Eski Cumhuriyet gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve gazetenin Ankara Temsilcisi Erdem Gül’ün tutuklanmasına tepki için “Erdoğan diktatörlüğü” diyen Büro Emekçileri Sendikası Çorum Şube Başkanı Ertuğrul Alper, “Cumhurbaşkanı’na hakaret” suçundan yargılandığı davada beraat etti. Mahkeme, “diktatör” ifadesinin “hakaret” değil, Cumhurbaşkanı’na eleştiri olduğunu belirtti.Mahkeme, beraat gerekçesinde, “Sanık burada Cumhurbaşkanı’na çok güçlü ve etkili birisi olduğunu ima etmiştir. Cumhurbaşkanını küçük düşürecek, rencide edecek, aşağılayacak nitelikte değildir” dedi.
Cumhuriyet’ten haberine göre, Dündar ve Gül’ün tutuklanması üzerine Çorum’da yaptığı açıklamada “Erdoğan diktatörlüğü” diyen KESK’e bağlı Büro Emekçileri Sendikası’nın (BES) Çorum Şube Başkanı Ertuğrul Alper, “Cumhurbaşkanı’na hakaret” suçundan yargılandığı davada beraat etti. Mahkeme, beraat gerekçesinde, sanığın “diktatör” ifadesinin “hakaret” değil Cumhurbaşkanı’na eleştiri olduğunu belirterek, “sanık burada Cumhurbaşkanı’na çok güçlü ve etkili birisi olduğunu ima etmiştir. Cumhurbaşkanını küçük düşürecek, rencide edecek, aşağılayacak nitelikte değildir” dedi.
Olay tarihinde Çorum’da KESK dönem sözcüsü olan ve son çıkarılan KHK kapsamında ihraç edilen Ertuğrul Alper; Can Dündar ve Erdem Gül’ün MİT TIR’ları haberi nedeniyle tutuklanması üzerine, 27 Kasım 2015 tarihinde basın açıklaması yaptı. Alper, tutuklama kararını eleştirirken “…Türkiye Cumhuriyeti’nin değil, Erdoğan diktatörlüğünün savcısı olmaya tercih eden sözde hukukçunun talebiyle mahkemeye sevk edilen Dündar ve Gül, aynı zihniyetin koruyucusu ve kollayıcısı hakimin kararı ile tutuklandı” ifadesini kullandı.
Emniyetin durumu savcılığa bildirmesi üzerine, Alper hakkında Cumhurbaşkanı’na hakaret suçundan dava açıldı. Çorum 4. Asliye Ceza Mahkemesi’nde hakim karşısına çıkan Alper, savunmasında “Burada anayasada geçen eleştiri hakkımı kullandım” dedi. Alper’in avukatı Aytaç Ünsal da müvekkilinin politik bir tespit yaptığını, kişilik haklarına yönelik olmadığını kaydetti.
Yargıç Oğuz Bekar, dava sonunda Cumhurbaşkanı’na hakaretle suçlanan sanığın beraatına karar verdi. Gerekçeli kararda, Türk Dil Kurumu’nda “diktatör”ün “Bütün siyasi yetkileri kendinde toplamış bulunan kimse” olarak tanımlandığına dikkat çekildi.