YORUM | TARIK TOROS
Deprem söz konusu ise “yapılacaklar listesi” oluşturmak kolaydır.
Türkiye’de şu an yapılan şeylerin tamamı…
Dikkatinizi çekerim tamamı, “yapılmayacak şeyler listesi” olur.
Medyanın haber veriş biçiminden siyasilerin tavrına…
Kurtarma ekiplerinin koordinasyonundan yerel idarecilerin kriz yönetme becerisine…
TV’lerin nöbetçi deprem uzmanlarından yardım toplama SMS’lerine kadar…
Olan biten depremden beter faciadır.
**
Mevzu, Elazığ depremi…
Cumhurbaşkanı demiş ki:
-Afetler imtihan. Milletçe sabırla eda ettik. Teslimiyetin en güzel örneklerini verdik.
Bir başka laf:
-Depremi durdurma şansımız var mı?
Buna şaşıranlara şaşmalı asıl.
5 sene önce Soma maden faciasında, “Bunlar olağan şeyler. Literatürde iş kazası denilen bir olay var. Bunun yapısında fıtratında bunlar var” diyen kişi değil mi bu?
Kusura bakmayın, bu lafları yiyen bir kitle var.
Taban bu!
Emin olun, devran değişmedikçe arkası gelir.
Millet en büyük afete, devleti ele geçirenlere teslim olmuş daha ne yapsın!
BU YAZIYI YOUTUBE’TA İZLEYEBİLİRSİNİZ ⤵️
Bir gazete “kenetlendik” manşetiyle çıkmıştı dün.
Bir diğeri “felaket birleştirdi”, bir başkası “Türkiye tek yürek” manşeti atmış.
Ne kenetlenmesi, ne birleşmesi:
Valilik, “HDP’li belediyeden geliyor” diye yardım konvoyunu geri çevirmiş.
**
İstanbul’a 2 bin 500 kilometre ötede…
Zelzelesi olmayan ülkede yaşamamıza rağmen…
Yaklaşan büyük deprem için düşündükçe kahroluyorsak…
Kimse için mutlak rahat ve huzur yok, esasen.
Köklerimiz orada!
**
Gazeteci olarak yerinde takip ettiğim ilk deprem, 1 Ekim 1995, Afyon Dinar depremiydi.
6.2 ile sallanmış, 90 kişi ölmüştü.
Demirel cumhurbaşkanıydı.
Sabahın ilk ışıklarıyla bölgedeydi.
O gelince tüm çalışmalar aksadı.
“Yaraları sarar, yıkılanı yaparız” dedi ve gitti.
Vali Yahya Gür, “Evi sağlam olanlar girebilir” demişti, artçı şoklar yaşanırken.
Tepkiler üzerine merkeze çektiler, ardından Ankara valisi oldu.
Özgeçmişinde şu yazıyor:
“1995’te Dinar’da meydana gelen depremler zinciri, Yüce Yaradan’ın ilâhi takdiriydi. Ancak mağdur olan Dinar halkı, depremlerden adeta yöneticileri sorumlu tutmuştu.”
**
Demem o ki, devlet hep aynı devlet.
Tutumu, bakış açısı hiç değişmedi.
Tepedekiler, tepkiler kendine yönelmesin diye “ara yöneticileri” cezalandırır gibi yapıp önce “kızağa çekti.” Olay unutulunca terfi ettirdi.
**
Yerinde tanık olduğum ülkenin deprem geçmişi hayli sorunlu.
İlerisi için de umut vermiyor.
Türkiye’de deprem ve benzer tabiat olayları, yıkmaya devam edecek.
Ölümlere yol açarsa…
“İşin doğası” diye ambalajlanıp işin içinden çıkılacak.
Belki 20 sene daha bunu böyle kabul edeceğiz.
Şu gün, bunu çevirmek çok olası değil maalesef.
Başının çaresine bakan kendini ve belki ailesini kurtarır.
Türkiye için durum epeydir böyle.
Üzgünüm.