Suriye’de 61 yıllık zulmün ve baskının ardından Baas rejiminin sona erdiğini söyleyen AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye’de barış ortamının sağlamasından sonra Türkiye’deki Suriyeli mültecilerin geri dönüş sayısının artacağını savundu.
AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AKP Kongre Merkezi’nde ‘Dünya İnsan Hakları Günü Kardeşliğin Yüzü Programı’nda gündemi değerlendirdi.
Erdoğan’ın konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:
“ÇOK AĞIR İNSAN HAKLARI İHLALLERİNE ŞAHİTLİK ETTİK”
“Bölgemizde ve dünyanın farklı köşelerinde ümidini Türkiye’ye bağlamış kardeşlerime selamlarımı gönderiyorum. 61 yıllık zulmün ve baskının ardından özgürlüklerine kavuşan Suriyeli kardeşlerimize selam, sevgi ve en derin muhabbetlerimi iletiyorum.
Farklı bölgelerde çok ağır insan hakları ihlallerine şahitlik ettik. Komşumuz Suriye’de tarihin en vahşi zulümleri yaşanırken lafa gelince insan hakları havarisi kesilenlerden ses duyulmadı. İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin altını en fazla oyanlar dünyada bunun savunuculuğunu üstlenenlerdir. Tüm aksi söylemlere rağmen işin özünde renk, köken ve inanç üzerinden daraltılmış bir insan hakları tanımı yapılıyor. Geldiğimiz noktada, insan hakları sadece dünyanın belli bir bölgesine ve belli bir insan nüfusuna uygulanan imtiyazlı haklar şeklinde algılanıyor.
“KAPIMIZA GELENE TÜRK MÜSÜN ARAP MISIN KÜRT MÜSÜN DİYE SORMADIK”
Türkiye asırlardır mazlumlara eman yurdu olmuş müşfik ve merhametli bir ülkedir. Kapımıza gelene ‘Türk müsün Arap mısın Kürt müsün?’ diye sormadık. Bizden yardım dileyene ‘Müslüman mısın Yahudi misin Hıristiyan mısın?’ diye sormadık. Türkiye’ye sığınana ‘sen beyaz mısın siyah mısın?’ diye sormadık. İhtiyaç sahiplerinin kimliğine bakmadan inancına aldırmadan sadece ülkemizin değil gönül dünyamızın kapılarını da ardına kadar biz açtık. Hem Gazze mezaliminde hem de Suriye krizinde kardeşlerimizi asla yalnız bırakmadık. Ülke ve millet olarak insanlık sınavını başarıyla verdiğimiz yerlerinde başında Suriye geliyor. Tutumumuz bellidir. Türkiye, Suriye krizine daima vicdan odaklı yaklaşmıştır. İnsanlığımızın ve komşuluğumuzun gereği neyse zor dönemde bunu yapmaya devam ettik.
“SURİYELİLERİ 13 YIL MİSAFİR ETTİK”
Suriyeli muhacirleri en güzel şekilde 13 yıl misafir ettik. Biz ensarız. ‘Sizi kovacağız’ diyen bu ülkedeki ana muhalefete rağmen dedik. Bu süreci zehirlemek isteyenler oldu. CHP’nin eksi genel başkanı nefret söylemleriyle milletimizi galeyana getirmeye gayret etti. Sırf seçimde üç beş oy daha fazla alabilmek uğruna inancımıza yakışmayan yollara tevessül ettiler. Sonuçta vicdan insanlık merhamet dayanışma kazandı.
“SURİYE’DE HUZURA GİDEN YOL AÇILDI”
Sednaya hapishanesi gibi işkence ve ölüm merkezlerine baktığımızda nasıl vahim bir felaketin eşiğinden dönüldüğü bugün çok daha iyi anlaşılıyor. Eli kanlı Baas rejiminin sona ermesiyle inşallah Suriye’de huzura ve güvenliğe giden yolun kapıları açılmıştır. Suriye’de barış ortamı kök saldıkça gönüllü geri dönüşlerin sayısı zamanla artacaktır.
”DİKTATÖR GÖRMEK İSTEYEN SURİYE’DEKİ HAPİSHANELERE BAKSIN”
CHP’nin ve bazı faşist grupların bu olumlu iklimi sabote etmeye çalıştığını görüyoruz. CHP’nin mülteci düşmanlığını köpürtmesi bu siyasi parti adına bir utanç vesikasıdır. Bunlar yıllarca şahsımıza diktatör iftirası attılar. Sadece bize değil Türk demokrasisine de iftira attılar. Diktatör kime denir görmek istiyorlarsa Suriye’den gelen hapishane görüntülerini seyretsinler. Diktatörün ne olduğunu öğrenmek istiyorlarsa gitsinler yere göğe sığdıramadıkları Baas’ı günah galerisine baksınlar. CHP ne yaparsa yapsın biz gönüllü geri dönüşleri vakarla yürüteceğiz.”