuldu.

Şimdi sıra en iyi “Makyavelist lider” unvanına sahip birinin göğsüne bir yıldız daha koymaya geldi. Yahudi toplumunun temsilcilerinin Beştepe’de kabulü, sıradan bir ağırlama değildi.

Dünyanın farklı bölgelerinden gelen hahamlar, 1492’de kendilerine kapılarını açan Türk devletini kutsama duası olan “Aneton duası” ettiler. Erdoğan’ın adını da anarak sağlığı ve başarısı için yakardılar.

Daha sonra Türkiye hahamlarının temsilcisi Erdoğan’a günün hatırasına 8 kollu şamdan hediye etti. Yahudiler için 7 ve 9 kollu şamdanlar esas kabul edilirdi. Bu şamdanın niçin 8 kollu olduğunu anlamadım. (Acaba, numerolojide 8 rakamının bolluk, bereket anlamına gelmesi ile ilgili olabilir mi?) Menora şamdanı 7 kollu, Hanukiya 9 kollu. Bu hediye edilenin 8 kollu olmasının bir anlamı varsa ben bunu kavrayamadım.

Kabulde Erdoğan, Yahudi cemaatinin temsilcilerine önemli mesajlar verdi. Günlük siyasi tartışmaların farklı inançlara mensup vatandaşlara olumsuz etki yapmasına asla izin vermediklerini belirten Erdoğan, antisemitizmi de İslam düşmanlığı gibi bir insanlık suçu olarak gördüklerini söyledi.

Ortadoğu’da uzun vadeli barış için İsrail’e zaman zaman uyarı yaptığını ifade eden Cumhurbaşkanı, “Filistin konusundaki görüş ayrılıklarımıza rağmen, İsrail ile ekonomi, ticaret ve turizm alanındaki ilişkilerimiz, kendi mecrasında ilerlemektedir” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail ile ilişkilerin hayati olduğunu söyledi ve “İş birliğimizi geliştirmeye, yüksek potansiyelimizi daha iyi değerlendirmeye hazırız” dedi.

Kızdığına, aşağılamak için “Yahudi dölü” diyen, İsrail’in her defasında “terör devleti” olduğunu söyleyen Erdoğan için bu ülkeyle yeni bir dönem başlıyor.

ABD ve İsrail’in, ülkelerine en iyi hizmeti, kendilerine muhalif görünümlü isimler eliyle yaptığını hatırlayın. AK Parti’nin o dönemde sözcüsü olan Hüseyin Çelik, 14 Haziran 2010’da Milliyet’e verdiği röportajda, “Türkiye’de antisemitizmin köklü bir geçmişi var ve Erdoğan zaman zaman yaptığı İsrail karşıtlığı ile bu gazı alıyor” demişti.

Erdoğan da görevini yapıyor. Kendisine tabi olanlara, “Benim adıma liderim konuşuyor. O derslerini veriyor” diye düşündürerek, en iyi hizmeti sunuyor.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

1 YORUM

  1. Dikkat edilirse israil devleti filistinlilere zarar verdiğinde tayyip her defasında “israil bir terör devletidir” tanımlaması yapar. Her olayda hep aynı cümleyi kullanır. Kimse farketmesede dikkat edilirse bu cümlesi ile aslında olayın üzerini örtmektedir. Hemde tepki vermiş gibi gözükmektedir. Yani bu cümle iki yönlü kazanç sağlamaktadır. Olayın üzerini örtmektedir ve israile tepkili insanların tepkisini dindirmektedir. Neden olayın üzerini örtmektedir? Çünkü kullandığı cümle bir genellemedir, bir durum tespitidir ve olayla, faillerle, sorumlularla alakayı kesmektedir. Genel bir ifade ile sorumluları gizlemektedir. Bir kişiyi öldüren katilden bahsedeceği yerde bunların hepsi katil diyerek asıl katilin üzerine gitmeyi engellemektedir. Olayı tartışmak yerine genellemeye giderek “bunlar zaten katil” diyerek olayın üzerine gidilmesini engellemektedir. Biri alkol alıp birini öldürse “alkol haramdır” demek gibi birşey. Kimse senden durum tespiti yapmanı istemiyor, israilin katil devlet olup olmadığını sormuyor. Olayı gerçekleştirenlerden hesap sormanı istiyor. Genel bir israil tanımı ile mağdur filistinlinin hakkını korumadığı gibi, oluşan öfkeyi de bastırmaktadır. Sanki insanların öfkesinin tercümanı olmaktadır. Terörist devlet dediği için de israilin cezasını vermiştir. Ama fail hakkında hiç konuşmamıştır.

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin