Nerden nereye geldik. Vakti zamanında dönemin İçişleri Bakanı Muammer Güler’in Hatay Valiliği’ne gönderdiği 15.3.2013 tarihli genelgede şunlar yazılıydı:
“El Nusra’ya bağlı mücahitlere gerekli desteğin sağlanarak güvenliklerine riayet edilmesi… İslamcı gruplara lojistik desteğin aktarılması, eğitimleri ve yaralıların tedavisi ve mücahitlerin geçişleri ağırlıklı olarak buradan yapılacaktır. Milli İstihbarat Teşkilatımız ve ilgili merciler bu konuda görevlendirilmiştir.
…büyük bir gizlilik içinde, konum itibariyle Diyanet İşleri misafirhaneleri, bağlı kuruluşları ile MİT tarafından belirlenen kamu misafirhanelerine konaklatılmaları uygun görülmüştür.
Genelgenin uygulanması hususunda büyük bir titizlik gösterilerek bu çalışmaların gizlilik içerisinde yürütülmesi gerekmektedir.”
O günlerde hatta yakın tarihe kadar yüzlerce IŞİD’li terörist Gaziantep, Urfa, Hatay ve Kilis’teki devlet hastanelerinde tedavi edildi.
Yine o yıllarda MİT Müsteşarı, muhaliflere binlerce TIR silah gittiğini itiraf etmişti. Arada yaramazlık yaptıkları oluyordu ki Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu onları “Reaksiyoner öfkeli gençler” olarak tanımlıyordu. Yani anlayışlı olmak lazımdı. Daha geçen haftaya kadar Erdoğan’a göre Esad, ‘bir katil’ idi. Ve Suriye’de ne kadar muhalif grup varsa makbuldü.
VE BÜYÜKELÇİ CİNAYETİ
Cinayeti kimin ve niçin işlediğini en iyi bilenler bence Erdoğan ve Putin. Erdoğan Cemaat’in bu işle alakası olmayacağını bilecek bir zekâ seviyesine sahip. Ama ‘meleğe’, ‘şeytan’ dese veya ‘şeytana’, ‘melek’ dese inanacak bir tabanı var. Ve buna inanılsın diye 24 saat yayın yapacak bir medyası var. Haliyle her olayda olduğu gibi bunda da “Cemaat yapmıştır” diyor. Ve medyası, aklı başında insanlara rezil olsa da bunu devam ettiriyor.
‘KATİL ESAD’DAN ‘DOST KARDEŞ ESAD’A
Erdoğan geçenlerde “Zalim Esed’in hükümdarlığına son vermek için Suriye’ye girdik, başka bir şey için değil” dedi. Demesinden 24 saat geçmeden lafını geri aldı. Her şey o tarihten sonra değişti. Arkasından Büyükelçi cinayeti de gelince 6 yıllık Suriye paradigması 180 derece döndü.
Büyük müjde(!) Putin’den geldi. Hani Başbakan Binali Yıldırım ne yapacağını veya yapmayacağını basın yoluyla bazen Erdoğan’dan öğrenir ya, onun gibi bir şey oldu. Erdoğan’ın ne yapacağını Putin açıkladı.
Geleneksel yılsonu büyük basın toplantısında Ocak ayında “İran, Esad ve Türkiye, Suriyeli tarafların Astana’da barış görüşmeleri yapması konusunda mutabık” dedi.
Bu, şu demek artık Esad ‘katil’ değil. Dost ve kardeş ülke lideri. Muhtemelen Astana’da kapalı kapılar ardında sarılır Esad’dan özür de diler.
Tabi bu arada olan, yandaş yazar ve gazetecilere oluyor. Dönüş hızlarını Erdoğan’a yetiştiremezlerse savrulup telef oluyorlar.