MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile Kapalı Maraş’a giden AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, KKTC’nin yeni Cumhurbaşkanını Ersin Tatar’a saray önerisinde bulundu. Erdoğan, “5 dönüm arazi verin, KKTC’de Cumhurbaşkanlığı makamını inşa edelim. Zira bu tür makamlar farklı ülkelerin bakışını değiştirir” ifadesinde bulundu.
AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları şu şekilde:
“Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 37. yıl dönümünde aranızda bulunmaktan büyük mutluluk duyuyorum. Sizlerin bu gurur gününde ana vatandaki 83 milyon kardeşinizin sevgisini, coşkusunu buraya getirdik. Türk milletinin Türkiye Cumhuriyeti’nden sonraki 2. Bağımsız devleti Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti hepimizin övgü kaynağıdır.”
❝5 dönüm arazi verin, KKTC'de Cumhurbaşkanlığı makamını inşa edelim. Zira bu tür makamlar farklı ülkelerin bakışını değiştirir❞
Cumhurbaşkanı Erdoğan, MHP lideri Bahçeli ile birlikte KKTC'nin 37. kuruluş yıl dönümü törenlerine katıldı
— euronews Türkçe (@euronews_tr) November 15, 2020
“RAUF DENKTAŞ’A ALLAH’TAN RAHMET DİLİYORUM”
“Varlıklarına yönelik sayısız saldırıya rağmen Kıbrıs Tükleri hamdolsun topraklarında başı dik ve onurlu bir şekilde yaşıyor. Elbette bu günlere kolay gelmedik. Bu topraklardaki her kazanımı ağır bedeller ödeyerek verdik. Onca zulme, işkenceye, ihanete rağmen mücadele sancağını asla düşürmedik.
Mücahitlerin ve Mehmetçik’in destansı mücadeleleri sayesinde hamdolsun zafere ulaştık. Bu vesileyle Kıbrıs Türkünün özgürlük mücadelesinin lideri Doktor Fazlı Küçük ve Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş başta olmak üzere Kıbrıs Türk halkının özgürlüğü için emeği geçen herkese Allah’tan rahmet diliyorum.”
“KKTC’NİN DE BU DİPLOMASİ OYUNLARINA ARTIK TAHAMMÜLÜMÜZ KALMADI”
“Kıbrıs semalarını ezansız, vatanı esir bırakmamak için toprağa düşen aziz şehitlerimizi minnetle yad ediyorum. Geçmişi unutmadan bağımsızlık uğruna çekilen acıları asla unutmadan barış dolu geleceği inşa edeceğiz. Burası tarihin her döneminde cazibesini korumu, her toplumun hayallerini süslemiş kadim bir coğrafyadır. Medeniyetimizin 1400 yıla, Osmanlı’nın 400 yıldır mührünü taşımış Kıbrıs, ne yazık ki son 100 yıldır çalkantılı bir süreç yaşamıştır.
Rumların artan katliam ve saldırıları ardından geliştirdiğimiz 1974 Kıbrıs Barış Harekatı ile fiilen istikrara kavuşan Kıbrıs ile ilgili siyasal sorunlar hala devam ediyor. Kıbrıs Türklerinin meşru haklarını temin edecek şekilde adil ve kalıcı bir çözüme kavuşturulması önceliğimizdir.
Bu doğrultuda en başından beri yapıcı adımlar sunduk, iyi niyetle çaba gösterdik ancak sadece bir tarafın çabası çözümün kilidini açmaya yetmiyor. Kıbrıs Türkü 2004 yılında çözüm için, barış ve demokrasi uğruna, dünya ile bütünleşmek için Annan planını kabul etti. Rum tarafı ise masada planı kabul eden liderlerinin bizzat yürüttüğü hayır kampanyası sonucunda Kıbrıs Türkü ile bütünleşmeyi reddetti.
“Avrupa Birliği atılan bu adımlara rağmen verilen sözleri yerine getirmedi. İdari ve mali konuda vermeleri gereken desteği Kuzey Kıbrıs’a vermedi. Özellikle son 50 yıldır süren görüşmelerin neticesinde şu neticeyi iyi biliyoruz. Kıbrıs’ta 1960’ta silah zoruyla bozulan, 1974’te ise Yunan cuntasının darbesiyle ortadan kalkan ortakları Rumlar ile birlikte yeniden tesis etmek mümkün değildir.
Dünün güneşi ile bugünün çamaşırı kurumaz. Bugün Kıbrıs’ta iki ayrı halk, iki ayrı demokratik düzen ve iki ayrı devlet var. Esasen KKTC halkının iradesi de son seçimde bu yönde tecelli etti. Rumlar iktidarı ve refahı adanın ortak sahibi Kıbrıs Türkleri ile eşit şekilde paylaşmak istemiyor. Hidrokarbonla ilgili Kıbrıs Türkleri ile masaya oturmak istememelerinin sebebi de budur. Bizim de KKTC’nin de bu diplomasi oyunlarına artık tahammülümüz kalmadı.”
“ŞAHSIM VE MİLLETİM ADINA TEBRİK EDİYORUM”
“Şunu da çok açık ve net söylemem gerekiyor. Kuzey Kıbrıs’ta yaşayıp da kendi cumhurbaşkanını Güney Kıbrıs’ın başındaki sözde yöneticilere şikayet edenlerle Güney Kıbrıs güç devşireceğini sanıyorsa aldandığını ve aldanacağını bilmelidir. Evet bu sözde paçavralar maalesef kendi cumhurbaşkanını kalkıp da Güney Kıbrıs’ın sözde cumhurbaşkanına şikayet ederlerse bunun akıbeti nereye varır, benim kardeşlerim çok iyi biliyor.
Cumhurbaşkanı Sayın Ersin Tatar’ı ve KKTC hükümetini kapalı Maraş’ın açılması için attıkları adımı şahsım ve milletim adına tebrik ediyorum. Bu adımdan rahatsız olanlar şimdi mağduriyet edebiyatı yapıyor ama burada tek mağdur vardır. O da yıllardır yok sayılan, hakları sürekli gasp edilen Kıbrıs Türkleridir. Maraş’ın açılması yeni mağduriyetler yaratmak değil, mevcut mağduriyetlerin yok olmasını sağlamaktır.”