AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Dünya İslam Bilginleri İstişare Zirvesi’nde konuştu. Kimin ne dediğine bakmadan, Filistin’e sahip çıkacaklarını iddia etti. Batı’nın tavrına tepki gösteren Erdoğan, “Gazze’de 7 Ekim’den bu yana insanlık tarihinin en vahşi katliamlarından biri yaşanıyor. İsrail masum kanı dökmeye devam ediyor. Bugüne kadar 35.000 Filistinli kardeşlerimiz şehit edildi. Yaklaşık 2 milyon insan evinden yurdundan göçe zorlandı. Gazze son 219 gündür örneğini sadece Hitler Almanya’sında gördüğümüz imha kampına dönüştü.” dedi.
Tayyip Erdoğan’ın konuşmasından satır başları şöyle:
- Gazze’de 7 Ekim’den bu yana insanlık tarihinin en vahşi katliamlarından biri yaşanıyor. Kuruluşundan beri sürekli işgal zulüm ve haydutlukla topraklarını büyüten İsrail masum kanı dökmeye devam ediyor.
- Bugüne kadar 15.000 çocuk acımasızca katledildi, çoğu kadın ve sivil 35.000 Filistinli kardeşlerimiz şehit edildi. 80 bin kişi yaralandı, yaklaşık 2 milyon insan evinden yurdundan göçe zorlandı 7 Ekim öncesinde zaten bir açık hava hapishanesi olan Gazze son 219 gündür örneğini sadece Hitler Almanya’sında gördüğümüz imha kampına dönüştü.
- Toplu mezarlara gömdükleri insanların cenazelerine bile eziyet eden bir barbarlıkla karşı karşıya kaldık. Kimse kusura bakmasın ama şunu çok net ifade etmek durumundayım; İnsanı insanlığından utandıracak ne kadar işkence canilik ve ahlaksızlık varsa yerinde bıraktığımız 219 gün içerisinde Gazze’de ve işgal altındaki Filistin topraklarında işlenmiştir.
- Dahası bunlar öyle gizli saklı yapılmamış tüm dünyaya canlı yayınlarla izlettirilmiştir. Gazze’de on yıllardır bize propagandası yapılan değerler için bir turnusal olmuştur. Uluslararası sistemin ve kuruluşların gerçek yüzü apaçık ortaya çıkmıştır
- Bu arada neler görmedik ki bize her fırsatta insan hak ve hürriyetlerinden bahseden ülkelerin 35 bin Gazzeli katledenlere aleni destek verdiğini gördük. Uluslararası basın kuruluşlarının İsrail’in kanını akıttığı 150 gazeteci için tek bir cümle dahi kuramadıklarını gördük BM’in bırakın Filistinlilerinin hayatını kendi personelini bile korumaktan aciz olduğunu gördük.
- Daha düne kadar “protesto hakkı kutsaldır” diyenlerin Filistin’e destek eylemlerine tahammül edemediklerini gördük. Avrupa Birliği’nin ateşkes çağrısı yapamayacak kadar İsrail’e karşı teslimiyet içinde olduğunu gördük. Sırf İsrail’i eleştirdiği için işinden atılan rektörleri, kariyeri biten siyasetçileri, tehdit edilen sanatçıları, konuşma hakkı verilmeyen öğrencileri gördük.
- Güya kendilerini özgürlükler ülkesi olarak pazarlayanların İsrail’in çıkarları söz konusu olunca birden faşizme dümen kırdıklarını gördük.
- Vicdan sahibi ülkeler, toplumlar haricinde küresel sistemin efendilerinin İsrail’e baskı uygulamasını beklemek tamamen beyhudedir. İsrail’in her vicdanlı sesi antisemitizm sopası ile susturmasına fırsat vermeyeceğiz. Henüz Filistin devletini tanımayan bütün ülkeleri biran önce Filistin devletini tanımaya davet ediyoruz.
- Hamas kalıcı ateşkese giden yolda gerçekten çok kritik bir adım attı. Netahyahu yönetiminin cevabı ise Refah’taki masumlara saldırmak oldu.