Ana Sayfa Ekonomi Erdoğan’ın gerçekleri… Acı gerçekler…

Erdoğan’ın gerçekleri… Acı gerçekler…

HABER İNCELEME | YUSUF DERELİ 

Kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s, 11 Eylül gecesi aldığı kararla Türkiye’nin kredi notunu B2 seviyesine düşürdü. 1993’ten bu yana Amerikalı şirketten kredi derecelendirme hizmeti satın alan Türkiye, tarihinin en kötü notunu aldı. B2 notu, ülkenin yatırım yapılabilir seviyenin 5 basamak altına düştüğü anlamına geliyor.

Aynı kategoride yer alan ülkelerden bazıları şunlar: Mısır, Tunus, Tanzanya, Nijerya, Etiyopya, Uganda… Gelecek görünümüne de ‘negatif’ notu düşüldü. Gerekçe olarak ise ‘ödemeler dengesi krizi’nin yaklaştığı gösterildi. Merkez Bankası’nın bağımsızlığını kaybetmiş olması da rapordaki gerekçelerden biri.

TAVANA DOĞRU ‘PİK’!

AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Moody’s’e tepkisi her zamanki gibi sert oldu. TOBB ETÜ mezuniyet töreninde konuşan Erdoğan, “Türkiye şu an ekonomide pik yapıyor, dibe değil tavana, onlar da kalkmışlar bizim puanımızı tekrar düşürme yoluna gidiyor. Sizin bu puanlamalarınızın kıymeti harbiyesi yok. Gerçek neyse o, bizim gerçeklerimiz çok daha farklı. Hamdolsun 18 yıl öncesine göre daha özgür ve güvenli bir Türkiye’yi inşa etmeyi başardık,” ifadelerini kullandı. Peki Erdoğan’ın gerçekleri ile Türkiye’nin gerçekleri arasındaki fark ne?

İşte algılar ve gerçekler…

ALGI: İktidar temsilcilerine göre emekliler ve esnaf altın çağını yaşıyor. 

GERÇEK: AKP iktidarı döneminde emeklilerin maaşları eridi. 2003 yılında 1,5 milyon olan çalışan ve iş arayan emekli sayısı bugün 4,5 milyona dayanmış durumda. Zira emeklilere verilen maaşlar ‘açlık sınırının’ bile çok altında. 2010 yılında en düşük SSK emeklisi maaşı (683 TL) ile 6 çeyrek altın alınabiliyordu. Bugün en düşük SSK emeklisi maaşı (2000 yılı sonrası) 1.125 lira. 2 adet çeyrek altın alabilmek bile mümkün değil! Emekliler açlığa mahkum edildi.

Esnaf kan ağlıyor. Zaten krizde olan esnaf, pandemi sonrası çıkmaza girdi. Satılık ve kiralık iş yeri ilanları patladı. Haziran ayında ‘devren satılık’ ilanları yüzde 77 arttı. Sadece bir ayın içinde 7 bin 200 esnaf iş yerini kapattı. Bu yılın ilk 6 ayında ise kapanan esnaf dükkanı, mağaza sayısı 35 bin 965! 

İŞSİZLİK PİK YAPTI! 

ALGI: İşsizlik azalıyor, istihdam artıyor.

GERÇEK: Başkanlık sistemine geçmeden önce, 2018 yılı Haziran ayında istihdam edilen kişi sayısı 32 milyonun üzerindeydi. Son TÜİK verilerine göre 2020 yılı Haziran döneminde istihdam sayısı 26 milyon 531 bine geriledi. Yani iki yılda istihdam sayısı yaklaşık 5,5 milyon civarı azalmış. AKP’nin iktidara geldiği 2002 yılında toplam işsiz sayısı 2 milyon 464 bin kişiydi. Bugün TÜİK verilerine göre bu rakam 4 milyon 101 bin. Yine TÜİK verilerine göre geniş tanımlı işsiz sayısı yaklaşık 8,8 milyon kişi! Kısaca AKP rejiminde işsizlik ‘pik’ yapmış durumda. 

REFAH SEVİSESİ YERLERDE!

ALGI: Ülkede refah seviyesi artıyor.

GERÇEK: Metropoll’ün Ağustos 2020 araştırmasına göre Ağustos ayında geçin şartlarının son bir yıl içerisinde iyileştiğini söyleyenlerin oranı yüzde 9 iken, ‘kötüleştiğini’ söyleyenlerin oranı yüzde 63 olarak ölçüldü. ‘Değişmedi’ diyenlerin oranı ise yüzde 27,4. AKP’lilerin yüzde 46,2’si de refah seviyesinin kötüleştiğini söylüyor araştırmada. Şartlarının iyileştiğini söyleyen AKP’lilerin oranı ise sadece yüzde 16!

PİK YOK, PİKE VAR!

Kovid-19’un neden olduğu ekonomik buhranla birlikte zaten krizde olan Türkiye ekonomisi TÜİK’in verilerine göre ikinci çeyrekte yüzde 9,9 daraldı. (Pik yapmamış yani!) Gayrı Safi Milli Hasıla son 6 yıldır sürekli düşüş gösterdi. Kişi başına milli gelir 2013 yılında 12 bin 500 dolar civarındaydı. Geçtiğimiz yıl kişi başına düşen milli gelir 51 bin 834 TL (9 bin 127 ABD dolar) olarak hesaplandı. Bu yıl 7 bin dolar rakamı bile başarı sayılacak. Avrupa ülkelerinde söz konusu rakam 35 bin ile 50 bin dolar arasında değişiyor! 

TL EN DEĞERSİZ DÖNEMİNİ YAŞIYOR!

ALGI: TL en itibarlı dönemini yaşıyor, yargı bağımsız, hukuk işliyor!

GERÇEK: Türk Lirası, AKP rejimi döneminde eridikçe eridi. Geçtiğimiz yıl 12 Eylül’den bu yana TL dolar karşısında yüzde 30 değer kaybetti. Ekonomistlere göre kur artışının, TL’deki değer kaybının en önemli nedeni hukuksuzluk, güvensizlik ve son yıllarda uygulanan ekonomi politikaları. Türkiye, hukuk ve demokrasiden uzaklaştıkça TL’nin değer kaybı daha da artıyor. Türkiye’de yargı bağımsızlığını tamamen yitirmiş durumda. ArtıBir’in Ağustos 2020 araştırmasına göre yargıya güven yüzde 2’nin bile altında! 100 kişiden 2’si bile yargıya güvenmiyor. 

TWEET ATMAK BİLE YASAK! 

ALGI: Türkiye insan hakları ve özgürlükler konusunda lider ülke!

GERÇEK: AKP Türkiyesi muhalifler için yaşanmaz hale geldi. Cezaevleri siyasi davalarda yargılanan gazeteci, doktor, öğretmen, işadamı, öğrenci ve ev kadınlarıyla dolu. Tweet atmak bile suç oldu. Erdoğan’a hakaretten 36 bin kişi soruşturuldu, 12 bin kişi yargılandı, 3 bin 831 kişi ceza aldı. Cezaevlerinde 200’e yakın gazeteci var. Siyasi tutuklulara tam anlamıyla düşman hukuku uygulanıyor. Ölümcül hastalar bile sağlık kurulu raporlarına rağmen aylarca tahliye edilmiyor. Cezaevlerinde işkence iddiaları görmezden geliniyor.

1 YORUM

  1. Mehmet saka
    İşte bu. Mükemmel bir yazı. Tebrik ediyorum. Mesala 2010 referandumu için de böyle bir yazı dizisi lazım. Kendilerine solcu diyen ama 80 darbesinin vesayeti 82 anayasasının bel kemiği kıran 2010 referandumunu anti demokratik göstermeye çalışan faşistlerin gerçek yüzünü gösterecek bir makale lazım. Çünkü yıl dönümünde neden kimse Hocamın sahiplendiği bu refarandumu ağzına bile almıyor